Kanal İstanbul açıklaması: En uygun teklif veren işi alır
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yıllardır tartışmaların odağında olan Kanal İstanbul'la ilgili açıklama yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kırıkkale ziyareti öncesinde trende Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Türker ve Yönetim Kurulu üyeleri ile sohbet etti, Bakanlığın projelerine ilişkin soruları yanıtladı.
Sözcü'nün haberine göre Karaismailoğlu, son 19 yılda Türkiye’nin ulaştırmada büyük işler yaptığını ifade ederek, bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden 28 bin 450 kilometreye çıkardıklarını, böylelikle vatandaşın konforunu artırarak, kazaların ve can kayıplarının önüne geçildiğini anlattı.
Projelere devam ettiklerinin altını çizen Karaismailoğlu, 2002 öncesi 50 kilometre olan tünel uzunluğunu da 637 kilometreye çıkarttıklarına dikkati çekti. Hala devam eden 250 kilometreye yakın tünel imalatının olduğunu belirten Karaismailoğlu, 19 yıldır yapılan ulaştırma altyapısındaki gelişmelerin Türkiye'nin büyümesinde, sanayisinin gelişmesinde ve ihracattaki rekorların kırılmasında büyük bir etken olduğunu söyledi.
Hava yolu yatırımlarını da hatırlatan Karaismailoğlu, AKP hükümetleri öncesinde yıllık 30 milyon olan hava yolu seyahat eden yolcu sayısını 210 milyona çıkarttıklarını belirtti. Geçen yıl yeni tip corona virüsü salgını nedeniyle yolcu sayısının dip yaptığını ancak bu sene yeniden 2019 yılı rakamlarının yüzde 70 seviyelerine geldiğini belirten Karaismailoğlu, “İnşallah bu yaz itibarıyla da 2019 rakamlarını yakalamayı planlıyoruz.” dedi.
Tokat havalimanını 2022'nin ilk aylarında açmayı hedeflediklerini dile getiren Karaismailoğlu, “Çukurova havalimanı yıllardır konuşulan kangren olmuş bir işti. Onu da düzene soktuk. 2022'nin Aralık ayında inşallah Çukurova Havalimanını da Türkiye'nin hizmetine sunacağız.
Peşinden Yozgat, Artvin havalimanları gelecek. Kayseri'de, Malatya'da terminal genişletme, yeni terminal inşaatlarımız var. Yine burada da konforu artırma yönünde çalışmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.
Karaismailoğlu, demiryolu projeleri hakkında da bilgiler vererek, “Bundan sonra demir yolu ağırlıklı bir yatırım dönemine girmiş bulunmaktayız. Demir yolu yatırımları biraz daha yükselecek, 2023'te yüzde 60'lara çıkacak.” diye konuştu.
200 kilometre/saat hıza uygun olarak inşa ettiğimiz yeni hızlı tren hatlarında yük taşımacılığına da başlayacaklarını ifade eden Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
“İnşallah önümüzdeki yıl içerisinde Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattını hizmete alacağız. Bir taraftan hızlı tren ve yük taşımacılığının birlikte yapılacağı Ankara-İzmir Hızlı Tren hattındaki yapım çalışmalarımız devam ediyor. Bir taraftan Bursa'nın İstanbul-Ankara hattına bağlanmasıyla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz.
Mersin-Adana-Gaziantep özellikle bu bölgedeki sanayinin denize ulaşması için lojistik anlamda çok önemli bir hat. Orada da çalışmalarımız devam ediyor. Konya-Karaman arasını Ocak ayı içerisinde hizmete alacağız, onunla ilgili çalışmalarımız bitti. Karaman'dan
Niğde'ye geçeceğiz, Niğde'den Mersin'e ineceğiz. Mersin Yenice, oradan da Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep. Bir taraftan da İstanbul'un Halkalı-Kapıkule arasında çalışmalar hızlı bir şekilde ilerliyor. İlk etapta bunlar tamamlandığında Edirne'den Gaziantep'e kadar kesintisiz bir hızlı tren hattı ve yük taşımacılığı yapacağız.”
Bakan Karaismailoğlu, Gebze – Yavuz Sultan Selim Köprüsü – İstanbul Havalimanı – Çatalca ve Avrupa hattına bağlanan kuzey demiryolu hattının önemine dikkati çekerek, “İstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçen demir yolunun da şu an ihale işlemlerini yaptıklarını söyledi.
Ayrıca, Kayseri'yi de hızlı tren hattıyla buluşturacaklarının altını çizen Karaismailoğlu, “Ankara'dan Yerköy'e kadar Sivas hattını kullanıp Yerköy'den ayrılıp Kayseri'ye ineceğiz inşallah, onun da ihale işlemlerini devam ettiriyoruz.” dedi.
Karaismailoğlu, demiryollarında sinyalizasyon sistemlerinin yerlileştirilmesinin sorulması üzerine de, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro hattının en önemli özelliğinden birisinin yerli sinyalizasyon sistemlerinin kullanılması olduğunu belirtti. Yerli araçların da üretilmeye devam ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, “Özellikle 160 km hızlı milli elektrikli trenimizin de test çalışmaları bitmek üzere, onu da yakın zamanda yolculu işletmeye alacağız, artık ondan sonra da seri üretimine geçeceğiz. 225 kilometre hızlı trende de tasarım çalışmalarımızı bitirmek üzereyiz. Tasarım ve prototipi 2022'de bitirip 2023'te de 225 kilometre hızlı trenimizi yaptığımızda artık tamamen kendi aracımız, kendi yerli sinyalizasyon, yerli araçlarla artık Türkiye'deki bu büyük ağırlıklı yatırımları yeni teknolojileri de yerli milli teknolojiler kullanarak geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.
Karaismailoğlu, İstanbul'da 7 metro hattında çalışmalarını yürüttüklerini dile getirerek, Başakşehir-Çam ve Sakura Hastanesi, Halkalı-Havalimanı, Gayrettepe-Kağıthane-Havalimanı, Kazlıçeşme-Sirkeci hattı, Altunizade-Çamlıca hattı ve Kadıköy-Kartal hattında Sabiha Gökçen bağlantısı çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Söz konusu yatırımların maliyetinin yaklaşık 60 milyar lira olduğunu belirten Karaismailoğlu, “Bunları da önümüzdeki aylarda bir bir açmaya başlayacağız. 2023 yılında da bu 7 hat ve 103 kilometrenin tamamını bitirme hedefimiz var.” dedi. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “İlk olarak Kağıthane-Havalimanı hattını işletmeye alacağız. Burası kendisine özel bir hattır. Tabii ki burayı bakanlık işletecek, nasıl Marmara'yı işletiyorsa orayı da bakanlık işletecek. TÜRKİYEKART bütün Türkiye'de geçecek ortak bir karttır. Bu hatta o da geçecek. Şimdi belediyeyle arkadaşlarımız da görüşüyorlar. İstanbulkart'ın TÜRKİYEKART'A entegre olmasıyla ilgili de çalışma devam ediyor.
İstanbulkart, Türkiyekart, diğer karekodlu, cep telefonundan direkt ödeme, kartsız ödeme, bütün sistemler, dünyanın en gelişmiş ödeme sistemleri kullanarak bir sistem orada oluşturdu. İnşallah vatandaşlarımız çok daha konforlu bir şekilde ödemesini yapıp seyahatini de yapacaklar” ifadelerini kullandı.
Karaismailoğlu, Antalya Havalimanı ihalesini gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Yolculukların artması nedeniyle kapasite ihtiyacı çıkmıştı. Oradaki ilave terminallerin yapılması, apron alanlarının geliştirilmesi için devlet olarak 700 milyon euronun üzerinde bir yatırım yapmamız gerekiyordu. Bunun için 2025’te bitecek sözleşmenin devamında olan 25 yıl için ihaleye çıktık. Hem bu 700 milyonluk yatırımdan devlet kurtarılmış oldu, hem de bunun üzerine devletin kasasından bir kuruş çıkmadan 8,5 milyar euroluk bir gelir elde edecek devletimiz ve bunun yüzde 25'i, KDV dahil 2 milyar 138 milyon euro 90 gün içerisinde peşin olarak gelecek. Bu da İstanbul Havalimanı gibi çok karlı bir iş olarak ülke tarihine yazıldı. Türk, Alman ve Fransız yatırımcıların buraya bu kadar ilgi göstermesi ve onların bu işi üstlenmesi, dünyada Türkiye'ye olan güvenin ve gelecekte Türkiye'nin hangi seviyelere gelebileceğinin çok önemli göstergelerinden bir tanesi.”
Ülke geleceği için büyük ölçekli yatırımların önceden planlanarak yapılması gerektiğini ifade eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Kanal İstanbul olmazsa olmaz. Şu an dünya ticaret hacmi yaklaşık 12 milyar ton civarında, bu 25 milyar tona çıkacak. Bu yüklerin yüzde 90'ı denizyolundan taşınıyor. İstanbul Boğazı'nın da kapasitesi belli, şu anda 40 binin üzerinde bir gemi geçişi sağlanıyor. Önümüzdeki yıllarda 70 binlere çıkması bekleniyor. Rakamlar, bu kadar geminin de İstanbul Boğazından geçemeyeceğini gösteriyor. Sorunlara çözüm bulmak için Kanal İstanbul alternatif bir suyolu olarak olmazsa olmaz.”
Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un Haziran ayında ilk köprüsünün temelini attıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde demiryolu hattının da çalışmalarını yaptık, ihalesini de yaptık, inşaata başlandı. Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattının Halkalı-Ispartakule arasının da ihalesini yaptık, tamamen Kanal İstanbul'a göre dizayn edildi. Kanal İstanbul'un altından tünelli bir şekilde geçecek, onun çalışmaları için de önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte orada program da yapabiliriz, bir tören daha yapabiliriz. Yine bir taraftan ulaşım yollarını sağlıyoruz, bir taraftan alternatif finans modellerini çalışıyoruz. Buradaki bizim en büyük önceliğimiz, Kanal İstanbul'da yapı maliyetinin genel bütçeye hiç yük getirmeden yapmak. Bu finans modeli üzerinde çalışmalarımız var. Orada da belli bir seviyeye geldik. Dünyanın en önemli altyapı firmalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Kanal İstanbul'daki gelir getirici işlerin, bu işin finansında kullanılması açısından da çok ciddi mesafeler kaydettik. İnşallah o netleşecek önümüzdeki aylarda. Ondan sonra da yürümeye başlayacağız. 2022 yılı içerisinde hedefimiz bunu yoluna koymak.”
Kanal İstanbul’un maliyetinin daha önce 15 milyar dolar civarında açıklandığının hatırlatılması üzerine de Karaismailoğlu, söz konusu hesabın değişmediğini ihaleye çıkıldığında en uygun teklifi veren kişinin işi alacağını belirtti.
Bakan Karaismailoğlu, 37,5 milyar dolarlık yap-işlet-devret kamu özel işbirliği yatırımı yaptıklarını ifade ederek, söz konusu projelerde sadece yatırım değil işletme maliyetlerinin de firmalar tarafından karşılandığını söyledi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 2027'de işletme hakkının dolacağına dikkati çeken Karaismailoğlu, şunları söyledi:
“Bittiğinde ben bu projeden gelir getirici bir finans modeliyle tekrar gelir sağlayabilirim, istersem ücretsiz de işletme vatandaşıma kullandırırım, işletme maliyetini devletin bütçesinden kullandırırım. Hava yolu, deniz yolu, kara yolu bütün kamu özel işbirliği projeleri 2024'ten sonra kendi kendilerini artık finanse edecek vaziyete gelecek. 2024'den sonra da biz artıya geçeceğiz, artık direkt oradan gelir sağlamaya başlayacağız. 2030'ların başına geldiğimizde de bütün projeler kendini finanse ediyor olacak. Buradan gelen gelirler direkt bizim bütçemize gelecek ve vatandaşa yatırım olarak dönecek. 2040 yılına geldiğimizde Türkiye'nin en büyük yatırım bütçesine sahip Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı artık genel bütçeden 1 kuruş dahi almadan yaptığı projelerle kendisine gelir getiren, kendi bütçesini kendi projeleriyle üreten bir kurum haline gelecek. Bu da devlet aklıyla üretilmiş uzun soluklu bir master planı çalışması sonucudur.”
Bakan Karaismailoğlu, Atatürk Havalimanı’nın inovasyon, bilim ve dene yap merkezleriyle gençlere kazandırılacak bir alan olacağını belirterek, “Yaklaşık 1 milyon 900 bin metrekarelik bir alanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız millet bahçesi çalışmalarına başlayacak. Doğu batı pisti acil durumlar için açık kalacak.” ifadelerini kullandı.