Şirketler siber saldırı olmadan uyanmıyor

Şirketler siber saldırı olmadan uyanmıyor

Türkiye'de firmaların siber riskleri diğer risk başlıkları gibi  önemsemeleri ve yönetmeleri gerektiğine ilişkin farkındalık seviyesi  hızla artıyor

A+A-

Marsh ve TÜSİAD iş birliği ile gerçekleştirilen '2020 Türkiye Siber Risk Algı Araştırması'nın sonuçları düzenlenen webinarla  açıklandı. Araştırma, Türkiye'de siber riskler konusunda yapılan ilk  ve en kapsamlı araştırma olma özelliği taşıyor. Araştırma sonuçlarına  göre  firmaların siber riskleri diğer risk başlıkları gibi  önemsemeleri ve yönetmeleri gerektiğine ilişkin farkındalık seviyesi  hızla artıyor. Buna karşın, siber güvenliğe yönelik farkındalık ve  yatırım, büyük ölçüde siber saldırı deneyimi ve hukuki düzenlemelerle  tetikleniyor.

Firmaların yüzde 78'i bir tehditle karşılaşmadan siber riski fark  etme ve harekete geçme pratiğine sahip değilken, yaşanan saldırının  etki gücünün de öngörülenden daha yüksek olduğu görülüyor. Siber  ataklar sebebiyle işlerinde yavaşlama, durma veya finansal zarar  yaşamayan şirketler ise siber güvenlik riskini gözden kaçırma  eğiliminde.

Marsh Türkiye ile TÜSİAD iş birliğinde gerçekleştirilen '2020 Türkiye Siber Risk Algı Araştırması'nın sonuçları açıklandı. Düzenlenen webinarla açıklanan araştırmanın sonuçlarına göre  Türkiye'de, bu alandaki risklerin yönetimi veya bilgi  teknolojilerinden sorumlu çalışanların sadece yüzde 9'u şirketlerinin  karşı karşıya olduğu en büyük riski siber tehdit olarak görüyor. Geçtiğimiz yıl Marsh'ın global çapta gerçekleştirdiği 'Siber Risk Algı Araştırması'nda ise bu oran yüzde 22 idi.

'2020 Türkiye Siber Risk Algı Araştırması', Türkiye'deki firma ve  kurumların siber risklere ve bilgi güvenliğine yönelik  farkındalıklarını, tedbir alma reflekslerini ortaya koymak, bu  alandaki yatırımlarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak üzere  gerçekleştirildi. Çalışma kapsamında firmaların siber risk yönetim  sürecinden sorumlu üst ve orta kademe yöneticileri ve uzmanlarının  değerlendirmeleri alındı.

Araştırma, siber riskler konusunda ülkemizde farkındalığın  arttığına işaret etse de şirketlerin gün geçtikçe artan bu riski  öncelikleri arasına yeterince almadığını ortaya koyuyor.

Siber yatırım, siber saldırının ardından geliyor

Araştırmanın sonuçlarına göre  siber güvenliğe yönelik farkındalık  ve yatırım büyük ölçüde siber saldırı deneyimi ve hukuki  düzenlemelerle tetikleniyor. Firmaların bu konudaki genel eğilimi 'bekle-gör' davranışı üzerinden şekilleniyor. Firmaların yüzde 78'inin  tehditle karşılaşmadan siber riski fark etme ve harekete geçme  pratiğine sahip olmadıkları, yaşanan saldırının etki gücünün öngörüden  daha yüksek olduğu gözüküyor. Yaşanan siber atakların, bugüne kadar,  işlerin yavaşlaması, durması veya finansal zarara sebebiyet  verebilecek bir vaka yaşatmamış olması, siber güvenlik konusunun daha  az gündemde olmasının temel nedeni olarak görülüyor.

Siber güvenlik yönetimine yatırım yapan firmaların yüzde 77'si  hukuki düzenlemelerin teşvik edici etkisi olduğunu belirtiyor. Havacılık, finans, bilgi teknolojileri, enerji ve üretim sektörlerinde  yer alan firmaların siber riskin yönetimi konusunda nispeten daha  hassas davrandıkları ve bilgili oldukları ortaya çıkıyor. Devletin  yasayla çerçevesini çizdiği, takip ettiği konular firmalar tarafından  hem daha çok dikkate alınıyor hem daha çabuk içselleştiriliyor ve  prosedürlere geçiriliyor. Bu bağlamda KVKK, GDPR gibi kanunlar  ISO, NIST gibi standartlar  EPDK, BDDK gibi sektör denetleme kurumları   halka açılma süreçlerinden geçen kurumlar için SPK tarafından  belirlenen zorunluluklar şirketlerin siber risk konusunda harekete  geçmeyi etkiliyor ve yol gösterici oluyor.

COVID-19 ve hızla devam eden dijital dönüşüm, riski de artırdı

Araştırmanın sonuçlarına göre  COVID-19 salgınının etkisiyle her  alanda hızlanan dijital dönüşümün hem farkındalığı arttıracağı hem de  kurumları siber risk yönetimine yönelik daha fazla önlem almaya teşvik  edeceği öngörülüyor. COVID-19 salgını süreci ile birçok firmanın tam  olarak hazır olmadan ve gerekli tedbirleri alamadan hızlı bir şekilde  dijitalleşmesi siber saldırı olasılıklarını da yükseltiyor.

Yetkin ve yeterli insan kaynağı açığı en önemli konulardan biri

Araştırmanın sonuçlarına göre  firmaların yüzde 77'sinde siber  risk konusundaki sorumluluk IT/BT ekiplerinin üzerinde. Firmaların  yüzde 75'inde siber güvenlik sorumluluğu büyüklük ve sektörel yapıya  göre CTO/CIO/CSO/CICO pozisyonlarından biriyle paylaşılıyor. Bir başka  deyişle, süreci C seviyesi yönetiyor. Özellikle bu seviyedeki  yöneticilerin konuya yaklaşımları kurumun farkındalığını ve  stratejisini doğrudan etkiliyor. Firmaların yatırım kararı için en  önemli dayanak noktası, yine sektördeki firmaların yaşadığı olumsuz  deneyimler oluyor. Firmaların yüzde 56'sı ise, doğru bir strateji  kurabilmek için tarafsız bir kurumdan danışmanlık alıyor.

Araştırmaya göre  firmaların yüzde 78'inin risk yönetimi  konusundaki öncelikli refleksi riski azaltıcı uygulamaları hayata  geçirmek yönünde. Firmalar en çok cihazların güvenliğini arttırmaya,  sisteme veya ağlara hem şirket içinden hem de dışından erişimi daha  güvenli hale getirmeye yönelik yatırımlar gerçekleştiriyor. Siber  riski ölçme, yönetme ve önleme süreçleri belirgin alanlarda yatırım  gerektirirken, bu alanların başında altyapı, organizasyon ve insan  kaynakları geliyor. Firmaların yüzde 50'si söz konusu yatırımları  yapma konusunda çekimser davranırken, daha çok penetrasyon ve zafiyet  analizleriyle yetiniyorlar.

Siber risk sigortasının önemi gün geçtikçe artıyor

Şirketlerin siber güvenlik alanındaki olgunlukları siber risk  sigortasına yatkınlıklarını olumlu yönde etkiliyor. Firmaların çoğunun  siber risk sigortası hakkında yeterli bilgisi bulunmuyor. Siber risk  sigortaları hakkındaki bilgi eksikliği ve siber risk sigortalarının  kapsamına güvenilmemesi, siber risk sigortası yaptırılmasının önündeki  en önemli engeller olarak ortaya çıkıyor. Siber risk sigortası sahibi  olan firmaların yüzde 86'sı sigortanın kendilerini koruyacağına güven  duyarken, bu oran sigorta sahibi olmayanlarda yüzde 34 düzeyinde  kalıyor.

Yeşim Aksüt: "Siber risk sadece firmaların değil, ülkelerin de en  önemli gündemi ve yatırım alanı"

Siber risk yönetimi konusunda bütünsel bir bakış açısı değişikliği  gerektiğine dikkat çeken Marsh Türkiye Eş CEO'su Yeşim Aksüt, "Bunun  için eğitim ve bilgilendirme şart. Siber risk eğitimlerinin şirket  oryantasyonlarının bir parçası haline getirildiği, bilinçlendirme  pratiklerinin şirketlerin tüm iş birimlerine entegre edildiği yapılar  kurulmalı.

Siber riskin, şirketin taşıdığı diğer tüm riskler gibi  konumlanması ve vizyon planlarının içine alınması önem taşıyor. Ancak  araştırmanın da gösterdiği gibi, sektörlerin büyük bölümünde siber  riskler konusunda bir farkındalık eksiği söz konusu. Bilgi  teknolojilerine her geçen gün daha fazla artan bağımlılığımız, daha  verimli ve yaratıcı çalışma şekillerine olanak sağlarken, şirketlerin  itibarını ve finansallarını önemli ölçüde sarsabilecek sonuçlar  doğurabilecek potansiyele de sahip.

Siber saldırılar ve suçlar, artık  yalnızca şirketlerin değil ülkelerin en önemli gündem maddesi oldu ve  önemli bir yatırım alanı haline geldi. Bu araştırmayla Türkiye'deki  şirketlerin siber risklere bakış açısı, şirket içinde nasıl  konumlandırdıkları, üçüncü tarafları bu anlamda nasıl gördükleri ve  kamu politikalarıyla etkileşimlerini ortaya koymayı hedefledik. Bu  sonuçların dinamik olacağını ve şu anda içinde bulunduğumuz COVID-19  pandemi dönemi gibi majör olaylardan etkileneceğini vurgulamakta fayda  var. Bu minvalde, araştırmanın belli sıklıklarda tekrarlanması ve  değişen trendleri yansıtması kurumlar için yol gösterici olacaktır. Raporumuzun bu yolu açacağına ve öncülük edeceğine inanıyoruz" dedi.

Serkan Sevim: "Firmalar dijital vizyon ve stratejilerini  oluşturmalı"

İş dünyası olarak teknolojinin ve dijitalleşmenin fırsatlarından  yararlanırken aynı zamanda risklere karşı hazır ve korunaklı  olabilmeleri gerektiğini söyleyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Serkan Sevim, "Siber  saldırılar karşısında güvenlik çözümleri yeteneklerinin artırılması,  geleceğe dair planlamalar yapılırken kurumlarımızın güçlü bir siber  saldırıya uğrayabilme riskinin düşünülmesi ve önleyici tedbirlerin  alınması çok önemli.

Bu alanda farkındalık ve yatırımların  gerçekleştirilmesi için kurumların gerekli kaynak, personel ve zamanı  tahsis etmesi  dijital vizyon ve stratejinin oluşturulması  gerekiyor.Bu vizyonun hayata geçirilmesinde dijital dünyanın  gerektirdiği yetkinlikler ve becerilerle donatılmış iş gücüne ihtiyaç  olacak. Yaptığımız işler hızla dönüşürken gerek kamu gerek iş dünyası  olarak dijital dönüşümü bütüncül bir yaklaşımla ele almalı, iş birliği  içinde çalışmalarımızı sürdürmeli ve dijital dönüşüm rüzgarının hızına  hep birlikte hazırlıklı olmalıyız" dedi. 

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.