Bu durumun da dövize talebi artıracağını belirten Ekonomist Dr. Murat Kubilay, “Türkiye gibi döviz noksanı ve sürekli dış ticaret açığı veren bir ülkede bu durum finansal sistemi sarsar. Çünkü TCMB’nin dahi net rezervleri ödünçler hariç eksi 35 milyar dolar” diye konuştu.

Kurdaki artışla döviz rezervi toplanmıyor

Sözcü'nün haberine göre TCMB ve Erdoğan dahil dolar kurunun nerede duracağını kimse bilmiyor diyen Kubilay, “TCMB’nin faiz indirimlerini doğrulayan bir gösterge yok. Ne gerçekleşen enflasyon ne de beklenen enflasyon faiz indirimine imkan tanıyor. Çekirdek enflasyon için de aynısını söyleyebiliriz. Kurdaki artışla döviz rezervi toplanmıyor, tamamen Erdoğan’ın tercihleriyle risk primi artırılıp tüm bu olaylar gerçekleşiyor” dedi.

Yoksullukla rekabet gücü

Rekabetçi kur önermesinin de bilinçli uygulanmadığını belirten Kubilay, “İhracatçıların bile talep ettiği dolar kuru yılsonu için 9 TL değildi. Yani böyle bilinçli bir strateji dahi uygulanmıyor. Uygulansa bunun ismi yoksullukla rekabet gücü sağlama olurdu. Karşı taraf irrasyonel” dedi.

Böyle bir ortamda ilerleyen aylarda cari fazla sağlansa bile, bu esnada hem yoksullaşma hem de finansal istikrarsızlık yaşanacağını belirten Kubilay, “Hatta bu durum reel sektöre de yayılarak içerideki ticari hayatı bozar. Rekabetçi kurda kontrollü artış varken, şimdi yaşanan kontrolsüz ve ölçüsüz” ifadelerini kullandı.

Yalnızca kötüleşmeyi durdurur

TCMB’nin ve Erdoğan’ın da döviz kurunun nerede istikrar kazanacağını bilmediğini söyleyen Kubilay,  “Sonunda bu işin çıkmaz sokağa vardığını gördüklerinde geri adım atacaklar, fakat bu gecikmeli olacağı için yalnızca kötüleşmeyi durdurur, toparlanmayı sağlamaz” diye konuştu.

Son olarak Kubilay, siyasi değişimin ve erken seçimin gerekliliğini sözlerine ekledi. Kubilay, “Aksi halde normal günlere istesek de dönemeyeceğiz” dedi.