TİSK: Siyasi gerilim ekonomiye tehdit
-Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Şubat raporunda ekonominin yönünü ekonominin değil siyasetin belirlediğini ve bunun ekonomi için tehdit olduğunu açıkladı
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 2014 yılının ilk iki ayında ekonominin yönünü ekonomik gerçekleşmelerden çok, siyasi gelişmelerin belirlediğini vurgulayarak, “Türkiye’deki siyasi gerilimler ekonomiyi tehdit etmeye devam ediyor. Siyasi çalkantıların sona ermesi, ekonominin sağlığı için ön şart niteliği taşıyor” dedi.
TİSK, 2014 yılı Şubat ayı Ekonomi Bülteni'ni yayınladı. Dünya ve Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerin yer aldığı bültende, OECD göstergelerinin gelişmiş ülkelerdeki canlanmanın devam edeceğini belirtirken, euro alanı için de büyüme işaretlerinin olumlu yönde olduğunu kaydetti. Bültende, Hindistan ve Türkiye, dış dengenin en riskli görüldüğü ülkeler arasında yer aldı.
Siyasi çalkantılar sona ermeli
TİSK, 2014 yılının ilk iki ayında ekonominin yönünü ekonomik gerçekleşmelerden çok, siyasi gelişmelerin belirlediğini vurgulayarak, “Türkiye’deki siyasi gerilimler ekonomiyi tehdit etmeye devam ediyor. Siyasi çalkantıların sona ermesi, ekonominin sağlığı için ön şart niteliği taşıyor” dedi.
TİSK, sanayi üretimi ve ciro endeksleri ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. TİSK, Aralık’ta sanayi üretiminin aylık bazda değişmediğini, yıllık bazda ise yüzde 7.1 arttığını belirtti. Dayanıklı tüketim malı üretiminin zayıfladığına dikkat çeken TİSK, 2014 yılı için ihracata ümit bağlandığını kaydetti.
TİSK bülteninde, Aralık’ta sanayi üretiminin aksine Ciro Endeksinin yıllık bazda yüzde 17.3 arttığını, 2013’te sanayide ciro 2012’ye kıyasla yüzde 9.3 yükseldiğini, ancak dayanıklı tüketim malı sektörünün yüzde 3.6 kayıp yaşadığını belirtti.
Önlem alınmazsa işsizlik yaygınlaşacak
TİSK, istihdam ve işsizliğe yönelik değerlendirmelerde de bulundu. Kasım’da işgücüne katılma ve istihdam oranının gerilediğine dikkat çeken TSİK, işsizlik oranı yüzde 9.9’a, kentlerdeki genç işsizliğinin ise yüzde 2.1’e çıktığı tespitinde bulundu. TİSK, yapısal önlemler alınmazsa 2014’te işsizliğin yaygınlaşmasının sürpriz olmayacağını vurguladı.
2013 Aralık ayı dış ticaret verileri, dış denge açısından bu yılın iyi bir noktada bitirilmediğinin göstergesi olduğunu belirten TİSK şunları kaydetti:
“2013’te ihracat 2012’ye göre yüzde 0.4 azaldı, ithalat ise yüzde 6.4 arttı. Dış ticaret açığı yüzde 18.7 büyüyerek 100 milyar dolar oldu. Cari açık 2013’te üçte bir genişledi, 65 milyar dolar oldu. 2013’te TL’nin kaybına rağmen ihracatın azalmış olması, sanayinin ara malı imalatına yöneltilmesi gerekliliğini ifade ediyor. 2014 Ocak’ta ithalatta fazla azalış beklenmemeli, buna karşılık kamu tüketim ve yatırım harcamaları büyümeyi olumlu etkileyecek. 2013’te reel sektörün net kredi kullanımı 2012’ye göre azaldı, bankalarınki ise 21 milyar dolara çıktı.
Bütçe fazlası azaldı
TİSK, para ve maliye politikasına yönelik değerlendirmelerde de bulundu. 2014 Ocak ayında bütçe fazlasının ciddi oranda azaldığına dikkat çeken TİSK şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bütçe giderleri yüzde 16.4 artarken, gelir artışı yüzde 2.8’de kaldı.Yatırım giderleri yüzde 544, sermaye transferi yüzde 3 bin 698 arttı. Yükselen kur, TCMB’nin 2014 enflasyon hedeflerini geçersiz kıldı. Ocak’ta yıllık bazda TÜFE yüzde 7.75, Yİ-ÜFE yüzde 13.54 yükseldi. Türkiye 1980’den bu yana kur-faiz-enflasyon kısır döngüsü içinde. Bu kısır döngünün kırılması, kamu-özel işbirliği ile sanayi sektöründe yapısal dönüşüm sağlanmasına bağlı; ancak siyasi gerilimin sona erdirilmesi öncelik oluşturuyor.”
YORUM YAZ