Refah depresyon getiriyor

Refah depresyon getiriyor

Gelişmiş ülkelerde depresyon ve şeker hastalıklarına karşı tüketilen ilaç miktarına paralel olarak ortalama yaşam süresi de artıyor. OECD, her ruhsal rahatsızlıkta ilaç yazılmasını sakıncalı buluyor. Gelir düzeyinin düşük olduğu ülkelerde hastaların tedav

A+A-

Deutsche Welle'nin haberine göre, gelişmiş ülkelerde ilaç tüketimi hızla artıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD’nin bir araştırmasına göre refah düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde modern ve hızlı hayatın akışına ayak uydurabilmek için, başka antidepresan olmak üzere aşırı miktarda hap alınıyor. Raporda ilaç takviyesinin tıbben gerekli olup olmadığının tartışılabileceği belirtiliyor. Dünyanın en gelişmiş 33 ülkesinde kronik hastalıklara karşı giderek artan miktarda ilaç tüketiliyor. 2000 yılında her bin kişiye günde 35 kronik rahatsızlık hapı düşerken, bu sayı 2011 yılında 56’ya çıkmış. Reçeteyle alınan ilaç sıralamasında Almanya, her bin kişiye günde 50 hap ile ortalamanın altında yer alıyor.
En çok hap tüketilen ülke, İzlanda. Bu ülkede her on kişiden biri depresyon ilacı alıyor. Son yıllarda OECD ülkelerinin hiçbirinde ilaç tüketiminin düşmediği kaydedilen sağlık raporunda antidepresan tüketiminin ülkelere göre farklı nedenlerden kaynaklandığı, örneğin İngiltere’de finans krizinin ardından depresyon tedavisi görenlerin arttığı belirtiliyor. Antidepresan, hekimler tarafından genellikle korku ve sosyal fobi belirtilerine karşı yazılıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın raporunda depresyon bağlantılı hastalıkların tedavisinin yoğunlaştığına dikkat çekilerek, her belirtide reçete yazılmasının endişe verici olduğuna yer veriliyor.

Yüksek kan şekeri için kullanılan ilaçlardaki artış da OECD tarafından kritik bulunuyor. Şeker ilacı tüketiminde Almanya bin kişide 83’lük oranla Finlandiya’nın hemen ardından geliyor ve 60 olan OECD ortalamasını bir hayli aşıyor. Bu hastalığın aşırı kiloyla yakından bağlantılı olduğuna dikkat çekilen raporda aşırı kilolular sıralamasında Almanya’nın diğer OECD ülkelerinden hissedilir farklılık göstermediği kaydediliyor. Son 40 yılda OECD ülkelerindeki ortalama hayat süresinin hissedilir şekilde artarak 80’e çıktığı belirtilen rapora göre, bugün 65 yaşında olan bir kadının hayat beklentisi yaklaşık 21 yıl artarak 86’yı buluyor. Aynı yaştaki erkeklerin hayat beklentisi ise 17,6 yıl artıyor. Almanya’da 65’ini doldurmuş kadınlar ortalama 86,2, erkekler ise 83,2 yıl yaşıyor.


YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.