Her yedi İngiliz'den birisi açlıkla karşı karşıya
Trussell Trust'ın raporuna göre geçen yıl 11.3 milyon Britanyalı açlık ile karşı karşıya kaldı
Birleşik Krallık'ta her yedi kişiden biri yeterli parası olmadığı için geçen yıl açlıkla karşı karşıya kaldı. Birleşik Krallık merkezli bir hayır kurumu olan ve ülke genelindeki açlıkla mücadele etmek için çalışan Trussell Trust tarafından Çarşamba günü yayınlanan bir rapora göre, 11.3 milyon kişiye denk gelen bu rakam İskoçya'nın nüfusunun iki katından fazla.
Rapora göre, işlevsiz bir sosyal güvenlik sisteminin yanı sıra hafifleme belirtisi göstermeyen hayat pahalılığı krizi de bu sonucun nedenleri arasında.
İngiltere dünyanın en büyük altıncı ekonomisi olmasına karşın, vatandaşları bir yıldan uzun bir süredir neredeyse tüm çalışanlar için ücret artışını geride bırakan yüksek enflasyon baskısı altında.
Hükümet yetkilileri, Birleşik Krallık hane halkının, karşılaştırılabilir kayıtların tutulmaya başlandığı 1950'lerden bu yana yaşam standartlarında yaşanan en büyük iki yıllık daralmanın ortasında olunduğunu tahmin ediyor.
Trussell Trust'ın Birleşik Krallık genelindeki 1.300 gıda bankası merkezinden oluşan ağı, Mart ayına kadar son 1 yılda %37 artışla 3 milyon gıda paketi dağıtarak rekor kırdı. Bu rakam beş yıl önce sağlanan miktarın iki katından fazla.
Raporda bu durum ile ilgili olarak, "Bu istikrarlı artış eğilimi, gıda bankası ihtiyacının sadece pandemi ya da hayat pahalılığı krizinden ziyade sosyal güvenlik sistemindeki zayıflıklardan kaynaklandığını ortaya koymaktadır" denildi.
Yardım kuruluşu, Birleşik Krallık nüfusunun %7'sinin gıda bankaları da dahil olmak üzere hayırsever gıda desteği ile desteklendiğini, ancak açlıkla karşı karşıya olan insanların %71'inin henüz herhangi bir hayırsever gıda desteğine erişmediğini söyledi.
Ayrıca, ağındaki gıda bankalarına başvurmak zorunda kalan her beş kişiden birinin en az bir kişinin çalıştığı bir hanede yaşadığına dikkat çekerek, Birleşik Krallık hükümetine yardım sisteminin temel masrafları karşılamasını sağlama çağrısında bulundu.
Çalışma ve Emeklilik Bakanlığı sözcüsü rapora cevaben "İnsanların zor durumda olduğunu biliyoruz, bu nedenle hane başına ortalama 3.300 pound (4.206 $) değerinde rekor mali destek sağlıyoruz" dedi.
Sözcü ayrıca hükümetin sosyal yardımları ve devlet emeklilik maaşını enflasyona paralel olarak arttırdığını, asgari ücreti yükselttiğini ve aileleri gıda, enerji ve diğer temel masraflar konusunda desteklediğini söyledi.
Başbakan Rishi Sunak'ın 2024 yılında yapılması muhtemel seçimlerden önce 2023 yılında enflasyonu yarı yarıya düşürme yönündeki temel ekonomik vaadi, sürekli yüksek seyreden gıda enflasyonu nedeniyle baltalanmış, tüm ekonomi genelindeki enflasyon oranını geride bırakmış ve yüksek vergiler ve mortgage oranları nedeniyle zaten kısıtlı olan hane halkı bütçelerini daha da zorlamıştır.
Gıda ve içecek enflasyonu en son resmi verilere göre Mayıs ayında %18.3, en son sektör verilerine göre ise Haziran ayında %14.6 olarak gerçekleşti.
Yükselen gıda fiyatları, kayıtların tutulmaya başlandığı 1950'li yıllardan bu yana İngiltere'de yaşam standartlarının en fazla baskı altında kalmasına neden oluyor ve beraberinde bunun sorumlusunun kim olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Sendikalar ve politikacılar süpermarketleri "açgözlülükle" suçlayarak, düşük üretici fiyatlarını tüketicilere yansıtmakta çok yavaş davrandıklarını söylüyor.