Küresel piyasalarda resesyon kaygısı büyüyor
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki fark Ocak 2021'den bu yana ilk kez 100 baz puanın altına düştü
Küresel piyasalar, artan resesyon endişeleriyle alt üst olurken, dünya genelinde makroekonomik verilerin ekonomilerin durumuna ilişkin vereceği işaretlerin piyasalarda oynaklığı daha da artırmasından endişe ediliyor.
ABD'de resesyon endişeleri güçlenmeye devam ediyor.
Dün ABD tahvil piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki fark Ocak 2021'den bu yana ilk kez 100 baz puanın altına düşerek yüzde 0,99'a geriledi.
ABD swap piyasalarındaki fiyatlamalarda ise 10 yıllık tahvil faizinin 3 aylık forward oranı ile 3 aylık hazine bonosunun 3 aylık forward oranı arasındaki fark yüzde eksi 0,35'le ülkenin gelecek 6 ila 18 ay içinde resesyona girebileceğini fiyatlamaya devam ediyor.
Artan dolar talebi sonrası dolar endeksi 106,8'le 31 Ekim 2002'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, söz konusu endişelerin dolar talebini desteklemeye devam edeceği tahmin ediliyor.
Analistler, ABD ekonomisinin gelecek yıl resesyona girme ihtimalinin yüzde 40'lara yaklaştığını bildirirken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek yıl şahin tutumundan vazgeçerek yıl ortasına kadar 2 kez faiz indirmesinin fiyatlanmaya başladığını dile getirdi.
ABD ile Çin arasında tarifeleri kaldırmaya yönelik girişimler piyasalarda olumlu karşılansa da, kaldırılacak tarifelerin ABD'de enflasyonun artışında etkisi büyük olan gıda, yakıt ve konut gibi sektörlere şimdilik fayda sağlayamayacağına ilişkin değerlendirmelerle haberin etkisi sınırlı kaldı.
Emtia fiyatları dünya genelinde ekonomik aktivitenin durgunlaşacağına yönelik endişelerle dün sert satıcılı bir seyir izledi.
Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 9,6 değer kaybıyla 10 dolardan fazla düşerek 101,9 dolara inerken, bakırın libresi düşüş eğilimini üst üste beşinci güne taşıyarak Kasım 2020'den bu yana en düşük seviye olan 3,40 dolara geriledi. Altının ons fiyatı da yüzde 2,38 azalışla 1.765 dolara düştü.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali güçlü şekilde fiyatlanmaya devam ederken, eylül toplantısında faiz artışının 50 baz puan olmasına kesin gözüyle bakılmaya başlandı.
Öte yandan, New York borsası açılışta dün yüzde 2'den fazla gerilemesinin ardından zayıflayan enerji maliyetleri ve düşen tahvil getirilerinin şirketlerin değerlemelerindeki baskıyı azalttığına ilişkin beklentilerle kayıplarının önemli kısmını geri aldı.
Söz konusu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,16 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,75 değer kazanırken, Dow Jones endeksi yüzde 0,42 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise sınırlı düşüşle başladı.
Avrupa'da artan resesyon kaygıları, enerji arzındaki problemler ve politik gelişmeler risk iştahını olumsuz etkiliyor.
Dün dolar endeksinin son 20 yılın en yükseğine çıkmasının ardından avro/dolar paritesi de 1,0235'le Aralık 2002'den bu yana en düşük seviyesine indi.
Sterlin/dolar paritesi ise 1,1898'le 26 Mart 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Bölge ülkelerinin para birimlerinin dolar karşısında gerilediği günde tahvil piyasalarında da satış ağırlıklı bir seyir gözlemlendi.
Öte yandan, İngiltere Sağlık Bakanı Sajid Javid ve Maliye Bakanı Rishi Sunak, art arda hükümetteki görevlerinden istifa ettiklerini açıklarken, artan belirsizlikler ülke varlıklarındaki fiyatlamalarda dalgalanmaların sertleşmesine sebep oldu.
Norveç'te petrol işçilerinin grevi hükümet müdahalesiyle sona ererken, temmuz vadeli doğal gaz kontratları 165 avroyla oldukça yüksek seyretmeye devam ediyor.
Bölgede açıklanan hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri ise beklentilere paralel gerçekleşti.
Dün, bu gelişmelerle, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 2,91, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 2,86, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,68 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 2,99 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları ise yeni güne yüzde 1'i aşan yükselişle başladı.
Asya'da ABD ile Çin arasında tarifelerin kaldırılabileceğine yönelik haber akışına karşın pay piyasaları satış ağırlıklı seyrediyor.
Çin'de artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının ardından Şanghay'da 9 bölgede tekrar açılan test merkezleri ülkenin tekrar "0 Kovid-19" politikasına dönebileceği endişesini gündeme getirirken, Japonya'da da artan vakaların ardından hükümetin normalleşme programlarını askıya alması risk algısını güçlendiriyor.
ABD'nin yarı iletken çip üretiminde kullanılan makinalarda en önemli üreticilerden olan Hollandalı ASML şirketine Çin'e ürün satmaması yönünde baskı yaptığına ilişkin haber akışı da risk iştahını olumsuz etkiliyor.
Yüzde 0,243'e yükselen Japonya'nın 10 yıllık tahvil faizi Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) getiri eğrisi kontrolünde sıkıntı yaşayabileceği endişesini besliyor.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,17, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,23, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,78 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,65 değer kaybetti.
Yurt içinde dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,44 azalışla 2.371,25 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yüzde 1,1 artışla 17,0012'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,0470 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Almanya'da fabrika siparişleri, Avro Bölgesi'nde perakende satışlar ve ABD'de hizmet sektörü ve bileşik PMI ile ISM hizmet sektörü PMI verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.340 ve 2.300 seviyelerinin destek, 2.390 puanın direnç konumunda olduğunu söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
09.00 Almanya, mayıs ayı fabrika siparişleri
11.30 İngiltere, haziran ayı inşaat sektörü PMI
12.00 Avro Bölgesi, mayıs ayı perakende satışlar
16.45 ABD, haziran ayı hizmet sektörü ve bileşik PMI
17.00 ABD, haziran ayı ISM imalat dışı PMI