İngiltere’de tedarik ve iş gücü krizi büyüyor

İngiltere’de tedarik ve iş gücü krizi büyüyor

İngiltere’de tedarik zincirlerinde ağırlaşan sorunlar ve kalifiye iş gücünde yaşanan yetersizlik, üretim maliyetlerini ve hayat pahalılığını artırıyor.

A+A-

Yaklaşık 2,8 trilyon dolarlık gayri safi yurt içi hasılası ile dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasında yer alan İngiltere, salgının yaralarını sararken, ülkede milyonlarca orta ve dar gelirli, enerji, gıda fiyatları ve kiralardaki artış nedeniyle koşulları giderek daha da zorlaşması beklenen bir yıla hazırlanıyor.

Ülkede 2008 yılındaki küresel finans krizinin ardından uygulanan kemer sıkma programından en çok etkilenen bu iki gelir grubu, bu kez salgının ardından iş gücü ve tedarik krizinin ağır faturası ile karşı karşıya kalıyor.

Tüketici fiyatlarındaki artışların özellikle orta gelir grubunu yoksulluğa itmesi bekleniyor.

İngiliz düşünce kuruluşu Mali Araştırmalar Enstitüsü’nün (IFS) geçen ay yayımladığı araştırmaya göre, ülkede yüksek enflasyon ve vergi artışları nedeniyle orta ve düşük gelir grubunda yer alan ailelerin yaşam koşullarında bozulmanın görülmesi öngörülüyor.

"Artan giderler nedeniyle kısa vadede milyonlarca insanın durumu kötüleşecek"

Konuya ilişkin olarak değerlendirmede bulunan IFS Başkanı Paul Johnson, ülkede düşük gelir grubunda olan insanların yüksek enflasyon, yüksek vergi ve düşük gelir üçgeni arasında yaşananların acısını hissedeceğini belirterek, "Artan giderler nedeniyle kısa vadede milyonlarca insanın durumu kötüleşecek." ifadesini kullandı.

Şirketler artan enerji, üretim, iş gücü maliyetlerini kademeli bir şekilde ürün fiyatlarına yansıtmaya devam ederken, ülkede bu yılın ocak ayında yüzde 0,7 seviyesinde olan enflasyon, eylül ayında yüzde 3,1 seviyesine kadar yükseldi.

Beklentiler ise İngiltere’de tüketici fiyatlarının gelecek yıl artış eğilimini devam ettirerek son 30 yılın en yüksek seviyesini görmesi yönünde.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey de 4 Kasım’da ülkede enflasyonun 2022 yılı nisan ayında yüzde 5 civarına ulaşarak zirve yapmasını beklediğini söyledi.

Accenture ve IHS Markit tarafından yapılan bir ankete göre ise İngiliz şirketlerin yaklaşık yüzde 60’ı önümüzdeki dönemde artan tedarik ve iş gücü maliyetleri nedeniyle ürün fiyatlarını artırmayı planlıyor.

Enerji ve gıda fiyatları artırıyor

İngiltere’de giderek derinleşen tedarik ve iş gücü krizi, market fiyatlarına da yansıyor. Araştırma şirketi Kantar’ın verilerine göre, market fiyatları eylül ayında yüzde 1,7 artış kaydetti.

Ülkede enerji fiyatlarındaki artışın da önümüzdeki dönemde faturalara yansıması bekleniyor.

İngiltere’de enerji şirketleri yılın başından bu yana yaklaşık 4 kat artan doğalgaz fiyatlarını faturalardaki üst fiyat sınırlaması nedeniyle henüz tam olarak kullanıcılara yansıtabilmiş değil. Ülkede bu yıl içerisinde zarar eden toplam 20 enerji şirketi iflasını açıkladı.

İngiliz enerji denetim kuruluşu Ofgem, geçtiğimiz ayın başında enerji faturalarındaki yıllık üst fiyat limitini bin 277 sterlinden bin 138 sterline yükseltti.

Uzmanlar, önümüzdeki denemde faturalardaki üst fiyat limitinin daha da yükseltilmesini beklerken, hane başına enerji giderlerindeki ek artışın yaklaşık 400 sterline kadar ulaşabileceğini belirtiyor.

Tedarik zinciri krizinin kaynağı; iş gücü açığı

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışının ardından gelen salgın nedeniyle çok sayıda kalifiye çalışanın ülkeden ayrılması, yeni göçmenlik sisteminin ise yetersiz kalması nedeniyle, hemen her sektörde kalifiye iş gücü eksikliği görülüyor.

Bunun en çarpıcı örneği eylül ayında, ülkede ağır vasıta sürücü sayısının yetersizliği nedeniyle benzin istasyonlarının akaryakıtsız kalmasıyla yaşandı.

Haftalarca benzin kuyruklarının görüldüğü ülkede hükümet, askeri personeli devreye sokarak, rafinerilerden benzin istasyonlarına akaryakıt taşınmasını sağladı.

Yine eylül ayında özellikle Londra’da market raflarında pek çok ürünün bulunamadığı gözlemlendi. Ülkede, ağır vasıta sürücü sayısı ihtiyaç duyulan rakamın yaklaşık 100 bin altında bulunuyor.

İngiltere’de pek çok farklı sektörlerde iş gücü açığı açısından manzaranın önümüzdeki döneme ilişkin olarak endişe verici boyutta olduğunu söylemek mümkün.

İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, ülkede iş gücü açığı ise ağustos, eylül ve ekim ayların kapsayan üç aylık dönemde 222 bin artarak toplam 1 milyon 172 bin ile rekor seviyeye ulaştı.

Kiralar da evsizlik de artıyor

İngiltere’de salgın kısıtlamaların kaldırılması ve şehirlere dönüşün başlamasıyla birlikte ev kiraları da hızla artmaya devam ediyor.

İngiliz online emlak şirketi Zoopla’nın verilerine göre, ekim ayında ev kiraları yıllık bazda ortalama yüzde 4,6 ile son 13 yılın en sert artışını kaydetti. Bir diğer emlak şirketi HomeLet’in verilerine göre ise ekim ayı itibarıyla ortalama bir evin kirası 1.759 sterline yükseldi. Ülkede, 2022 yılının sonuna kadar ev kiralarının ortalama yüzde 4,5 artış kaydetmesi bekleniyor.

London School of Economics (LSE) tarafından yapılan araştırmaya göre, bu yılın sonuna kadar kira borçları biriken yaklaşık 400 bin kişinin evlerinden çıkarılması bekleniyor.

Dünyanın en gelişmiş ekonomileri içerisinde yer alan ve en büyük finans merkezine ev sahipliği yapan İngiltere’de, her yıl barınma ihtiyacını karşılayamayan binlerce kişi ise yaşamını sokaklarda sürdürme mücadelesi veriyor.

Heriatt-Watt Üniversitesi’nin araştırmasına göre ülkede, 236 bin olduğu tahmin edilen toplam evsiz sayısının 2041 yılında 575 bine ulaşması öngörülüyor.

Zengin krallığın giderek büyüyen yoksullar ordusu

İngiltere’de artan hayat pahalılığı yaşam koşulları arasındaki uçurumu da giderek derinleştiriyor. İngiliz parlamentosunun bu yılın ekim ayında yayımladığı verilere göre, yaklaşık 67 milyon nüfuslu İngiltere’de yaklaşık 14,5 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Merkezi Londra’da bulunan düşünce kuruluşu Legatum Institute verilerine göre ise salgın döneminde ekonomik koşulların bozulmasıyla yoksullar ordusuna 750 bin kişi daha katıldı.

İngiliz yardım kuruluşu Joseph Rowntree Vakfı’nın araştırmasına göre de İngiltere’de halihazırda yaklaşık 3,8 milyon aile faturalarını ödeyemiyor.

İngiltere’de hayatta kalabilmek için gıda bankalarına başvurmak zorunda kalanları sayısı ise artık milyonlarla ifade ediliyor.

Yardım kuruluşu The Trussell Trust’in verilerine göre, ülkede 2020 yılının nisan ayı ile 2021 yılının mart ayı arasındaki dönemde 2,5 milyondan fazla kişi gıda bankalarından yararlandı. Gıda yardımlarının yaklaşık 980 bini sadece açlık sınırında olan çocukların hayatta kalabilmesi için verildi. İngiltere’de gıda bankalarından beslenmek zorunda kalanların sayısı sadece bir yıl içerisinde yüzde 33, son beş yıl içerisinde ise yüzde 128 artış kaydetti.