Garanti BBVA Yatırım: 2022’nin gözdesi Borsa İstanbul olacak
Garanti BBVA’nın “2022 Her Şeyin Olabileceği Bir Yıl” adlı raporunda 2022’de enflasyonun yüksek seyredeceği, Borsa İstanbul’da fırsatların devam edeceği, TL’de ise sert değer kaybından ziyade kontrollü yükseliş olabileceği öngörüldü.
Garanti BBVA Yatırım Mali Piyasalar Stratejisini açıkladı. “2022 Her Şeyin Olabileceği Bir Yıl” adlı raporda 2022’de enflasyonun yüksek seyredeceği, Borsa İstanbul’da fırsatların devam edeceği, TL’de ise sert değer kaybından ziyade kontrollü yükseliş olabileceği öngörüldü
Raporda gelişmiş ülkelerin parasal sıkılaştırmaya gittiği bir dünyada gelişmekte olan ülkelerin çok farklı bir yön izlemeyeceği bu nedenle 2022’de Fed’in hamlelerine bağlı olarak bir çok gelişen ülkede de benzer hareketler olacağı belirtildi.
Dünya ekonomisi böyle bir döneme girerken Türkiye ekonomisinde farklı bir hikaye olduğu ifade edilen raporda “Geleneksel politikalardan farklı yöntemler uygulanan ülkemizde henüz makro dengelerin de, piyasalardaki oynaklığın da tam olarak oturmadığını görüyoruz. Yeni ekonomik model ile cari fazla. veren bir ekonomi olmayı amaçlayan Türkiye’de bundan sonraki süreçte politika faizinin enflasyonun altında tutulmaya devam edileceğini düşünüyoruz. TL’nin değerlenmekte zorlanacağı böyle bir ortamda TCMB’nin yine zaman zaman müdahaleler ile kurları dengelemeyi denediğini göreceğiz.” dendi.
“2022 yılının gözdesi gene Borsa İstanbul olacak”
Raporda “TL yatırımcıları açısından 2022 yılının gözdesi gene Borsa İstanbul olacak. 2021’in son çeyreğinde faiz indirimlerini takiben yükselmeye başlayan Borsa İstanbul’da 2022 yılında da tema aynı olacak: İhracata çalışan, Döviz pozisyonu taşıyan, döviz maliyeti olsa bile bunu satış fiyatına yansıtma gücüne sahip şirketler bu yıl gene hareketli olacaklar. Ancak 2022’nin 2021’den bir farkı bu kez yüksek enflasyon ortamında olmamız, bu nedenle bu kez nakit pozisyonunu ve borçlarını iyi yöneten şirketlerin de öne çıktığını göreceğiz. 2021 yılında zayıf bir performans izleyen ve benzer ülkelere göre tarihi ucuz seviyelerde olan bankacılık hisselerinin ise TL’de azalan oynaklık seviyeleri ve bilanço beklentileri ile dönem dönem ciddi hareketlilik göstermelerini bekliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Küresel hisse senedi piyasalarında genel olarak risk iştahının korunduğu 2021 yılında, gelişmiş ülke borsalarının gelişmekte olan piyasalara göre yüzde 24.6 daha iyi performans sergilediği hatırlatıldı.
Borsaya ilişkin şu açıklamalar yer aldı; “Gelişen piyasaların görece zayıf performans sergilediği yılda BİST’te TL bazında yüzde 25 getiri oluşurken, dolar bazında ise yüzde 31 gerileme gerçekleşti. Daha sıkı finansal koşullara geçildiği ve Fed aksiyonlarının gelişen piyasalar açısından öneminin artacağı 2022’de yurt dışı kaynaklı olarak zaman zaman oynaklıkta artışlar görülebilir. Ancak başta ihracatçı şirketler olmak üzere karlılığın korunduğu, hisse geri alımlarının arttığı ve ABD doları bazında son 13 yılın en düşük seviyesine yakın işlem gören Borsa İstanbul’da fırsatların devam edeceğini düşünüyoruz.”
“Düşük reel faiz ortamı ve cazip değerleme borsa yatırımcısı için 2 önemli argüman”
Raporda 2022’nin hisse senedi yatırımları açısından olumlu bir görüntü sunduğu, özellikle bankalar, emtia bazlı üretim yapan şirketler ve ihracatı güçlü döviz kazandıran sektörlerde büyüme ivmesinin kuvvetli olacağı belirtildi ve “BIST için olumlu görüşümüzü koruyoruz. Beklentimiz üzerindeki en önemli riskin ise pandemi kaynaklı olarak yeniden sert bir üretim düşüşü ve istihdam kaybı olduğunu düşünüyoruz. Yurtiçinde ise pandemi sonrası yaşanan hızlı ekonomik canlanmanın yavaşlayarak da olsa devam edeceğini ve talep koşullarının şirketlerin finansal göstergelerini destekleyeceğini düşünüyoruz. Kredi koşullarının özellikle regülatörün attığı adımlarla ticari tarafta olumluya dönmesi,cazip TL seviyesinin üretici ve ihracatçı için destekleyici olması ve canlı iç tüketim 2022’nin temel belirleyicisi olacaktır.” değerlendirmesi yapıldı.
Düşük reel faiz ortamı ve cazip değerlemenin borsa yatırımcısı için iki önemli argüman olduğu ifade edildi ve “Temel olarak iki güçlü argümanın hisse piyasası için destekleyici olduğunu düşünüyoruz; i) düşük reel faiz ortamı, ii) yüksek iskontonun düşüş potansiyelini sınırlaması. Yabancı payının yüzde 65’lerden yüzde 40’lara düşmüş olduğu son yıllarda, hisse piyasasında oldukça ağırlık kazanan yurt içi yatırımcının alternatif getirisi olan mevduatta ise son dönemde yüzde 20’lere doğru yukarı bir yön gözlemledik.Ancak, bu oran hala reel olarak negatif getiri anlamına geliyor. Dolayısıyla, hisse piyasası enflasyona karşı sağlamış olduğu koruma ile cazip kalmaya devam edecektir.
İkinci önemli konu ise son yıllarda borsamızın ulaşmış olduğu yüksek iskonto seviyelerinin aşağı potansiyeli sınırlamasıdır.
Borsamız gelişmekte olan ülke benzerlerine göre F/K bazında yüzde 52 iskonto ile işlem görüyor. Güncel faiz koşullarında ortalama 8x seviyesinde yakınsamasını beklediğimiz endeks F/K çarpanı ve orta vadede yüzde 15 kar büyümesi düşünüldüğünde endeks için 2,650 seviyelerinin adil olduğunu
düşünüyoruz. Şirket nakit akımlarından bulduğumuz endeks hedefimiz de bu seviyeye yakındır. Talep koşulları kuvvetli, ihracatçı ve değerleme anlamında cazip hisseleri ön plana çıkarıyoruz. Model portföyümüzde bankaların ağırlığı endeksin 2 puan üzerinde ve yüzde 16.
Bankacılık endeksinde güçlü son çeyrek beklentilere ve temel göstergelere sahip olan Akbank ve Yapı Kredi’yi beğeniyoruz. Ayrıca, son dönemde NAD iskontosu yüzde 33’lere yükselmiş olan Koç Holding’i cazip buluyoruz. Pandemi sonrası hisseleri olarak Tüpraş ve Türk Hava Yolları model portföyümüzde yer alıyor ve bu hisselerin oldukça cazip çarpanlarla işlem gördüğünü düşünüyoruz. Enflasyonist ortamdan olumlu etkilenen gıda perakendesi tarafında ise Migros beğendiğimiz hisse. Ayrıca güçlü talep koşulları ve yurt dışı gelirleri nedeniyle Arçelik, Şişecam ve Tofaş da model portföyümüzde yer almaktadır. Ereğli ise temettü döneminin en öne çıkan hissesi görünümünde.
Portföydeki hisseler
“Tercih ettiğimiz hisseler:
Halihazırda 10 hisseden oluşan Model Portföyümüzde 2 banka ve 8 banka-dışı hisse bulunmaktadır.
Model Portföyümüzdeki hisseler ve ağırlıkları:
AKBNK (%7), ARCLK (10%), EREGL (%10), KCHOL (%11), MGROS (%11), SISE (%11), THYAO
(%11), TOASO (%10), TUPRS (%10), YKBNK (%9).
AKBNK: Sermaye yeterliliği ve döviz likiditesi ile ön planda
ARCLK: Hitachi ve Whirlpool ile yurtdışı gelirlerindeki artış beklentisi
EREGL: Sağlam iş modeli, net nakit pozisyonu ve yüksek temettü beklentisi
KCHOL: NAD’a göre yüksek iskonto
MGROS: Düzelen nakit pozisyonu ve artan online satış katkısı
SISE: Enerji maliyetlerine rağmen artan düzcam talebi ve zayıf TL'nin desteği
THYAO: Yolcu trafiğinde toparlanma ve güçlü kargo gelirleri
TOASO: Güçlü temettü yapısı, AL ya da Öde anlaşmaları ve yüksek ihracat hacmi
TUPRS: Güçlü 2022 beklentileri
YKBNK: Dönüşüm hikayesi fiyatlanmaya devam ediyor“ görüşüne yer verildi.
TL’de kontrollü yükseliş beklentisi
Raporda TL’de gelecek aylarda 2021’de olduğu gibi sert değer kaybından ziyade kontrollü yükseliş olabileceği vurgulandı. “TL’de kısa vadede kalıcı ve sürdürülebilir değerlenme için yurtdışından döviz girişi olması gerekir. Döviz müdahaleleri ve yabancı çıkışlarıyla azalan TCMB’nin net rezervleri bu yıl turizm gelirleri ve reeskont kredileriyle yeniden artabilir” ifadeleri yer aldı.
Enflasyonun da yılın ilk aylarında yükselişini sürdüreceği, yıl sonuna doğru baz etkisiyle düşebileceği öngörüldü.