Onur Air pilotlarından şirketle ilgili çok çarpıcı iddia
20 aydır alacakları ödenmeyen Onur Air pilotları, şirketin sahibi Cankut Bagana’yı CİMER’e ihbar etti: “Yalan söylemeye devam ediyor. Birçok usulsüzlük ve yolsuzluk yaptı.”
Sözcü'nün haberine göre 2020 Şubat ayından bu yana hakettikleri maaş ve harcırahları alamayan Onur Air çalışanları mağduriyetlerini çözmesi için devletten yardım istedi. Başta 150'ye yakın pilot olmak üzere binin üzerinde Onur Air çalışanı, sorunlarının çözümü için CİMER'e başvurdu.
Çalışanlar son olarak 30 Eylül günü şirket önünde protesto eylemi gerçekleştirmiş, Yönetim Kurulu Başkanı Cankut Bagana kendileriyle görüşmek zorunda kalmıştı.
Şirket önündeki çalışanların temsilcilerle bir toplantı yapan Bagana, dört hafta süre istemiş, şirketin satışını gerçekleştirip borçlarını ödeyeceği sözü vermişti. Süre doldu ancak sözler tutulmadı.
BÜYÜK PROTESTO HAZIRLIĞI
Şirketi arayan çalışanlara, Bagana ve yönetim kurulunun yurt dışına gittikleri söylendi. Geçtiğimiz hafta yaptıkları tüm girişimler sonucunda da Bagana ya da başka bir yetkiliyle görüşemeyen çalışanlar bir sonraki aşamaya geçtiklerini duyurdu.
CİMER üzeninden ilgili bakanlıklara binin üzerinde başvuru yapan çalışanlar önümüzdeki günlerde şirket önünde büyük bir protesto gösterisi yapmaya hazırlanıyor.
İDDİA: 2020’DEN BU YANA BİRÇOK USULSÜZLÜK VE YOLSUZLUK YAPILDI
Çalışanların CİMER'e gönderdikleri ortak metin şöyle:
- Onur Air Taşımacılık A.Ş'nin halen sigortalı çalışanıyım. Şirket Şubat 2020 tarihinden bu yana birçok usulsüzlük ve yolsuzluk yapmıştır.
- Devletimize ve çalışanlara verilen bu zararlara sebep olan kişilere ve yetkililere gerekli denetim ve yaptırımların ivedi şekilde uygulanmasını talep ederim.
- 2020 Şubat ve Mart aylarında pandeminin olumsuz etkileri başlamamışken uçuş operasyonlarımız devam etmesine rağmen çalışanlara maaş ödemeleri yapılmamıştır.
- Bu durum şirketin yöneticileri tarafından ileride iflasa sürükleneceği sinyallerinin ilk göstergesidir. Şirketimiz üzerinde daha önce SHGM, SGK ve Maliye Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen denetimlerin, devletimizi ciddi zarara uğratacak boyutlardaki bu yasa dışı eylemlerine karşı hiçbir çözüm olmadığı görülmektedir.
- Şirketimiz 2020 Pandemi sürecinde ABD, Avrupa ve Rusya ülkelerine ticari uçuşlar gerçekleştirmiştir. Bu uçuşların yapılabilmesi için yöneticiler de dahil olmak üzere, pilotlar, kabin memurları, teknisyenler ve yer operasyon görevlileri çalıştırılmış, fakat tüm personel ücretsiz izinde gösterilerek, sigorta primleri KÇÖ kapsamında devlete ödettirilmiştir
- Söz konusu operasyonlar esnasında çalışanlara hiçbir maaş, alacak tahakkuk ettirilmeden, SGK veya İŞKUR'a zorunlu bildirimleri yapılmadan uçuşların gerçekleştirilmesi, başta uçuş güvenliği olmak üzere çok büyük riskler barındırmakta, herhangi bir kaza kırım yaşanmamış olması, Türk Sivil Havacılığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet itibarının riske atılması üzerinde durulması gereken önemli bir husustur.
- Devlet kurumlarımızın havacılık güvenliğini hiçe sayarak hangi sebeplerle uçuş izni verdiğinin araştırılmasını, yine bu yasadışı çalışma ve uçuşların ortaya çıkartılması için SHGM, SGK ve Maliye Bakanlığı nezdinde ortak çalışma yapılıp özellikle KÇÖ döneminde ücretsiz izinde gösterilen teknisyenlere uçakların bakımları için elden para verilip yasadışı yollarla uçakların satıldığının tespit edilmesini…
- Satılan uçakların, yine aynı şirket sahibine ait olduğu düşünülen Onur Material Service Havacılık Hiz. AŞ üzerinden satılan uçak parçalarının, yapılan uçuşlardan elde edilen gelirlerin nerelere aktarıldığının araştırılmasını…
- SHGM tarafından yapılan denetimler esnasında rutin olmayan bulgulara rastlanmasına rağmen söz konusu bulgular rapor edilmiş ancak şirket üzerinde olumlu bir değişiklik yaratacak yaptırım uygulanmadığı görülmektedir.
- Bütün bu düzensizliklerin ve Onur Air Taşımacılık A.Ş. ‘nin iflasa sürüklendiği, bu maksatla sermayesinin boşaltıldığı, 2020, 2021 yılı mali bilançolarında bilerek zarar ettirildiği, çalışanların hak edişlerinin ödenmeyerek milyonlarca dolar zarar ile şirket sahibi ve yönetim kurulu üyeleri tarafından batırılmak istendiği, devletin kurumları tarafından yapılan denetimlerin pasifize edildiği ve devlete olan borçlarının da ödenmediği göz önünde bulundurularak şirket kontrolünün devletin atayacağı KAYYUM ya da Yöneticilere devir edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmelidir.