İstanbul'a sebze gelmeyebilir

İstanbul'a sebze gelmeyebilir

Antalya'da çiftçilerin başlattığı ürün göndermeme eylemi nedeniyle kısa süreliğine İstanbul ve diğer illerde sebze sıkıntısı yaşanacak

A+A-

Antalya'da üreticilerin 50-80 kuruşa kendilerinden alınan domatesin İstanbul'da 4-5 TL gibi fiyata tüketiciye ulaştırılıyor olması, Rusya'ya ihracat yasağının sürmesi, dolardaki artış nedeniyle zirai ilaç, gübrenin zamlanması gibi gerekçelerle başlattığı hale ürün göndermeme eylemi, bazı çiftçiler tarafından sürdürülüyor.

Kış döneminde Türkiye'nin sebze ihtiyacının çok önemli bölümünün üretildiği Antalya'da çiftçilerin, hale ürün göndermeme eylemini uzatmaları durumunda tüketici fiyatlarında artış ve piyasada ürün sıkıntısı endişesi yaşanıyor.

Ancak çiftçi serada çok fazla bekletemeyeceği için bir hafta sonra ürünün ya çöpe gideceği ya da piyasaya çok fazla ürün arzı olması sebebiyle fiyatlarda daha sert bir düşüş yaşanabileceği öngörülüyor.

ANTALYA'DA 10 KURUŞ, İSTANBUL'DA 2 LİRA

Çocukluğundan beri tarımla uğraşan ve marul, tere, nane, maydanoz gibi yeşillik ürettiğini anlatan Mehmet Avcıoğlu, gübre, tohum gibi girdi fiyatlarının çok yükseldiğini ve çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığını söyledi.

Çiftçinin gübresini, ilacını banka borcuyla yapabildiğini belirten Avcıoğlu, "Kredisini ödeyemiyor. Kıvırcık marulun tanesi 10 kuruş, düz marul 40 kuruş, maydanoz, roka, tere 20 kuruş. Sadece yeşillik değil, domates, patlıcan, salatalık hepsinde aynı. Rusya'ya ihracat kapalı ve millete yazık, herkes kan ağlıyor. Geçen sene yine iyiydi fiyatlar bu sene tamamen oturdu. Bu sene kıvırcık marul eken tamamen sürüyor. Hepsinde aynı sıkıntı var. Antalya'da 10 kuruş olan kıvırcık marul İstanbul'da 2 liraya kadar satılıyor. Çiftçiler gerçekten çok rezil, emeğini karşılayamıyor" diye konuştu.

ZARARINA ÜRETİM

Domates ve biber üretimi yapan Emrah Meydan, devletten bir pazar oluşturmasını beklediklerini söyledi.

1 dönüm domatesin maliyetinin 8 bin lirayı bulduğunu anlatan Meydan, "Domatesin haldeki fiyatı ise 50-80 kuruş arasında. Bunu hesaba vurduğumuzda, 10 ton civarı ürün alıyoruz, 8 bin lira kazanıyoruz. Bunun vergileri vs giderleri düştüğümüzde 6-7 bin lira kalıyor ve eksi 2 bin lira ile çalışıyoruz. Bu şekilde rakamlarla, ihracat olmaz ve bu mal para etmezse, çiftçi zaten bankalara borçlu, ileride elindeki serasını da satacak, el kapısına bakacak. Yapabileceğimiz tek şey o. Birçok kalem var bizi etkileyen, ilaçların yüzde 80'i yurtdışından ve dolar üzerinden geliyor. Dolar da yükseldiği için bu ilaçlara her gün zam geliyor ve biz bu ilaçları nakit alıyoruz. Eğer bu ürün Rusya'ya gitmezse direkt zarar edeceğiz ve yanımızdaki işçiler de işsiz kalacak" dedi.

ASIL PARAYI YİYEN İSTANBUL'DAKİ ARACILAR

Ürettiği domatesin köy domatesi cinsi ve Rusya pazarına yönelik olduğunu belirten Meydan, İstanbul'daki tüccarları suçladı. Antalya Hali'ndeki komisyoncuların çiftçinin cebinde parası yokken fide, işçi ücretleri konusunda faizsiz para desteği verdiğini kaydeden Emrah Meydan, "Bizi idare etmeye çalışıyorlar. Paketleme yapılıyor ve paketleme fiyatı üstüne biniyor. İstanbul'a gittiği zaman orada ekstra bir ücret konuluyor. Markette ekstra bir ücret daha. Asıl Antalya'dan çıktıktan sonra iş başlıyor fiyatlarda. Yani Antalya'dan uygun fiyata çıkıyor, bu domates 1 liraya çıktığında buradaki adam sadece kar alıyor. Ama İstanbul'daki ya da diğer şehirlerde ekstra para bindiriliyor. Burada 50 kuruşa gönderdiğimiz domates bile 2 liraya satılıyor. Bunların hepsi Antalya halinden çıktığında, asıl parayı yiyen İstanbul'daki aracılar. Kar yağdı bahanedir, ürün gitmedi iki gün ürün kesilir ve fiyatları yükseltilir" diye konuştu.

"İSTANBUL'DA SIKINTI OLABİLİR"

Üretim maliyetleri artarken sebze fiyatlarının değişmemesi ve buna bağlı olarak giderek üreticilerin yoksullaşmasını asıl sıkıntı olarak gösteren Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, "Yoksulluk öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, şu anda üretici 2016'nın ürününü satıp para kazanabilirse 2015 yılında kullandığı ilaç, gübre, tohumun borcunu ödeyebilecektir. 2016'ya da bu atmosferde girildikten sonra ve Rusya'ya yönelik ihracat yasağının kalkmaması nedeniyle arzın fazlalığı fiyatların düşmesine neden olmaktadır. Artık üretici katlanamaz duruma gelmiş ve örgütsüz bir şekilde bu olaya bir protesto gerçekleştirmeye başladı. Antalya Hali'nde bu eylem yapıldı ama geçen hafta Gazipaşa'da üreticilerin ürün göndermeyerek protesto etmeye başladıklarını hep duyuyoruz" dedi.

Çiftçilerin hale ürün göndermeme eylemi nedeniyle İstanbul ve diğer illerde kısa süreliğine sebze sıkıntısı yaşanabileceğini de kaydeden Tuncer, "Antalya'daki üretici seradaki ürünü domates, biber veya patlıcanını çok uzun süre hasat etmeden duramaz, hasadın yapılması lazım. Pazar değerinin kaybolmaması, arkadan yeni ürünler gelmesi için. 2-3 günlük süre içinde fiyatlarda kısmi yükseklik olabilir ama çok uzun süre sıkıntı yaşanacağını zannetmiyoruz. Üreticinin asıl sıkıntısı, şu an 80 kuruşa domatesi satıyor, bu insanlar haklı olarak ancak harcadıkları paranın karşılığında bir paraya sattıkları için para kazanamadığından şikayet ediyor. Halde 80 kuruşken tüketici halinde 1.5- 2 lira olması, pazar ve markette 5 liraya satılması ister istemez çiftçileri isyan noktasına getirmiştir" dedi.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.