İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, İsviçre bankalarında parası olan Türklerin tedirgin olduğunu söyledi.

Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar bugünkü köşesine İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz'ün sözlerini taşıdı. Başkonsolos İsviçre'nin bankacılık sistemindeki yeni tedbirlere dikkat çekerek, "Kokteyllerde beni görünce, 'İsviçre’deki paramın akıbeti ne olur?' diye soran Türkler var" diye konuştu.

İşte Vahap Munyar'ın yazısının ilgili bölümü:

İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz’e OECD’nin öncülüğünde yürüyen ve 2017’de devreye girecek “Otomatik Bilgi Alışverişi”nin (Automatic Exchange of Information) etkilerini sorduk.

Kırgöz, İsviçre’nin artık vergi kaçıranların, para aklayanların birinci tercihi olmaktan çıktığını belirtti:
- Biz artık illegal yolla para transferinin finans merkezi olmak istemiyoruz. Bankacılık sistemimiz, şeffaflaşma hazırlıklarını yürütüyor. Otomatik Bilgi Alışverişi devreye girdiğinde, ülkeler vatandaşlarının İsviçre bankalarındaki hesaplarıyla ilgili resmi yollardan bilgi alabilecek.
Şu andaki uygulamayı anlattı:
- Şu anda bir ülke vatandaşının hesabıyla ilgili bilgi talep edince, resmi makam da olsa, mahkeme kararı isteniyor. Benzeri kararın İsviçre’deki mahkemeden de alınması gerekiyor. Sonra hesap bilgisi resmi kuruma açılıyor.
- İsviçre’de parası bulunan Türkler, bu gelişmeden tedirgin mi?
- Kokteyllerde beni görünce, “İsviçre’deki paramın akıbeti ne olur?” diye soran Türkler var.
İsviçre bankacılık sisteminin 4 trilyon doları yönettiğinin altını çizdi:
- Sistem 2017’de tümüyle şeffaflaşma yoluna girdiğinde belki hesaplarda yüzde 5-10’luk bir küçülme olur. İsviçre’nin güvenli liman özelliği ve verilen iyi hizmet, şeffaflık yüzünden sistemden para çıkışını önler. Zaten sistemin tümüyle şeffaflaşması da zaman alır.