Küresel piyasalar Fed'in faiz kararı öncesi bilançolara odaklandı
Yarın akşam açıklanacak Fed'in faiz kararı piyasaların odağında yer alırken, bu karar öncesi açıklanmaya başlayan şirket bilançoları da piyasalara yön veriyor.
Küresel piyasalar Fed kararı öncesi ABD’de açıklanan veriler, bilançolar ve şirket haberlerine odaklanmış durumda.
Haftanın ilk işlem gününde karışık seyreden Wall Street endeksleri, yeni günde Walmart haberinin etkisiyle geriliyor. S&P 500 yüzde 0,13 yükselişle, Nasdaq 100 de yüzde 0,55 kayıpla günü tamamlarken, bu vadeli işlemlerde yüzde 0,4’e yakın kayıplar etkili oluyor.
Asya’da ise Çin teknoloji hisselerinin desteği ile yükseliş gözleniyor. MSCI Asya Pasifik Endeksi yüzde 0,32 yükselişle işlem görürken; Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 1'in üzerinde, Çin CSI 300 ise yaklaşık yüzde 1 prim yaptı.
Çin teknoloji hisselerinin yükselişinde Alibaba’nın Hong Kong’da birincil kotasyon başvurusunda bulunacağı ve böylece Çinli yatırımcıların doğrudan Alibaba hisselerinde alım yapmasının önünün açılacağı haberi etkili oluyor.
ABD 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 2,79’a yakın. Temmuz başından bu yana en düşük gördüğü en düşük seviyeye yakın olan Bloomberg Dolar Endeksi de 1.275 seviyesinde, yatay.
Haftanın ilk işlem gününde yüzde 1,33 yükselen Bloomberg Emtia Endeksi, bu sabah da yüzde 1’e yakın artıda. ABD ham petrolünün vadeli fiyatı da iki günde yüzde 3,4 arttı ve 98 dolar sınırına ulaştı.
Morgan Stanley petrol piyasasında sıkılığın sürdüğünü belirtse de talepte düşüş beklentisi ile 2022 için ve 2023 ortalarına kadar petrol fiyatı tahminlerini aşağı çekti.
Fed’in Çarşamba günü açıklayacağı faiz kararı ile Perşembe günü açıklanacak ABD büyüme rakamları küresel piyasaların en önemli gündem maddeleri olmaya devam ederken, ABD ekonomisinin resesyona girip girmeyeceği tartışılmaya devam ediyor.
Her ne kadar Bloomberg anketinde ikinci çeyrekte çeyreklik bazda ortalama yüzde 0,4 büyüme açıklanması beklense de, gayrisafi yurtiçi hasılada daralma yaşanma ihtimali de göz ardı edilmiyor. Ankete katılan 63 ekonomistin 20’si GSYH’nin ikinci çeyrekte küçüldüğünü tahmin ediyor.
Öte yandan ilk çeyrekte yüzde 1,6 daralan ABD ekonomisinde iki çeyrek üst üste negatif GSYH gözlense de bunun resesyon olarak adlandırılıp adlandırılmayacağı konusu da tartışmalı. Çünkü genel görüşün aksine ABD’de iki çeyrek üst üste negatif GSYH açıklanması, resmi olarak resesyon kabul edilmiyor. National Bureau of Economic Research “iki çeyrek üst üste daralma resesyondur” tanımlamasını “basite indirgenmiş” ve “yanıltıcı” olarak değerlendiriyor.
Bu arada ABD Başkanı Joe Biden Pazartesi günü yaptığı açıklamasında resesyon beklemediğini söyledi. ABD Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü Brian Deese de ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte 1 milyondan fazla istihdam yarattığını, bugüne kadar yaşanan resesyonlarda istihdam artışı olmadığını ifade etti. Ancak dün açıklanan bazı veriler zayıflama sinyalleri verdi. Temmuz ayı Dallas Fed İmalat Aktivite Endeksi -18,5 seviyesindeki beklentiye karşın -22,6 olarak açıklandı. Haziran ayı Chicago Fed Ulusal Aktivite Endeksi de -0,19 oldu. Beklenti 0 seviyesindeydi. Mayıs verisi de revize edilerek negatif bölgeye çekildi.
Bilançosunu açıklamasına haftalar olan dünyanın en büyük perakendecisi Walmart, yüksek enflasyonun talebi olumsuz etkilemesi üzerine mevcut mali yıl için hisse başına karda yüzde 13 düşüş beklediğini açıkladı, şirketin hisseleri vadeli işlemlerde yüzde 10’a varan düşüş yaşadı. Target ve Amazon hisseleri de bu açıklama ile geriledi.
Citi’ye göre ise ABD’de tüketim harcamalarının dirençli olması ve en kötü haberlerin çoktan fiyatlanmış olması nedeniyle şirket karları endişe edilenden iyi geliyor. Birçok kurumun aksine Citi, şirket karlarının bir resesyon ve güçlü dolar karşısında güçlü olacağını öngörüyor.