THY uçaklarında yeni dönem başladı
Türkiye başta olmak üzere uçuş ağındaki 128 ülkede doğal zenginlikleri gelecek nesiller için korumaya odaklanan Türk Hava Yolları (THY), uçuşlarında çevreci yakıt kullanmaya başladı.
Havacılık endüstrisinin iklim değişikliğine etkisinin farkında olan ve bunu azaltmak için projeler geliştiren THY, çevreci yakıt kullanımıyla misafirlerinin karbon ayak izinin azaltılması noktasında önemli bir adım attı.
Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen uçak yakıtı ilk kez bugün gerçekleşen TK1823 sefer sayılı İstanbul Havalimanı-Paris Charles De Gaulle Havalimanı uçuşunda kullanıldı. İlgili rotada haftada bir gün kullanılacak çevreci yakıtın süreç içerisinde farklı uçuş rotalarında da değerlendirilmesi ve daha yaygın kullanımı planlanıyor.
THY'nin kullandığı sürdürülebilir havacılık yakıtı aynı miktardaki geleneksel kerosen yakıta kıyasla yüzde 87'ye varan oranda sera gazı emisyon azaltımı sağlıyor.
"TK 1823 ile ilk defa bioyakıtla kullanılan uçağımız seferine başlayacak"
Sürdürülebilir kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilen ilk uçuşla nedeniyle İstanbul Havalimanı'nda tören düzenlendi. Burada konuşan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, THY'nin küresel iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir günün yaşandığını söyledi.
THY tarihinde ilk kez bir uçakta çevreci yakıt kullanacaklarına dikkati çeken Bolat, "Dünyada en fazla noktaya uçan THY olarak bugün yolculuğumuzda yeni bir kilometre atışına başlamış bulunuyoruz. TK 1823 ile ilk defa bioyakıtla kullanılan uçağımız seferine başlayacak. Bu şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da misafirlerini konforla ve güvenle taşıyan THY'nin geleceğe açılan yeni bir sayfası." ifadelerini kullandı.
Bolat, ortalama filo yaşı 8,5 olarak network taşıyıcıları arasında dünyada belirli bir yere sahip 371 uçağıyla da belli büyüklükteki THY'nin birkaç yıl önce başladığı Neo MAX 787 ve 350'ler gibi yakıtlarla da yüzde 15, yüzde 20'lere ulaşan bir verimlilik sağladığını dile getirdi.
Sera gazı salınımını azaltmayı daha önceden gerçekleştirdiklerini belirten Bolat, şöyle devam etti:
"2021 yılında 10 bin ton yakıt tasarrufu sağlayarak 31 bin tondan fazla karbon emisyonunu, atmosfer salınımını engelledik. Boğaziçi Üniversitesi ile TÜBİTAK ve bakanlığımız tarafından desteklenen mikroalg dediğimiz yosun tabanlı sürdürülebilir biyojet yakıt projesini de beraber yürütmekteyiz. Proje kapsamındaki sürdürülebilirlik kaynaklardan bu yıl elde edilecek biyoyakıtı motor testlerinden sonra uçuşlarımızda kullanmaya başlayacağız. Karbon salınımını azaltmak için IATA (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) tarafından kullanılan bir takım iddialı hedefler var. Biz bunu IATA'nın koyduğu hedeflerden daha önce gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Biyoyakıt konusundaki çalışmalarımızın bitmesiyle biyoyakıt üretilecek rafineri tam kapasitede başladığında da Türkiye ve Avrupa'nın ilk karbon negatif entegre biyotesisi kurulmuş olacak."
Bolat, yeni teknolojilere yatırım yaparak ve altyapılarını geliştirerek yakıt tasarrufu noktasında önemli çalışmaları hayata geçirmeye, dünyanın eşsiz güzelliklerini korumak için çaba harcamaya devam edeceklerini vurguladı.
"Biyojet kullanımı kadar üretimi de stratejik bir önem arz etmektedir"
TFS Akaryakıt Hizmetleri Genel Müdürü Hüseyin Hilmi Aslanoğlu, Türkiye'de bir uçağa biyoyakıt ikmalini yapmaktan gurur duyduklarını söyledi.
İlk biyojet yakıtı kullanımını Finlandiya'dan bir firmanın desteğiyle gerçekleştirdiklerini anlatan Aslanoğlu, "Türk havacılığı açısından biyojet kullanımı kadar üretimi de stratejik önem arz etmektedir. Türkiye'de biyojetin üretilmesi ve ikmali hususunda ön fizibilite çalışmalarımızı tamamlamış bulunuyoruz. Bu yıl içinde üretim ve tesis kurulmasıyla ilgili nihai kararı inşallah alıp uzmanlığımızı derinleştirmeyi ve işimizi daha katma değerli bir modele dönüştürmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
TFS olarak sürdürülebilirlik alanında elektrikli uçak ikmal araçlarıyla da bir adım attıklarını dile getiren Aslanoğlu, bugüne kadar yaptıkları yaklaşık 400 bin uçak ikmalinin yüzde 97'sinin yerli firmalarla üretilen yüzde 100 elektrikli uçak ikmal araçlarıyla gerçekleştirdiklerini, bu sayede de karbon salınımını 5 bin 385 ton azalttıklarını anlattı.
THY'nin çevreye duyarlı çalışmaları
THY, 2008'den bu yana, karbon ayak izini azaltmak için 100'den fazla operasyonel optimizasyon projesi başlattı ve bunları uyguladı. Seyahatin her aşamasında ve yer operasyonlarında hayata geçirilen uygulamalar sayesinde 2021 yılının üçüncü çeyreğinde 15 bin 363 ton yakıt tasarrufu sağlanarak 48 bin 394 ton karbon emisyonunun atmosfere salınımı önlendi. İlk üç çeyreklik dönemde ise toplam 85 bin 119 ton karbondioksit salımı engellendi.
Pandemi öncesinde, 2019'da şirket yalnızca uçak bakım faaliyetlerinde aldığı önlemlerle 63 futbol sahası büyüklüğünde toprağı kurtarırken 3 bin 648 ağacın kesilmesini önledi. Öte yandan makine ve uçak yağlarının doğal su kaynaklarına karışmasını önleyen THY Teknik AŞ 784 olimpik yüzme havuzu kadar suyu kirlenmekten korudu.
Etkinliğe THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur ve öteki ilgililer katıldı.