Katılım bankalarından haciz ve teminat düzenlemesi
Türkiye Katılım Bankaları Birliği kendi alacakları için geçerli olmak üzere, haciz ve teminatlarda düzenlemeye gitti
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) üye bankalarının kendi alacakları için geçerli olmak üzere; aylık geliri asgari ücret veya altında olan borçluların, üye bankalar nezdindeki hesaplarına yatan ücreti ve maaşının haczedilmemesi ve teminata alınmaması kararlaştırıldı.
Karar, Birlik'in yargı yerine geçip hukuki bir konuda karar almasına benzetildi.
TKBB açıklamasına göre, sürdürülebilirlik odağına hizmet eden, yenilikçi ve alternatif finansman kaynakları ile paydaşlarına çözümler sunmaya devam eden TKBB, çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliği, finansal rakamların ötesine konumlayan büyüme stratejisi doğrultusundaki yeni mesleki tanzim kararını paylaştı.
"Bazı Müşteri Hesaplarının Haczedilmemesi ve Teminata Alınmaması ile Bu Hesapların Kredi Tahsilatı İşlemlerine Konu Edilmemesi Hakkında Mesleki Tanzim Kararı", katılım bankacılığının insan ve aile odaklı yaklaşımı ile etik ilkeleri ve prensipleri doğrultusunda alındı.
Karar ile TKBB üye bankalarının kendi alacakları için geçerli olmak üzere; aylık geliri asgari ücret veya altında olan borçluların üye bankalar nezdindeki hesaplarına yatan ücreti ve maaşının haczedilmemesi ve teminata alınmaması kararlaştırıldı. Ayrıca yine bu kişilerin hesaplarına yatan sosyal yardımların da haczedilmemesi, teminata alınmaması ve borçların tahsilatında kullanılmamasını da kapsayan kararla ilgili duyuru tüm TKBB üyelerine yapılarak yürürlüğe girdi.
"Katılım bankacılığı, toplumsal fayda odaklı esaslarıyla yeni adımlar atmayı sürdürecek"
Açıklamada görüşlerine yer verilen TKBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, güçlü bir devamlılığın ancak ve ancak içinde bulundukları toplumun ihtiyaçlarını gözeterek, paydaş ekonomisini odağa alarak mümkün olacağını belirtti.
Göktaş, şunları kaydetti:
"Tek taraflı değil, kolektif bir kazancı ve refahı önemseyen, daha yaşanabilir bir dünya hedefiyle faaliyetlerini yürüten ve bugüne kadar yaşanan tüm krizleri başarıyla atlatan katılım bankacılığı sektörünün giderek artan gücü de bu çalışma anlayışından ileri gelmektedir. Önümüzdeki dönemde tüm dünyada katılım finans sektörünün, faaliyet modelinin ve benimsediği prensiplerin, finans modellerinin sürdürülebilirliği açısından ne derece önemli olduğu çok daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemizin refah düzeyinin yükseltilmesi misyonunda ekonomik hedeflere ulaşmayı amaçlayan katılım bankacılığı, toplumsal fayda odağına hizmet eden esasları ile sosyal finans konusunda üzerine düşen sorumlulukların farkında olarak yeni adımlar atmaya devam edecektir."