İhracatta sert düşüş
Nisan ayında ihracat yüzde 9.8'lik düşüşle 11,8 milyar dolara geriledi. Türkiye'nin dört aylık ihracatı ise yüzde 8 azalışla 49 milyar dolar oldu
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), nisan ayı ihracat verilerini İpekyolu’nun önemli geçiş yolları arasında bulunan Bayburt’ta açıkladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin paylaştığı verilere göre; nisan ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,8 düşerek 11 milyar 823 milyon dolar oldu. Ocak-Nisan döneminde ihracat yüzde 8,1 düşüşle 48 milyar 951 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son 12 aylık ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 düşüşle 153 milyar 66 milyon dolar oldu.
Döviz kurlarına dikkat çeken TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “İhracatımız bu yıla maalesef arzu ettiğimiz şekilde başlayamadı. Tüm dünyada doların değer kazanması ve paritedeki düşüş, ihracatımıza baskı yapıyor. Geçtiğimiz yılın Nisan ayına göre yüzde 22 gerileyerek 1,08 seviyelerine inen paritenin negatif etkisi aylık 1,5 milyar doları buldu” dedi.
Otomotiv yine ipi göğüsledi
Büyükekşi, sektörel bazda nisan ayında en fazla ihracatı 1 milyar 843 milyon dolarla otomotiv sektörü yaptığını vurgularken, bu sektörü kimyevi maddeler ve hazır giyim sektörlerinin takip ettiğini belirtti. Verilere göre Nisan ayında en fazla ihracat artışını yüzde 64,6 ile Fındık sektörü yakaladı. Bu sektörü, yüzde 49,6 ile tütün ve yüzde 35,9 ile gemi ve yat sektörü takip etti.
Nisan ayında en fazla ihracat yapılan 5 ülke Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu. Almanya’ya ihracat yüzde 9,6, İngiltere’ye yüzde 8,1, Irak’a yüzde 23,4, İtalya’ya yüzde 12,4 düştü. ABD’ye ise yüzde 1,8 arttı. Nisan ayında en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışını yüzde 35,9 ile Mısır'ın oldu.
2015 yılında yeni normal: Yavaş büyüme
Büyükekşi, ihracat verilerini açıklamasının yanı sıra Türkiye ve dünya gündemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Tüm dünyada yavaş büyümeye dikkat çeken ve bunun artık normal senaryo haline gelidiğini aktaran Büyükekşi, “Bu yıl dünya ekonomisi için yüzde 2,9, gelişmiş ülkeler için yüzde 2,4 ve gelişen ülkeler için yüzde 4,3 büyüme bekleniyor. Diğer taraftan 30 yıl boyunca global çapta en hızlı büyüyen ekonomi Çin’in büyümesi yavaşlıyor. Çin'in büyümesinin yavaşlaması da emtia fiyatlarının gerilemesine yol açıyor” diye konuştu.
Herkes hesabını iyi yapmalı
FED’in faiz artırımına yılsonuna doğru başlaması öngörüldüğünü hatırlatan, Büyükekşi, bunun finansal piyasalarda endişe yarattığını ve FED’in faiz artışını başlatacağı tarihe ilişkin belirsizlik ile birlikte kurlardaki oynaklık arttığına işaret ederek şöyle devam etti:
“Doların değer kazanması, faizi düşük olduğu için dolarla borçlanan tüm küresel firmalar için büyük risk haline geldi. Finansal kriz yıllarında ABD dışı şirketler ve hükümetlerin dolar borçları, sıfıra yakın faizden ve dolar kurundan faydalanmak için katlandı. Şimdi döviz kurlarını hedge etmeyen firmalar için FED’in faizleri artırmasıyla koşullar zorlaşabilir. Piyasadaki güvende ciddi azalmalar ve dalgalanmalar yaşanabilir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde herkes hesabını buna göre yapmalı.”
Türkiye’nin AB’ye euro cinsi ihracatı artıyor
Avrupa Birliği’ndeki toparlanmaya dikkat çeken Büyükekşi, burada büyüme ile birlikte bu bölgede ithalat artış beklentileri arttığını kaydetti. Büyükekşi, “AB ithalatındaki artış Türkiye’nin ihracatına da olumlu katkı sağlayacak. Kesinleşen Eurostat verilerine göre Türkiye’nin AB’ye euro cinsi ihracatı ilk iki ayda tam yüzde 12 arttı. Aynı dönemde ise AB’nin birlik dışı ithalatı euro bazda yüzde 1 geriledi. Türkiye ilk 2 ayda AB’ye ihracatını en fazla arttıran 4.ülke oldu. Buna göre Türkiye AB-28’de güçlü bir Pazar payı artışı yakaladı” dedi.
Umut vadeden gelişmeler var
Diğer yandan İran’a ihracatın olumlu bir tempoda ilerlerken bu ülke ile müzakerelerde ulaşılan aşamanın ümit vadettiğine ifade eden TİM Başkanı, Rusya’da da göreceli bir istikrar görüldüğünü ve rublenin değeri ile fiyatlar daha istikrarlı ve öngörülebilir hale geldiğinin altını çizdi. Büyükekşi, bu gelişmelerin de önümüzdeki dönemde ihracatımıza pozitif yansıyacağını söyledi.
Türkiye ekonomisi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Büyükekşi, bilgi toplumunun ve teknoloji çağının sadece tüketim kısmında kalmaması gerektiğini, aynı zamanda bilgiyi ve teknolojiyi de üretir bir hale gelinmesi zorunluluğunu vurguladı.
Ülke ekonomisinin ayrıca güçlü bir bankacılık sistemi, başarılı maliye politikaları gibi avantajları bulunduğunu ve bunları kullanarak finansman problemini daha kalıcı çözümler üretmek için sermaye piyasalarını daha da derinleştirmeye çalıştıklarını aktaran Büyükekşi, “Ayrıca hedeflerimiz için aktif bir şekilde TİM ve ihracatçı birliklerimizle birlikte, ticaret heyetleri düzenliyoruz. Bu heyetlerde 2 bini aşkın iş görüşmesi yaptık. 2015 yılı sonuna kadar toplamda 25 ayrı ülkeye heyet düzenlemeyi planlıyoruz. Her zaman olduğu gibi bunlara Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmayı da katarak 2023 vizyonu için yürüyoruz” şeklinde konuştu.
YORUM YAZ