Konut sektöründe markalı projelerin oranı artıyor
Gayrimenkul sektöründe markalı konutların payı hızla artıyor. Türkiye ekonomisine paralel olarak 2000' li yıllardan itibaren büyüme içine giren gayrimenkul sektörü bu dönemde markalı konut projeleriyle tanıştı.
Gayrimenkul sektöründe markalı konutların payı hızla artıyor. Özellikle metropollerde içinde okuldan yeşil alan ve spor tesislerine kadar pek çok özellik barındıran ve bir yaşam tarzı da sunan projelere ilginin artmasıyla trend değişti; son 10 yılda yapılan konutların yüzde 5'i markalı konut firmalarınca üretildi.
Türkiye ekonomisine paralel olarak 2000'li yıllardan itibaren büyüme içine giren gayrimenkul sektörü bu dönemde markalı konut projeleriyle tanıştı. Bu yıllarda mortgage sisteminin konut alımını kolaylaştırması ve ekonomik seviyesi artan kişilerin nitelikli konut beklentilerinin yükselmesiyle markalı konuta talep başladı. Markalaşma süreciyle birlikte birçok inşaat firmasının mahalle arasındaki projeler, yerine site tarzı 1000-2000 konutun olduğu projelere kaydığı dikkat çekiyor. Şehir içinde olmasına rağmen kişilere daha fazla yeşil alan sunan, içinde havuz, spor salonu, SPA'sı, hamamı, tenis kortu, kapalı otoparkı bulunan projeleri sunan markalı projelerin de oranı artmaya başladı. Konut Yatırımcıları ve Geliştiricileri Derneği (KONUTDER) verilerine göre Türkiye'de son 10 yılda yapılan konutların yaklaşık yüzde 5'i markalı konut firmaları tarafından üretildi.
Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı ve aynı zamanda KONUTDER Başkanı olan Ömer Faruk Çelik, markalı konut sektörünün desteklenmesi için firmaları kayıt dışılığa iten bazı faktörlerin de ortadan kalkması gerektiğinin altını çizdi. Çelik, tapu harcı, sözleşmelerdeki damga vergileri, noter harçları ve KDV gibi vergilerinin, küçük firmaları kayıtdışına iterken büyük firmaları ise aşağı çektiğini kaydetti. Kurumsallaşmak isteyen sektör oyuncuları arazi edinirken gerçek bedelden tapu harcını ve emlak vergisini ödediğini, ancak kayıt dışı kalmak isteyenlerin ise bu bedellerden kaçındığına işaret eden Çelik, bu nedenle devletin haksız rekabetin oluşmaması adına vergileri gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Çelik aynca, markayı güçlü kılmanın yolunun, müşteriye bölgeye de 'değer katmak'tan geçtiğine vurgu yaptı.
Markalı evlerle birlikte alıcılara sunulan imkanların sayısı da çok fazla artamaya başladı. Markalı süreçle birlikte insanlara yalnız "başlarını sokacakları bir ev" değil, adeta bir çevre, bir yaşam biçimi sunuldu. Yüzme havuzu, spor salonu, bahçeler, kameriyeler, oyun salonları gibi projede yaşayanların hayatını zenginleştiren donatılar yer alırken, insanların binadan çıkar çıkmaz yeşile basacakları özel peyzajlı alanlar tasarlandı. Tüm bunlarla insanların yaşam kalitesi artırılırken metropollerde yaşayan insanların sağlıktan eğlenceye, alışverişten spora her türlü kompleksi bünyesinde barındıran markalı projeleri tercih etmeleri yönündeki eğilimin gelecekte daha da artacağı belirtiliyor.
YORUM YAZ