Kavala yine tahliye edilmedi, Avrupa Konseyi yaptırım süreci başlıyor
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından Türkiye’ye verilen son tarih öncesi mahkeme, iş insanı Osman Kavala için bir kez daha tutukluluk halinin devamına karar verdi
Gezi Davası'nın tek tutuklu sanığı 4 yıl 3 aydır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verildi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’ye AİHM’in iş insanı Osman Kavala ile ilgili ihlal kararını nasıl uygulayacağına ilişkin verdiği sürenin dolmasına 2 gün kala mahkeme bir kez daha Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma 21 Şubat’a ertelendi.
Yargıtay'ın bozduğu Çarşı Davası ile İstinaf Mahkemesi'nin bozduğu Gezi Parkı Davası'nın birleştirilmesiyle yeniden başlayan davanın üçüncü duruşması, bugün İstanbul'da Çağlayan Adliyesi'ndeki 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürdü. Savcılık, Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme de oy çokluğuyla bu talebi kabul etti.
Osman Kavala, 52 kişinin yargılandığı Gezi-Çarşı davasının tek tutuklu sanığı ve 4 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunuyor.
Komite, Kasım ayında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağını, Türkiye’nin AİHM’nin daha önceki Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki kararına uyup uymadığının belirlenmesini isteyeceğini açıklamış ve bu nedenle Türkiye’nin de görüşünü 19 Ocak’a kadar iletmesini istemişti.
Yaptırım süreci başlıyor
T24'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberie göre, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Gezi davasının tek tutuklu sanığı olarak yargılanan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen tahliye edilmemesi nedeniyle yaptırım sürecini işletecek. Türkiye’den gelecek raporu görüşecek olan Bakanlar Komitesi, 2 Şubat’a kadar sürpriz bir tahliye kararı verilmemesi durumunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracak. AİHM’nin, Türkiye için sürecin başlatılması kararı vermesi durumunda, olası yaptırımlar masaya yatırılacak.
Kavala, AİHM’nin “siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduğu” yönündeki kararına rağmen hakkında aynı suçlamalarla farklı davalar açılarak cezaevinde tutuldu. Son olarak torba davaya dönüşen Gezi davasında, “casusluk” suçlamasıyla yargılanan Kavala için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye’yi defalarca uyardı.
Komite, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin AİHM kararlarını uygulayıp uygulamadıklarını denetlemekle yükümlü. Kararı uygulamayan ülkelere uygulanacak yaptırım sürecini de komite işletiyor. Bugüne kadar konsey üyesi ülkelerden sadece Azerbaycan için AİHM’ye “ihlal” başvurusu yapıldı. Azerbaycan, bunun üzerine karara konu ismi tahliye ederek sürecin noktalanmasını sağladı.
“Farklı dava” savunması
Komite, Kavala’nın tahliye edilmemesi nedeniyle Türkiye’den rapor istemiş ve süreci başlattığını açıklamıştı. Bu raporun 19 Ocak’ta komiteye sunulması gerekiyor. Alınan bilgiye göre Türkiye, raporunda, Kavala için AİHM’nin farklı bir davadan hak ihlali kararı verdiği, bu davada tahliye kararının verildiği, yargılandığı davanın ise farklı bir dava olduğu savunmasını yapacak.
Ancak Türkiye’nin bu tezi inandırıcı bulunmuyor. Kavala’nın aynı suçlamalarla yeniden yargılanarak AİHM kararının etkisiz kılınmaya çalışıldığı yorumu yapılıyor.
AİHM’e gidecek
Komite, Türkiye’nin göndereceği rapordan sonra 2 Şubat’ta karar verecek. Bu kararla birlikte dosya Türkiye’nin kararları uygulamadığı tespitinin yapılması için AİHM’e gönderilecek. AİHM, Türkiye’den savunma isteyecek ve bir karara varacak. Bu karar doğrultusunda yaptırım süreci başlatılacak. AİHM’nin “Türkiye, yükümlülüğünü yerine getirmemiştir” kararı vermesi durumunda Bakanlar Komitesi, uygulanacak yaptırımı tartışacak.
Komite, oy hakkının veya üyeliğinin askıya alınmasından üyelikten çıkarmaya kadar uzanan yaptırımlardan birine karar verebilecek.
Avrupa Konseyi’nde ihlal ve yaptırım sürecinin başlatılmasına yönelik yapılan oylamada, 47 ülkeden 35’i ihlal prosedürünün uygulanması lehinde oy kullandı. Türkiye ile birlikte Azerbaycan ve Macaristan aksi yönde oy kullanırken, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Sırbistan, Romanya, Arnavutluk ve Moldova çekimser kaldı. Polonya ve Bosna Hersek ise oylamaya katılmadı.