Gana Merkez Bankası bir yılda nasıl 5 milyar dolar kaybetti?

Gana Merkez Bankası bir yılda nasıl 5 milyar dolar kaybetti?

Bir zamanlar Afrika'nın öncü ekonomik başarı öyküsü olarak lanse edilen Gana, eşi benzeri görülmemiş bir mali krizle karşı karşıya. Gana Merkez Bankası bir yılda 5 milyar dolar kaybederken BBC, bu gelişmenin perde arkasını yazdı.

A+A-

Bir zamanlar Afrika'nın öncü ekonomik başarı öyküsü olarak lanse edilen Gana, mali krizle yüz yüze. Bu hafta başkent Akra'da sokaklara dökülen yüzlerce protestocu, 2022 mali yılında yaklaşık 60 milyar Gana cedisi (5,2 milyar dolar; 4,3 milyar sterlin) zarar eden Gana Merkez Bankası Başkanı ve iki yardımcısını istifaya çağırdı.

OccupyBoG olarak adlandırılan gösteriye muhalefetteki Ulusal Demokratik Kongre (NDC) partisi öncülük etti. Kırmızı gömlekler, atkılar ve bereler giymiş olan protestocular şarkılar söyledi ve bazıları "yağmayı durdurun, acı çekiyoruz" yazılı pankartlar taşıdı.

Muhalefet, bankanın hükümete borç vermek için yasadışı para bastığını, bunun da para biriminin değer kaybetmesine ve enflasyonun yükselmesine olmasına yol açtığını iddia ediyor.

Ayrıca bankayı, bir önceki yıla göre %87'lik bir artışla yurtiçi ve yurtdışı seyahatler için 762.000 dolardan fazla harcama yapmakla ve yeni bir ofis binası için 250 milyon dolar harcamakla eleştirdi. Muhalefet bu rakamların bir iç denetimde kaydedildiğini söylüyor.

NDC, Merkez Bankası Başkanı Dr. Ernest Addison'u pervasızlık ve kötü yönetimle suçladı. Banka geçmişte de kötü yönetimle suçlanmış olsa da, bu büyüklükte bir kayıp daha önce görülmemişti.

Gana Üniversitesi'nden ekonomist Profesör Godfred Bokpin "Tarihimizde hiç böyle bir şey görmedik. Eğer Gana Bankası bu zararı telafi etmek istiyorsa... bu 45 yıldan fazla sürecektir" şeklinde konuştu.

Banka kötü yönetim suçlamalarını reddediyor ve zararın döviz kurundaki dalgalanmadan ve devlet kurumlarının kredilerini ödememesinden kaynaklandığını söylüyor. Ayrıca, hükümetin kendisinden 700 milyon dolar borç alma ve bunu tam olarak geri ödememe kararının da krize katkıda bulunduğunu belirtiyor.

Bankanın yöneticileri de eylemleriyle enflasyonu ve ekonomik sıkıntıları körüklemekle suçlanıyor. Avukat Martin Kepbu, "Hükümet için milyarlar bastıkları zaman, bunun yansımaları olacağını bilmiyorlar mıydı?" diye soruyor.

Neden oldu?

Gana şu anda bir nesildir yaşadığı en kötü ekonomik krizden geçiyor. Geçen yıl enflasyon oranı %54 gibi rekor bir seviyeye ulaştı ve halen %40'ın üzerinde seyretmeye devam ediyor. Çok sayıda kredi derecelendirme kuruluşu ülkenin kredi notunu düşürerek uluslararası borçlanmasını engelledi.

Eylül 2022 itibariyle Gana'nın toplam borcu 55 milyar dolara yükselmişti. Bu, hükümetin borç servisi için gelirinin %70'inden fazlasına ihtiyaç duyduğu anlamına geliyordu ki bunu yapamadı. Daha sonra borç ödemelerinin çoğunda temerrüde düştü.

Hükümet yardım için Uluslararası Para Fonu'na (IMF) başvurmak zorunda kaldı. Bu yılın başlarında 3 milyar dolarlık bir kurtarma paketi alabilmek için hükümetin bir dizi şartı yerine getirmeyi kabul etmesi gerekiyordu. Bunlardan en önemlisi, ülkenin borç faizi ödemelerini 2028 yılına kadar yönetilebilir bir düzeye indirmekti. Bu sayede ekonomiyi yürütmek için yeterli fon kalacaktı.

Bunu başarmak için Gana hükümeti, kreditörleriyle şartları yeniden müzakere ederek borçlarını yeniden yapılandırmaya başladı ve kamu maliyesi üzerindeki baskıyı hafifletmek için kredilerinde daha düşük faiz oranları ve daha uzun geri ödeme vadeleri önerdi. Ancak bazı alacaklılar bu borç takası programına katılmayı reddetti.

9 Ağustos'ta Gana Merkez Bankası bir açıklama yaparak hükümetin IMF'nin taleplerini karşılamak için yeterli parası olmadığını ve dolayısıyla bankadan aldığı 700 milyon doların yarısını geri ödemeyeceğini söylediğini duyurdu. Bunun yerine para, borcun yeniden yapılandırılmasına harcanacaktı. Ayrıca bankaya herhangi bir faiz ödemesi yapmayacağını da söyledi.

Uzmanlar bu statünün Başkan Nana Akufo-Addo liderliğindeki hükümet tarafından kötüye kullanıldığını ve bankanın kurallarının çiğnendiğini belirtiyor.

Profesör Bokpin, "Gana Bankası Yasası, para basmanın veya hükümeti finanse etmenin bir önceki yılın mali gelirinin %5'i ile sınırlı olduğu konusunda çok açık, bu da prensipte hükümeti desteklemenin suç olmadığı ancak %5'in ötesine geçilmemesi gerektiği anlamına geliyor" diyor.

Banka yetkilileri, %5'lik eşiğin aşılması halinde parlamentoya rapor vermekle kanunen yükümlü. Bildirimde bulunulmaması para cezasına veya iki yılı aşmayan hapis cezasına yol açabilir.

Bunların hiçbiri Bank of Ghana'nın (Gana Merkez Bankası) iflas ettiği anlamına gelmiyor. Kâr etmek zorunda olan ticari bir banka değil, bu nedenle zarar rutin operasyonlarını etkilememeli ve son çare borç veren olarak her zaman kendi parasını yaratabilir. Ancak uzmanlara göre, merkez bankasının kaybının önemli sonuçları var.

Bankanın Gana'nın ticari bankalarını denetleme konusundaki ahlaki otoritesi de zayıflıyor. Ayrıca ülkenin mali sistemine olan güveni de zedeliyor.

Dünyadaki diğer merkez bankaları da benzer zorluklarla karşılaşmış olsa da Gana'daki fark, ekonominin büyüklüğüne kıyasla kaybedilen para miktarıdır.

Birleşik Krallık'ta, İngiltere Merkez Bankası önümüzdeki 10 yıl içinde yaklaşık 180 milyar dolar net zarar edecek ve bu zarar Birleşik Krallık hükümeti tarafından finanse edilecek. Ancak Birleşik Krallık ekonomisinin büyüklüğü trilyonlarca dolar.

Ganalı yazar Bright Simons, bankanın kayıplarını diğer ülkelerin kayıplarıyla karşılaştıramayacağını söylüyor ve şu sözleri kaydediyor: "Bankanın suçu başka yöne çekme ve diğer merkez bankalarının kayıplarına işaret etme çabaları, kayıplarının ölçeği diğer akran bankalarınkinden çok daha fazla olduğu için mantıklı değil. Bu karmaşanın büyük bir kısmı, bankanın hükümetin gevşek maliye politikası konusundaki destekleyici tutumundan kaynaklanıyor" diyor.

Başka bir deyişle, banka para yaratarak hükümetin imkanlarının ötesinde yaşamasına izin verdi..

Geçtiğimiz ay yayınlanan bir Dünya Bankası raporunda 850,000 Ganalı'nın yüksek enflasyon nedeniyle yoksulluğa sürüklendiği tahmin edilmişti.

Ganalıların gelirleri erozyona uğrarken satın alma güçleri de zayıfladı. Gıda, yakıt ve kamu hizmetleri fiyatları yüksek seyretmeye devam ederken pek çok hane geçim sıkıntısı çekiyor.

Tüm bunların ötesinde, merkez bankası hem ülke içinden hem de IMF'den gelen incelemeler altında.

IMF kredisinin koşulları uyarınca, hükümet daha fazla kurtarma paketi talep ederse, bankanın bunu reddetmekten başka seçeneği olmayacak.

İlgili Haberler