Reuters'in Perşembe günü yaptığı bir ankete göre, daha fazla Japon şirketi ABD'de Kamala Harris'in başkanlığının, ikinci bir Donald Trump yönetimine kıyasla işletmeleri için daha iyi olacağına inanıyor.

Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin sonucu dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarafından yakından izleniyor. Ancak Japonya, on binlerce ABD askerinin ülkesinde konuşlandığı Washington'un yakın bir müttefiki ve her ikisi de en büyük ticaret ortakları arasında yer aldığından, işletmeleri yenilenen bir ABD-Çin ticaret savaşının etkisini hissedebilir.

Japon firmalarının %43'ü kurumsal stratejileri ve iş planları ışığında Harris'i tercih ettiklerini belirtirken, %8'i Trump'ı seçti. Toplamda %46'lık bir kesim her iki adayın da iyi olacağını söylerken, kalan %3'lük kesim ise hiçbirini tercih etmediğini belirtti. Bir seramik üreticisinin yöneticisi ankette "Başka bir Trump yönetimi altında ticaret savaşı, ekonomik sürtüşme ve güvenlik tehditlerinin ortaya çıkması ve bizi iş stratejimizi değiştirmeye zorlaması ihtimali var" dedi.

Japonya'nın Trump yönetimiyle ilişkileri, Trump'ın askeri yardımlar için daha fazla ödeme talep etmesi ve ticari sorunlar nedeniyle zaman zaman gerilmişti. Bir kimya firmasından bir yetkili "Harris ile birlikte mevcut politikaların büyük ölçüde korunmasını bekleyebiliriz. Bu bize geleceğe yönelik daha iyi bir görünürlük sağlayacaktır" dedi.

Trump yönetimi altında hangi değişikliklerin gerekli olacağı sorulduğunda, %34'ü döviz stratejilerinin gözden geçirilmesi gerekeceğini söylerken, %28'i tedarik zincirlerinin yeniden düzenleneceğini ve %21'i Çin operasyonlarını azaltacaklarını belirtti.

Trump, ABD ithalatına uluslararası piyasaları bozabilecek %10 evrensel gümrük vergisi ve Çin mallarına en az %50 gümrük vergisi getirme fikrini ortaya attı. Nikkei Research, anket için 31 Temmuz - 9 Ağustos tarihleri arasında Reuters adına 506 şirkete ulaştı ve 243 firma yanıt verdi.

Çin'de yavaşlama

ABD seçimlerini kim kazanırsa kazansın, ankete göre Japon şirketlerinin %13'ü Çin'deki faaliyetlerini azaltmayı düşünürken, %3'ü işlerini genişletmeyi, %47'si ise mevcut faaliyetlerini sürdürmeyi planlıyor.

Çin'deki faaliyetlerini azaltmayı düşünenlerin %35'i ekonomik iyileşme beklentisi görmediklerini belirtirken, %29'u zorlu fiyat rekabetini ve bir diğer %29'u da ekonomik güvenlik risklerini kesinti nedenleri olarak gösterdi.

Çin ekonomisinin ikinci çeyrekte beklenenden çok daha yavaş büyümesi ve ihracatının Temmuz ayında son üç ayın en yavaş hızında artması, geniş imalat sektörünün görünümüne ilişkin endişeleri artırdı. Son aylarda Çin'deki faaliyetlerinde kesintiye gittiğini açıklayan başlıca Japon şirketleri arasında Honda Motor ve Nippon Steel bulunuyor.

Ankete katılanların %24'ü Japon yetkililerin son dönemde döviz piyasasına yaptığı müdahaleleri yerinde bulurken, %9'u bu hamleleri uygunsuz, %64'ü ise kaçınılmaz olarak değerlendirdi.

Nisan ve Mayıs aylarındaki müdahalelere rağmen yen bu yılın başlarında düşmeye devam etmiş ve 3 Temmuz'da dolar karşısında 161,96 ile 38 yılın en düşük seviyesine inmişti. Japon yetkililerin Temmuz ortasında yenin altına bir taban koymak için tekrar devreye girdiğinden şüpheleniliyor.

Bir elektronik şirketi yetkilisi "Yendeki aşırı zayıflığın düzeltilmesi gerekiyordu. Elden bir şey gelmiyordu" şeklinde konuştu.

Japonya Merkez Bankası'nın yeni desteklemek için faiz oranlarını artırması gerekip gerekmediği sorulduğunda, %51'i böyle bir adıma ancak döviz kurları aşırı dalgalandığında izin verilebileceğini söylerken, %22'si döviz piyasasını etkilemeyi amaçlayan bir para politikası değişikliğini desteklemediğini belirtti.

Yen ile ilgili beklentilerde, %32'si yıl sonunda dolar karşısında 145-150 yen aralığında işlem göreceğini düşünürken, %25'i Japon para biriminin 140-145 yen aralığında daha güçlü olacağını, %22'si ise 150-155 yen aralığında işlem göreceğini öngördü.

Anketin yapıldığı dönemde yen dalgalı bir seyir izledi ve yılbaşından bu yana en güçlü seviyesine ulaştıktan sonra yönünü tersine çevirdi. O zamandan beri zayıflamaya devam ediyor.