ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın 75 baz puanlık faiz artışının masada olmadığını söylemesi ve sınırlı da olsa güvercin tondaki açıklamaları, ABD borsalarında dün güçlü yükselişleri beraberinde getirmişti ancak bugün tablo tersine döndü.

Yüksek enflasyon içinde ekonomik durgunluk anlamına gelen stagflasyon yaşanabileceğine ve Fed’in enflasyonu frenlemek için sert faiz artışlarına gideceğine dair kaygınların öne çıkmasıyla ABD'de hisse senetlerinde bugün sert kayıplar yaşanıyor.

Sözcü'nün haberine göre 500 büyük ABD şirketinin hisselerini kapsayan S&P 500 endeksinde günlük kayıp yüzde 4'e yaklaşırken, en büyük 100 şirketi kapsayan Nasdaq 100 endeksindeki kayıp yüzde 5'i aştı. Dow Jones endeksinde de kayıplar yüzde 3’ü aştı.

Kayıplar Tesla'da yüzde 7'yi, Microsoft'ta yüzde 4'ü, Meta'da yüzde 6'yı, Alphabet ve Apple'da yüzde 5'i aştı.

Bloomberg, bugün S&P 500 endeksindeki şirketlerin yüzde 95'ten fazlasının hissesinde düşüş olduğunu aktardı.

Piyasalardaki oynaklığı takip eden ve “korku endeksi”  olarak nitelendirilen Volatility Index (VIX) bugün yüzde 23’ü aşan artışla 32,4 puana kadar yükseldi.

ABD dolarının diğer büyük paralar karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi de bugün yüzde 1'i aşan yükselişle 103,94 ile 20 yılın zirve seviyesine ulaştı. Endeks, dün Fed kararının ardından yüzde 1'e yakın düşüş göstermişti.

Euro/dolar paritesi de bugün 1,0494'e kadar geriledi ve 5 yılın en düşük seviyesine yaklaştı.

İngiliz sterlini dolar karşısında bugün yüzde 2,3 düşüşle son iki yılın en sert düşüşünü yaşadı ve sterlin/dolar paritesi 1,2341'e kadar geriledi.

Japon yeni de dolar karşısında değer kaybetti ve dolar/yen kuru tekrar 130'u aştı.

Dün 14,72’ye kadar gerileyen dolar/TL’de de bugün 14,87 görüldü ancak Türkiye’de rezerv satışları ve kur korumalı mevduat sayesinde kur hareketleri şimdilik frenlenebiliyor.

Öte yandan, dün düşüş gösteren ABD Hazine tahvili faizleri bugün tekrar yükselişe geçti. ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi bugün yeniden yüzde 3'ü aştı ve yüzde 3,098 ile son üç buçuk yılın zirvesini gördü.

Uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükseliş, ticari kredilerde ve ipotekli konut kredilerinde faizleri artırdığı için genel ekonomik görünüm için olumsuz bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Nitekim, ABD'de 30 yıl vadeli sabit faizli ipotekli konut kredisi yüzde 5,27 ile Ağustos 2009 sonrasındaki yaklaşık 13 yılın zirvesine yükseldi.

Bloomberg, Fed Başkanı Powell'ın dün 75 baz puanlık artışın gündemde olmadığını söyleyerek istemeden de olsa ileride piyasada daha fazla türbülansa neden olmuş olabileceğini, küresel gelişmeler ve ekonomik verilerin birkaç gün içinde Fed'in yaklaşımı konusunda şüphe uyandırabileceğine işaret etti.

Fed, dün 2000 yılı sonrasında ilk kez 50 baz puanlık artışla faizi yüzde 0,75-1,00 aralığına yükseltmişti.

ABD’de martta yüzde 8,5 ile 40 yılın zirvesine yükselen enflasyonu frenlemek için Fed, 16 Mart’ta 25 baz puanla faiz artışlarına başlamış, bu artış Kasım 2018 sonrasındaki ilk artış olmuştu.

Fed ayrıca, 8,9 trilyon dolarlık bilançosunu küçültmeye de 1 Haziran itibarıyla başlayacağını, aylık küçültme tavanının 95 milyar dolar olacağını açıklamıştı.

Fed Başkanı Powell sınırlı da olsa güvercin tonda açıklamalar yapsa da, Ukrayna savaşı ve Rusya’ya dönük yaptırımlar, enerji fiyatlarındaki artışlar, jeopolitik gerilimler ve Çin’deki karantina önlemleri kaynaklı tedarik zinciri sorunların enflasyonu olumsuz etkilemeye ve küresel ekonomiyi yavaşlatmaya devam etmesi bekleniyor.