Dün Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Karara İlişkin Tebliğ'deki değişiklik iş dünyasının tepkisini çekti.

Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ değişikliğiyle, dövize endeksli menkul satışlarında TL ile ödeme zorunluluğu getirilmişti.

Buna göre, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; dövize endeksli menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüğü TL olarak yerine getirilecek.

Sözcü'nün haberine göre Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, kararın ticaret hayatını akamete uğratacağını belirterek; “Sanayici dövizle ilgili son kararlara tepkili” diye konuştu.

Değişikliğin hemen yürürlüğe girmesinin finans işlemlerinde karışıklığa neden olduğunu ifade eden Keçeci, “Son günlerde özellikle Türkiye'nin dış ticaret ilişkilerinde ya Merkez Bankası ya da Hazine tarafından alışagelmediğimiz kısıtlar getirilmektedir” dedi.

Keçeci, “Önce, ihracatçının ihraç dövizlerinin yüzde 25'i sonrasında da yüzde 40'ı Merkez Bankası kurlarıyla bozulacak diye getirilen önlemler ihracatçılar açısından gerçekten maddi kayıplara sebebiyet vermektedir” ifadelerini kullandı.

Türkiye'de sanayicilerin aynı zamanda ithalatçı olduğunu hatırlatan Keçeci, “Sanayici bu sistem ile ara malı veya ham madde alımı için serbest piyasadan kur farkları ödeyerek ya da komisyon ödeyerek döviz satın almak zorunda kalmaktadır” dedi.

Keçeci, “Bu durum döviz alış satış kurları arasındaki farkın getireceği zararın ötesinde piyasada yaşanabilecek oynaklıklar nedeniyle anlık büyük kur farkı zararlarına da yol açmaktadır. Burada sadece ticari bankaların önemli derecede para kazanmalarının yolu açılmaktadır” diye konuştu.

Sanayicilerin dövizde daha yüzde 25 şokunu atlatamadığını ve yeni bir şok ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Keçeci, “Tebliğ ile firmaların döviz ile alışveriş yapamayacaklarını belirten tasarruf, ticareti adeta kaosa sürüklemektedir. Firmaların girdileri ithal ve dövize bağlı olduğu için zorunlu olarak kur değişikliklerinden büyük zararlara uğramamak için satış anlaşmalarını da döviz cinsinden yapmaktadırlar” dedi.

“Bu nedenle an itibariyle ülke genelinde firma döviz tevdiat hesaplarında görünen bakiyeler bu firmaların mevcut ve gelecekte varlıklarını sürdürmeleri için gerekli olan yükümlülüklerinin karşılığıdır” diyen Keçeci,

“Özel sektörün bu döviz birikimi olmasa ithalatları için bu kadar dövizi Merkez Bankasından istemek durumunda kalacaktır. Sonuçta bu hesapların Merkez Bankasına geçici süre ile aktarılmasının sanayicilere ek kur farkı zararı yaratmaktan başka bir katkısı olmayacaktır” diye konuştu.

24 Ocak 1980'de 43'ncü hükümet döneminde hayata geçirilen ve yapısal dönüşümleri içeren programı hatırlatan Keçeci, şöyle devam etti:

“O dönemden önce çantasında 1 Dolar bulunduranlar ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyordu. Şimdi de alışılmış ticari hayatın akışını, dayanağı olmayan bu tür önlemlerle akamete uğratıyoruz. İç ticarette daha önceki yıllarda ticaret hayatımızda kullandığımız bu yöntemlerin kısıtlanması adeta ticari hayatın olağan akışını baltalamaktır. Bu sistemde ne kaybolan bir döviz ne de bu tasarrufla devletin bir kazancı söz konusudur. Bunun ticari hayatımızdaki neticeleri maalesef ticari hayatımızın akışını engelleyen tasarruflar olmaktan öteye geçmeyecek ve ülke ekonomisi kazanç sağlamayıp, zarara uğrayacaktır.”