Halk Bankası'nın 'Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası' kapsamında ABD'de yargılanamayacağı yolunda Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun reddedilmesi istendi. Euronews'un haberine göre Başsavcılık, Halkbank adına yapılan başvuruda sunulan gerekçelerin yargılamaya engel teşkil edemeyeceğini belirtti.

New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Rıza Sarraf davasında sanık olarak yargılanan Halkbank, 35 sayfalık dilekçe Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Başvuruda Halkbank'ın hisselerinin büyük çoğunluğunun Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğunu ve devlet kurumu olduğu için ABD'de yürürlükte olan 'Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası' kapsamında yargılanamayacağı belirtildi. Ayrıca yargılamanın uluslararası hukuku da ihlal ettiği savunuldu.

Başsavcılık ise 18 Temmuz'da mahkemeye sunduğu 19 sayfalık dilekçe ile Halkbank'ın yaptığı başvurunun reddedilmesini istedi.

Halkbank'ın temyiz mahkemesinin kararında "federal adli yargının bir yabancı devlet üzerinde belirgin bir şekilde uygulanmasını" savunduğu ya da bunun Amerikan uygulamalarında büyük bir değişimin işareti olduğunu belirttiğini ifade eden savcılık, bunun tam tersi şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nin on yıllardır uygun davalarda çoğunluğu yabancı bir devlete ait olan ticari işletmelerin ceza davası sürecini takip ve tebliğ ettiğini kaydetti.

Savcılık ayrıca, temyiz mahkemelerinin bölge mahkeme kararları üzerinde yetkisi olduğunu belirtilerek Halkbankası'nın "Bir suç davasında son kararın genellikle hüküm ya da ceza tatbikine kadar temyiz hakkını yasakladığı yönündeki karara" itiraz etmediği, yerine davanın iptali hakkının verilmemesine itirazda bulunduğuna dikkat çekildi ve son karar adli yargının idaresinde son karar hakkının uygulanması için "özellikle zorlayıcı" sebeplerinin o temyiz üzerinde yetki kullanımını imkansız kıldığı ifade edildi.

Savcı Elizabeth B Prelogar, yargılamanın uluslararası hukuku ihlal etmediğini savunarak Halkbankası adına sunulan dilekçede ortaya konulan gerekçelerin yargılamaya engel teşkil etmediğini belirtti.