İsrail doğalgazına Zorlu Enerji talip
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, İsrail doğalgazının Türkiye`ye getirilmesinde rol üstlenmek istediklerini söyledi.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, İsrail doğalgazının Türkiye'ye getirilmesinde rol üstlenmek istediklerini söyledi. Sinan Ak, "5 yıl önce başlansa bugün gelirdi. Geç olsun güç olmasın" dedi.
Enerjigünlüğü sitesinden Mehmet Kara'nın sorularını yanıtlayan Sinan Ak,
İsrail doğalgazının Türkiye'ye getirilmesi gündeme gelince gözlerin çevrildiği enerji oyuncularından biri olan Zorlu Enerji'nin Genel Müdürü Sinan Ak, Enerjigünlüğü sitesinden Mehmet Kara'nın soruların cevapladı. İşte o röportaj:
Gündemde Akdeniz doğal gazı var...
Evet, İsrail doğal gazının Türkiye'ye getirilmesini kast ediyorsunuz sanırım. Son dönemde bu konu gündemde daha sık yer almaya başladı. İki ülke arasındaki ilişkiler eskisine göre daha sıcak hale geldi. İsrail'de doğal gazla ilgili bir takım politik ve bürokratik sorunların önemli bir bölümü giderildi. Diğer yandan İsrail hükümeti, Tamar ve Leviathan doğal gaz sahalarında büyük çoğunluğu elinde tutan Delek ve Noble’in oluşturduğu tekeli kırmak için bazı sahaların satılabileceğimesajları veriyor, hisse devri talep ediliyordu.
Hisse satmadıklarına göre nasıl çözüldü bu?
Tamar halen İsrail'in doğal gaz ihtiyacını karşılayan yataklardan oluşuyor. İsrail Rekabet Kurumu, Delek ve Noble'un Leviathan'ı satmasını istiyordu. Onlar da satmak istemedikleri için iş sürüncemeye girmişti. Bu yüzden oradan ihracat yapamıyorlardı. Geçtiğimiz hafta Başbakan Benyamin Netanyahu konuya ilişkin bir kararnameyi imzaladı. Kararname özetle şunu söylüyor: Evet, bu iş monopoldür. Bu yüzden gazın fiyatı serbest olamaz, regüle edilmesi gerekir. Regülasyon yapılması halinde bu firmalar söz konusu sahaları elinde tutabilir. Bu karardan sonra artık İsrail'de doğal gazın ihracatıyla ilgili bir sorun kalmadı.
Tel Aviv bunlarla uğraşırken Türkiye tarafında da ilginç gelişmeler oldu...
Evet, Türkiye'de de İsrail doğal gazının getirilmesiyle ilgili başka stratejik sebepler ortaya çıktı. Ben bu noktadan sonra İsrail doğal gazının Türkiye'ye getirilmesinin kolaylaşacağını düşünüyorum.
Hepsi sıvılaştırılıp gemiyle getirilemeyeceğine göre, boru hattı lazım...
Doğru. Yine de yıllık 10 milyar metreküplük taşıma kapasitesinden, yani devasa bir projeden söz ediyoruz. Hem gaz sahasının geliştirilmesi hem de boru hattının döşenmesi lazım... Bu yüzden uzun vadeli gaz alım anlaşmalarının bir an önce masaya getirilip sonuca bağlanması gerekiyor. Çünkü bu yatırımlar nereden bakarsanız bakın 3-4 yıl sürer. Önce alım anlaşmaları, sonra bunlara bağlı finansman anlaşmaları yapılacak. Ancak sonrasında yatırım yapılacak. Tüm bunların tamamlanması 4-5 seneyi bile bulabilir.
5 yıla kim öle kim kala?
Başlamak bitirmenin yarısıdır. Sonuçta İsrail doğal gazı son beş yıldır gündemimizde. Eğer beş yıl önce anlaşılmış olsaydı, bugün bu gazı tüketiyor olurduk. Geç olsun güç olmasın demek gerekiyor. Doğal gaz geldikten sonra da 20-30 sene bu ülkede kullanılacak. Ayrıca bu gazın Türkiye'ye gelmesiyle, aynı bölgede yeni keşiflerin yapılmasının da önü açılacak. Delek ve Noble ellerindekini satamadıkları için yeni keşiflere para harcamak istemiyorlardı. Keşfedilmiş gazın satışıyla ilgili bir anlaşma yapılabilirse, yeni aramalar hızlanabilir.
Zorlu Enerji Grubu olarak sizin buradaki konumunuz nedir?
Bizim buradaki hedefimiz 8-10 milyar metreküplük doğal gazı Türkiye'ye getirebilmek. Ancak bunun için çok büyük yatırımlar gerekiyor. Boru hatlarının kurulması işinin mutlaka kamunun garantisiyle yapılması gerekiyor. Çünkü bu gazı özel sektör olarak biz bile alacak olsak, ödeyeceğimiz fiyatlar regüle olduğu için kamunun garantisi olması olmadan hareket etmemiz büyük risk taşır. Aksi takdirde taşıma projeleri finanse edilemez. Hiçbir banka, bir firmanın garantisiyle bu yatırımın finansmanını üstlenmez.
Mavi Akım ve TANAP'tan farkı ne bu projenin?
Rusya doğal gazını sınırımıza kadar Gazprom getiriyor. Boru hatlarının sahibi de Ruslar. TANAP'ta da veya Azerbaycan'dan gelen doğal gazda da hattın yurt dışındaki kalan bölümleri SOCAR'a ya da diğer ülkelere ait. Ama burada durum farklı; öyle olamayacak. Herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor.
Yani BOTAŞ da işin içinde olmalı öyle mi?
Boru hatlarında BOTAŞ'ın mutlaka hisse ve rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama biz Zorlu Grubu olarak diğer taraftan Türkiye'de dağıtımı ve satışı konusunda çalışmak istiyoruz. Boru hattının inşaatında da bulunabilecek kapasitedeyiz. Fakat bu konu başta hükümetler olmak üzere tüm tarafların birarada masaya oturup uzlaşmasıyla gerçekleşebilir. Hükümetler, şirketler, hatta bankaların da görüş bildirmesi, ortak karara varılması gerek.
Sizin bu konudaki temaslarınız ne durumda?
Biz her iki ülkede de temaslarda bulunuyoruz. İsrail’de 2014 yılında devreye aldığımız Dorad Doğal Gaz Çevrim Santralimiz, ülkede özel sektör yatırımıyla devreye giren en büyük enerji santrali. Ashdod ve Ramat Negev santrallerimizle birlikte İsrail’in elektriğinin yüzde 7’sini biz karşılayacağız. Bu deneyimin ülkemizin doğal gaz tedarik ettiği kaynakların çeşitlendirilmesi anlamında değerli olacağını düşünüyoruz. Sonuçta İsrail'deki santrallerimizin doğal gazını Delek ve Noble'dan tedarik ettiğimiz için bu şirketlerin üst düzey yöneticilerini iyi tanıyoruz; bölgede 10 yıla yaklaşan bir iş yapma deneyimimiz; hem yatırımlarımız, hem de operasyonlarımız var.
YORUM YAZ