Koyunseven, İSTİB Meclisi'nin aralık ayı toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyüme sürecini sürdürülebilir kılarak, dünya ekonomisinde takdir topladığını, 3. çeyreğe ait yüzde 4,4'lük büyüme oranının moralleri yükselttiğini belirterek, bu başarının arkasında Türkiye'deki istikrarın yattığını, Türk iş dünyasının 10 yıldan bu yana cesaretle büyük yatırımlara imza attığını kaydetti.

Kasım ayı Meclis toplantısında İSTİB Başkanı Ali Kopuz'un 3. çeyrek büyüme tahminini hatırlatan Koyunseven, şunları kaydetti: "Büyük bir memnuniyetle ifade ediyorum ki büyüme verileri açıklanmadan bir ay önce Başkanımız Ali Kopuz meclis konuşmasında finans piyasalarında yüzde 2,6'ların konuşulduğu bir ortamda Türkiye'nin 3. çeyrekte yüzde 4'ün üstünde büyüme göreceği tahminini paylaşmıştı. Ekonomik gelişmemizi ve verileri takdirle ve minnetle karşılıyoruz. Ama elbette bu, hiçbir problemimiz ve talebimiz yok anlamına gelmiyor. Bugün hala ülkemizin çok ciddi bir cari açık problemi var. Asıl kaynağı enerji olan bu mesele, kısa vadede sorun oluşturmasa da orta ve uzun vadede karşımıza çıkacak. Bu konuda hükümetimizin etkili bir yol bulması şart. Diğer taraftan, dolar ve avrodaki sert hareketler de iş dünyasının gözünü korkutuyor. Ekonominin tamamen globalleştiği günümüzde, sadece yurt dışına iş yapanlar değil, yurt içinde iş yapanlar da kur değişikliğinden etkileniyor. Bütün kesimler dövizdeki hareketleri pür dikkat izliyor. Elbette serbest piyasa koşullarında bir müdahale talebimiz yok, ama ani değişikliklerden etkilenen KOBİ'lerimizin varlıklarını sürdürmeleri için de bir ara yol bulmak lazım diye düşünüyorum."

Koyunseven, ekonomide yapısal reformların ara vermeden sürmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Bir diğer önemli konu ise, istihdam üzerindeki vergi yükleri. Hepimiz işletmeciyiz ve İstihdam yapıyoruz. Düşünün en önemli girdi kalemlerimizin başında neredeyse çalışanların ücretleri kadar tutan SGK primleri geliyor. Bu konularda yapısal değişim ve dönüşümün çok gerekli olduğunu ve bir an önce gerçekleştirilmesinin ise ekonomik istikrarın devamı için elzem olduğu kanaatindeyim. İnanıyorum ki, hükümetimiz ve ekonomi yönetimimiz sesimize kulak verecektir" diye konuştu.

Konuşmasında İSTİB'in geçen hafta Almanya'ya gerçekleştirdiği arama çalışmasına da temas eden Koyunseven, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu faaliyetimizin hedefi, fındık, kayısı, kiraz üretiminde dünya birincisi, salatalık, karpuz, fıstık, ceviz, incir üretiminde dünya ikincisi, nohut, soğan, elma, zeytin, keçi sütünde dünya üçüncüsü olan Türkiye'nin dünya pazarlarında hak ettiği yeri alması için neler yapılabileceğinin arayışıydı. Bu çalışmayla, kendimize bir yol haritası oluşturmaya çalıştık. Fındık başta olmak üzere, Türkiye'de yetişen, ancak üretim merkezi olmamıza rağmen dünya pazarından yeterince pay alamadığımız ürünlerimizin değerini nasıl bulacağı üzerine son derece önemli bilgiler aldık. Ben inanıyorum ki attığımız adımlar, borsalarımız için çok büyük ve tarihi bir anlam taşıyor."  

döviz iş dünyası