"Kasım enflasyonu gerçeklerden tümüyle uzak"

"Kasım enflasyonu gerçeklerden tümüyle uzak"

Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, “TÜİK’in kasım ayı TÜFE hesaplamasının gerçeklerden tümüyle uzak" olduğunu belirterek TÜİK'ten kasımda hangi otomobillerin satış fiyatını hesaplama için kullandığını açıklamasını istedi.

A+A-

Alaattin Aktaş "TÜİK’e açık çağrı; gelin bu kuşkuları giderin!" başlıklı yazısında TÜİK’in enflasyon hesaplaması konusunda ilk kez kesin ifadeler kullandığını belirterek görüşleri paylaştı ve TÜİK'in konuya açıklık getirmesini istedi.: 

"TÜFE hesaplamasında dikkate alınan 400’ün üstündeki mal ve hizmetin fiyatının her ay nasıl değiştiğini tabii ki izleyemem. Ama kasım ayı için bir kalem mala odaklandım ve onun fiyat değişimini izledim.

Otomobilin fiyat değişimini... Hani ekim ayında fiyat derlenmediği için hesaplamaya dahil edilemeyen otomobil vardı ya, onun!

Piyasayla az çok ilgisi olan herkes biliyor ki otomobil fiyatları aldı başını gidiyor. Otomobil fiyatları bu kur artışının büyük baskısıyla birlikte marka ve tiplere göre yüzde 30 ila 50 arası arttı. Bazı markalarda yüzde 50’yi aşan artışlar bile oldu.

Milyonlarca vatandaşın tüketimi içinde otomobilin tabii ki hiç önemi yok. Ama toplam TÜFE içinde otomobil çok önemli ve bu kalemde meydana gelen fiyat değişimi genel TÜFE oranını çok etkiliyor. Genel orandaki değişim de tüm vatandaşları ilgilendiriyor.

Zam oranı yüzde 35 olarak alınsaydı...

Önce teknik bir detaya vurgu yapmak gerek.

TÜİK otomobil fiyatı derlerken sıfır otomobilleri esas alıyor. İkinci eldeki zamların endekse bir etkisi yok. Ayrıca sıfır otomobil satışı herhangi bir nedenle gerçekleşmemişse, yani zam kağıt üstünde kalmışsa bu da endekse bir etkide bulunmuyor.

Dolayısıyla kasım ayındaki zamların endekse yansıması için iki temel şart vardı. Bu zamlar sıfır otomobillerde yapılmış olacak ve bu otomobillerde de satış gerçekleşecek.

Kasımda sıfır otomobillere zam geldi mi, geldi.

Kasımda sıfır otomobil satıldı mı, satıldı.

Kimi marka ve tiplerde zam oranı çok daha yüksek olmakla birlikte ortalama zammın yüzde 35 olduğunu varsayalım.

TÜFE’de benzinli otomobilin yüzde 4,1322, dizel otomobilin yüzde 3,0678 ağırlığı var. Piyasada zam oranı yüzde 30’un altına inmemişken, hatta çok daha yüksek zamlar varken TÜİK’e göre zam benzinli otomobillerde yüzde 6.4, dizel otomobillerde yüzde 12.1 düzeyinde gerçekleşti.

Bu zam oranları yukarıdaki ağırlıklara uygulandığında benzinli otomobilden TÜFE’ye 0.26 puan, dizel otomobilden 0.37 puan yansıma oldu. Yani otomobilin toplam etkisi 0.63 puanda kaldı.

Peki piyasadaki oranlar uygulansa nasıl bir sonuç çıkacaktı?

Yüzde 35 zamma göre hesap yaptığımızda TÜFE'ye benzinliden 1.45 puanlık, dizelden 1.07 puanlık bir etki gelecekti. Böylece toplam etki 2.52 puan olacaktı.

Gerçekte en az 2.52 puan olan etki var, TÜİK’e göre bu etki 0.63 puan. Aradaki fark 1.89 puan.

TÜİK kasım ayı TÜFE artışını yüzde 3.51 açıkladı değil mi... Ekleyin bu orana 1.89 puanı, eder yüzde 5.40.

Her ne kadar bu köşede yazmadımsa da twitterda kasım ayı TÜFE artışını en az yüzde 5-6 beklediğimi belirtirken dayanağım otomobildeki bu zam gerçeğiydi. Ama TÜİK zam oranını nasıl olduğu bilinmeyecek şekilde çok düşük hesaplayınca genel TÜFE artışı da düşük çıktı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerine göre kasım ayında 40 markanın 42 bin 982 otomobili satıldı. Yani yüzlerce çeşidi olan, binlerce yerden fiyat alınan bir üründen söz etmiyoruz. 40 firma ve yaklaşık 43 bin satış.

Şimdi TÜİK'e düşen kasım ayında hangi firmaların araçlarını dikkate alarak fiyat derlediğini açıklaması.

“Şu marka, şu tip” diye açıklama yapılsın, görelim o aracın fiyatı kasımda ne kadar artmış.

Bunda ticari bir sır da yok. Araç fiyatlarının nereden nereye geldiği zaten belli. Kasım ayında hangi marka araçtan kaç adet satıldığı da...

Dolayısıyla TÜİK pekala hangi araç fiyatını esas aldığını açıklayabilir, kamuoyu da bir fiyat karşılaştırması yapar.

Eğer gerçekte zam oranı TÜİK’in açıkladığı kadarsa köşem açık, özür dilemeye ve verilen bilgiyi aynen yazmaya hazırım.

Ama eğer TÜİK bu konuda sessiz kalmayı tercih ederse peşin peşin söyleyeyim; sayılarla oynandığını kabul ediyor demektir.

Başka ürünlere de bakılabilir

Kasım ayında özellikle kur artışından kaynaklanan inanılmaz fiyat hareketleri oldu.

TÜFE’de yer alan mal ve hizmetler sıralandığında bu kur hareketine ve piyasada gözlenene çok ters düşen bir dizi fiyat hareketi var. Ama konuyu dağıtmak istemiyorum. Bugünkü konumuz özellikle otomobil fiyatları, diğer kalemlere daha sonra da değinmek mümkün.

Yazının tamamını okumak için