İsrail Merkez Bankası'nda reform korkusu
İsrail Merkez Bankası Başkanı Amir Yaron, Binyamin Netanyahu hükümetinin yargıya ilişkin reformlarının endişe verici olduğunu dile getirdi.
İsrail resmi yayın kuruluşu KAN, İsviçre'nin Davos kasabasında Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Yaron'un salı günü yeni hükümetin Başbakanı olarak ilk kez Binyamin Netanyahu ile bir araya geldiğini duyurdu.
Yaron'un Davos'ta bir araya geldiği dünyanın büyük ekonomistlerinin İsrail'deki yargı reformu planına ilişkin kendisine aktardıkları endişleri görüşmede Netanyahu'nun dikkatine sunduğu kaydedildi.
Yediot Aharanot gazetesinin haberine göre, Netanyahu'ya "Yargı reformu planı ülkenin kredi notunu zedeleyebilir" diyen Yaron, İsrail'in kredi notuna zarar gelecek böyle bir durumun uluslararası şirketleri ülkede yatırım yapmaktan uzaklaştırabileceği uyarısında bulundu.
Haberde, Yaron'un endişelerini dinleyen Netanyahu'nun söz konusu yargı reformu planından geri adım atma ihtimalinden söz etmediği belirtildi.
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's İsrail'in 2022 sonlarındaki kredi derecelendirme notunu "AA-" olarak belirlemişti.
Netanyahu hükümetinin "yargı reformu"
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı merci olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırı olduğu gerekçesiyle Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme'nin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin elinden alınacağını belirtmişti.
İsrail Yüksek Mahkemesi'nin 18 Ocak'ta Netanyahu hükümetinde birden fazla bakanlık görevi üstlenen Şas lideri Arya Deri'nin "vergi suçlarından hüküm giydiği için" kabinede yer alamayacağına hükmetmesiyle, iktidar-yargı krizi derinleşmişti.
Netanyahu hükümetinin, yargının yetkilerini kısıtlamayı amaçlayan yasa çıkarma planı İsrail'de 14 ve 21 Ocak'ta on binlerce kişi tarafından protesto edilmişti.