Eski Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü, 2008-2011 yılları arasında da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış olan İbrahim Turhan, kararı tepkiyle karşıladı. "Yöntem ve zamanlamaya aklım ermiyor" diyen Turhan şunları kaydetti:
"Bugün itibarıyla Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 35’inci maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’nci maddesi gereğince görevden alındığı Resmi Gazetede yayınlandı."
"Yöntem ve zamanlamaya aklım ermiyor"
"Merkez bankalarının başkanlık konumu çok kritiktir. Görevden alınan ve yerine atanan kişilerden bağımsız olarak, bu değişikliğin gerçekleşme yöntemine ve zamanlamasına benim aklım ermiyor. Bunun ciddi zararlar verebileceğinden endişe ediyorum."
"Başkanların görev süresi bitmeden görevden alınamaması, merkez bankası bağımsızlığının önemli bileşenlerindendir. Ayrıca ekonomi yönetiminde öngörülebilirlik ve kurumsallaşma açısından da kritik önem taşır. Bütün dünyada da böyle algılanır."
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname; 'Cumhurbaşkanınca süreli atanan üst kademe kamu yöneticileri, ilgili kanunlarda öngörülen görevden alma gerekçeleri yanında kurumsal hedeflere ulaşılamaması nedeniyle de süreleri tamamlanmadan görevlerinden alınabilirler' diyor.
"Oysa TCMB Kanununun 28’inci maddesi; 'Başkan (Guvernör) ancak, 27'nci maddedeki yasakların gerçekleşmesi ve bu kanunla kendisine verilen görevlerin devamlı surette ifasını imkansız kılacak durumların ortaya çıkması hallerinde, atanmasındaki usule göre görevinden af olunabilir' der."
"Görevden alma hukuken yanlış"
"Özel kanun niteliğindeki 1211 Sayılı TCMB Kanunu görevden af edilmeyi sadece iki şarta bağlamışken KHK Hükmüyle Merkez Bankası başkanını görevden almak hukuken de yanlıştır. Bildiğim kadarıyla görevden alınan son başkan 12 Eylül rejimi döneminde İsmail Hakkı Aydınoğlu olmuştu."
"Kurumsallaşma ile ilgili bu hesaptan değişik zamanlarda paylaşımlarımız olmuştu. Tekrar vurguluyorum; içeriğinden ve kişilerden bağımsız olarak, Merkez Bankası başkanının bu yöntemle değiştirilmesi kurumsallaşmaya, kurumsal kapasiteye ve bağımsızlığa büyük zarar verir."
"Merkez Bankası politikaları ile ilgili eleştirilerimi uzun süredir sözlü, son üç yıldır da yazılı olarak ifade ediyorum. 2011 Ağustos’tan beri ekonominin gerçekleri ile uyumlu, Merkez Bankası bağımsızlığının gerektirdiği ve sürdürülebilir para politikası izlendiğini düşünmüyorum."
"Endişeliyim"
"2016’nın sonundan 2018 Eylül’üne kadarki uygulamalarla ilgili eleştirilerim ise bu hesapta açıkça yer alıyor. Buna rağmen Merkez Bankası kurumsallığı, bağımsızlığı ve para politikasının güvenilirliği açısından bu kararın olumsuz etki yaratacağından endişeliyim."
"25 Temmuz’da gerçekleştirilecek PPK toplantısı öncesinde, görev süresinin dolmasına 9 ay kalmış başkanın “kurumsal hedeflere ulaşılamaması nedeniyle” görevden alınması para politikasının bundan sonraki seyri açısından da büyük sıkıntı oluşturacaktır."
"Merkez Bankasının temel amacı olan fiyat istikrarını sağlama ve kalıcı kılma konusundaki performansı da, hükümetle birlikte belirlenen enflasyon hedefine ulaşmadaki performansı da ortada."
"Para politikasındaki başarısızlığın en önemli nedeninin faiz konusunda mâruz kaldığı politik baskılar olduğunu biliyoruz. Bugünkü kararın Merkez Bankası'nın kurumsal hedeflerine ulaşmasına ne ölçüde katkı (!) sağlayacağını maalesef hep birlikte göreceğiz."