Sistem tıkır tıkır işliyor
Aralık ayı başından itibaren zorunlu hale getirilen "Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi"ne özel hastanelerden sağlık hizmeti almak isteyen SGK'lı vatandaşlar ve özel hastaneler tam uyum gösterdi
Özel hastanlerde, halk arasında avuçiçi kimlik doğrulama olarak bilinen "Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi"ne Başkentteki hastanelerde ilgi yoğun oldu. Yurt genelinde 1 Aralık Pazar gününden itibaren başlayan uygulama ile özel hastaneye başvuran vatandaşların, biyometrik kimlik doğrulama işlemini yaptırması gerekiyor. Hastanın biyometrik sisteme geçmesi, "avuçiçi damar izi" veya "parmak izi" şeklinde yapılıyor. Acil durumlar ile genel sağlık sigortalı olan 12 yaş ve altı çocuklar ile 65 yaş üstü kişiler, her iki eli olmayanlar, her iki elinde avuç içi damar izi bütünlüğü bozulmuş olanlar, felç ve benzeri tıbbi nedenlerden dolayı avuç içi damar izi alınamayan kişilerin, avuç içi damar izi sistemiyle biyometrik kimlik doğrulamasının yapılması gerekmiyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Başkent'te SGK ile kalp-damar cerrahisi, kardiyoloji ve acil servislerde branş anlaşması bulunan Özel TOBB ETÜ Hastanesi'ne, yaklaşık bir hafta süresince yaklaşık 300 kişi kayıt yaptırdı. Hastanenin İşletme Direktörü Ahmet Rol, Sosyal Güvenlik Kurumunun, GSS kapsamındaki hak sahiplerinin sağlık hizmetlerine başvuru aşamasında kimliklerini doğrulamak amacıyla geliştirdiği sistemin uygulamasına ilişkin iki yıldır tartışmalar yaşandığını belirterek, "Birkaç ertelemeden sonra 1 Aralık 2013 tarihinden itibaren ülke çapında kullanılmaya başlanmıştır" dedi. Hastanelerin, hizmet verdikleri alanlara ve hasta kapasitelerine göre yeterli sayıda tanıma cihazı alıp, SGK ile online bağlantılarını yaptığını anlatan Rol, uygulamaya ilişkin şunları kaydetti: "Hastaneler, kendilerine başvuran hastaların sağ ve sol el avuç içlerini cihazlara tanıtmak suretiyle hasta kabul etmeye başladılar. Avuçiçi damar sistemi verileri, kişinin TC kimlik numarasına bağlı kimlik bilgileriyle eşlenerek SGK sistemine kaydedilmekte, bu tanımlamadan sonra hasta aynı veya başka sağlık kuruluşuna müracaatında bu bilgilere kolaylıkla ulaşılmaktadır. Uygulama öncesi TC kimlik numarası ve resmi kimlik belgesi ile yapılan işlemlerde tedavi alan kişilerin gerçekten hak sahibi kişiler olup olmadığı endişesi yaşanabiliyordu. Önceden göz kontrolü ile yapılan bu kimlik-kişi eşleştirmesi şimdi teknoloji kullanılarak yapılır hale geldi. Bu uygulamadan, acil başvurular ile 0-12 yaş grubundaki çocuklar ve 65 yaş üstündeki yaşlılar ve özürlüler muaf. Başlangıç olmasına rağmen hastanemizde bu yöntemden kaynaklanan bir memnuniyetsizlik yok. Sağlık hizmetlerimizin gelişmesine katkıda bulunmasını diliyorum."
Medicana International Ankara Hastanesi ise uygulamanın zorunlu hale geldiği 1 Aralık'tan bugüne yaklaşık bin kişinin kaydı yapıldı. Hastane yönetimi, sisteme ilişkin kayık yaptırılması istendiğinde herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını, vatandaşların tam uyum gösterdiğini iletti. Uygulamaya sistem henüz zorunla hale getirilmeden başlayan Özel Koru Hastanesi ise Mart ayından bugüne kadar yaklaşık 10 bin kişiyi bu sistem aracılığıyla kayıt altına aldığını bildirdi. Sistemin zorunlu hale geldiği 1 Aralık'tan bu yana ise 400 kişinin bilgilerinin söz konusu sistemle kayıt altına girdiğini kaydetti. Özel Koru Hastanesi Medikal Muhasebe Sorumlusu Öznur Aysel de özel hastanelerde zorunlu bir uygulama haline gelen sistem ile bir hastanın başka bir hastanın kimlik bilgilerini alarak tedavi olmasının önüne geçileceğini vurgulayarak, "Kurumumuz bu uygulamadan oldukça memnun. Basının, bu konudaki hassas davranışı sayesinde hastalarımızdan olumsuz bir yanıt almıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
YORUM YAZ