Teknopol Selçuk Ar-Ge Akredite Uygulama Merkezi (Teknopol-SAUM) mühendisleri, yerli CNC Besleme Robotu geliştirdi. Selçuk Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Vekili ve Teknopol Selçuk Ar-Ge Akredite Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Necmettin Tarakçıoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, projeyi ülke endüstrisine katkı sağlamak amacıyla geliştirdiklerini söyledi.      
         
Yurt dışında ciddi pazarı olan robotun Türkiye'de üretiminin yapılmadığını aktaran Tarakçıoğlu, "Operatör yerine sürekli aynı işi yapan ama 24 saat yorulmadan çalışan bir robot tasarladık. Yerli ve ilk olması önemliydi. Çalışmamız, ülke açısından ciddi bir katma değer sağlamaya yönelikti. Dövme işlemi gibi her türlü işlemi yapabilen bir özelliğe sahip. Robotumuzu genel bir ifadeyle ham maddeyi alıp işlem yapacak tezgahları besleyen bir robot şeklinde de tanımlayabiliriz. Örneğin, robotumuz komuta edilen işlemleri birinci tezgahın ardından diğer tezgahlara da seri şekilde aktarıyor. Her tezgahta, günde 3 vardiya hesabıyla 24 saat aralıksız 3 kişi çalıştığı hesap edilirse, 4 tezgahlık bir sistem için 12 kişi lazım. Dolayısıyla tezgahlar yan yana geldiğinde 12 kişiye bedel bir robot çıkıyor." diye konuştu.      

"Ürün sergisini çoğaltma ve yayma inancındayız"      
         
Tarakçıoğlu, robotun endüstri sektöründe etkin şekilde kullanıma uygun olduğuna işaret ederek, yurt dışındaki muadilinden yüzde 40 daha ucuza satıldığını vurguladı.      
         
Projenin çalışma ekibindeki elemanların gayretiyle ortaya çıkarılan ürünün sektörde ilgiyle karşılandığını anlatan Tarakçıoğlu, şunları kaydetti:      
         
"Çalışmamız, bir ekip çalışması. Arkadaşlarımızın hepsi tecrübeli insanlar. Buraya bu projenin gereğine inanarak dışarıdaki işlerini bırakarak geldiler. Burada bir umut var. Ürün sergisini çoğaltma ve yayma inancındayız. Şu anda Konya ve Gaziantep'te ciddi potansiyele sahip müşterilerimiz var. Onların tezgahlarına göre ön tasarımlara başladık ve önümüzdeki günlerde üretimini tamamlayacağız. Gelecekten umutluyuz. Türkiye iyi bir yolda ve kulvarda. Dolayısıyla hepimiz koşarak çalışmamız lazım. Bunu bize hem kültürümüz hem inancımız hem de aldığımız eğitim öneriyor."