1) Amerika Birleşik Devletleri

Altın rezervlerinde dünya lideri olan Amerika Birleşik Devletleri, 8,133.53 ton gibi şaşırtıcı bir değerli metal rezervine sahip. Ancak hem New York hem de Fort Knox'ta tutulan külçelerin gerçekliği konusunda endişeler ve eleştiriler dile getiriliyor. 1974'te getirilen kuralların Amerika'nın tüm külçelerinin tek seferde kontrol edilmesi anlamına gelmesi gerekiyordu, ancak bu denetimden bu yana altına erişildiği ve potansiyel olarak tahrif edildiği tespit edildi. Buna ek olarak, Amerika'nın rezerv toplamının, sivil veya ulusal çatışma dönemlerinde ABD'de saklanan diğer ulusların ulusal altın rezervlerini de içerdiğine dair şüpheler var. Ayrıca uzmanlar, ABD'nin altın rezervlerinin çoğunun iyi kalitede olmadığına ve eritilip 24 ayar külçelere dönüştürülmeleri halinde toplam rezervin önemli ölçüde azalacağına inanıyor.

2) Almanya

İkinci sırada yer alan Almanya'nın elinde 3,359.14 ton altın bulunuyor. Ülkenin altınları üç yerde tutuluyor: Frankfurt'un bankacılık bölgesindeki Deutsche Bundesbank merkezi, New York Federal Rezerv Bankası ve Londra'daki İngiltere Merkez Bankası kasaları. Soğuk Savaş nedeniyle Almanya'nın altınlarının çoğu müttefik ülkelere tahliye edildi. 2013 yılında Bundesbank, ABD ve Fransa'nın elinde bulunan ülke altınının %40'ından biraz fazlasını ülkesine geri gönderme niyetinde olduğunu açıkladı. ABD'nin muhalefetine rağmen Almanya 2016'da altınlarının tamamını planlanandan önce teslim aldı. Bundesbank'ın yatırımcılara ve kamuoyuna güven vermek amacıyla bilinçli bir politika izlemesi nedeniyle Almanya'nın altın varlıklarına ilişkin verdiği bilgiler muhtemelen dünyadaki en şeffaf bilgiler.

3) İtalya

İtalya'nın altın rezervleri, servet için güvenli bir liman olarak kalıcı değerinin bir kanıtı olarak dünyanın en istikrarlı rezervleri arasında yer alıyor. Ülkenin süregelen ekonomik zorluklarına rağmen, altın varlıkları yirmi yılı aşkın bir süredir el değmeden kaldı ve yaklaşık 2.452 tona ulaştı. Eski bir Avrupa ticaret merkezi olan İtalya'nın rezervleri zengin tarihini ve kalıcı ekonomik önemini yansıtıyor.

4) Fransa

Daha önce üçüncü sırada yer alan Fransa, 2004 yılında para birimlerine ve tahvillere yatırım yapmak üzere fon sağlamak amacıyla 500 ton altın sattı. Dönemin Ekonomi Bakanı Nicolas Sarkozy tarafından emredilen satış, Fransa'nın altın rezervlerini %20 oranında azalttı. Altınlar, Fransız ulusal rezervleri ve IMF'nin sahip olduğu altınlar için güvenli bir yeraltı kasası olan La Souterraine olarak bilinen Paris'teki Banque de France merkezinde tutuluyor.

5) Rusya

Rusya son 12 yılda altın rezervlerini agresif bir şekilde artırdı ve 2019'da Çin'i geride bırakarak beşinci sıraya yükseldi. Altına olan bu yönelim, zayıf rublenin ve uluslararası yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkisini bertaraf etme arzusunun yanı sıra başlıca uluslararası rezerv para birimi olarak ABD dolarına olan bağımlılığı azaltma isteğinden kaynaklanıyor.

6) Çin

Dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinden biri olan Çin, son zamanlarda rezervlerinin altın olarak tutulan yüzdesini artırmaya odaklanmaya başladı. Geçmişte, ülke altın çıkarma ve satma, elde edilen geliri ekonomisine yeniden yatırım yapmak için kullanma politikasına sahipti. Ancak Çin'in ekonomisi büyük Batı ülkelerine rakip olacak şekilde büyüdükçe, ülke altın rezervlerini oluşturmaya daha fazla önem vermeye başladı. Politikadaki bu değişime rağmen, Çin'in altın rezervlerine ilişkin bilgiler biraz sınırlı kalmaktadır. Çin Halk Bankası 2000-2015 yılları arasında yalnızca dört kez bilgi paylaştı ancak 2019 Kasım ayından bu yana ülke rezerv toplamına yaptığı ilavelerle ilgili aylık güncellemeler yayınlıyor. Ancak bu raporların doğruluğu konusunda bazı şüpheler var.

7) İsviçre

Bankacılık, vergi muafiyetleri ve jeopolitik tarafsızlık ülkesi olarak tanınan İsviçre, rezervlerinde kayda değer miktarda altın bulunduruyor. Ülkenin külçe altınının çoğunluğu Bern'deki İsviçre Ulusal Bankası'nda tutuluyor (%70), ancak güvenli bir şekilde saklanması için %20'si İngiltere Merkez Bankası'nda ve %10'u da Kanada Merkez Bankası'nda yer alıyor. İsviçre'nin İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Nazi altınlarını aldığına dair söylentilere rağmen, ülke finansal uzmanlık ve uluslararası ticareti kolaylaştırma konusunda güçlü bir üne sahip.