Tüpraş: Ceza hukuki değil...

Tüpraş: Ceza hukuki değil...

Tüpraş, aşırı fiyatlama gerekçesiyle ceza kasilen dönemde benzin fiyatlarının 10, motorin fiyatının 9 kez düşürüldüğünü ve cezanın hukuki olmadığını açıkladı

A+A-

Tüpraş, Rekabet Kurulu tarafından verilen cezaya ilişkin, 1998 yılından bugüne kadar, Otomatik Fiyatlama Kararnamesi olarak bilinen 98/10745 sayılı Bakanlar Kurulu kararına paralel fiyatlandırma yapıldığını bildirdi.

Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, şirket nezdinde Rekabet Kurulu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda kurulca Tüpraş'a 412 milyon lira ceza verilmesi yönünde oy çokluğu ile verilen kararın özetinin Rekabet Kurulu'nun internet sitesinde 17 Ocak'ta yer aldığı hatırlatılarak, "Bu açıklamada özetle Tüpraş'ın fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin uygulamaları yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığı, bu suretle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesini ihlal ettiği iddia edilerek, bu çerçevede 2013 mali yılı sonunda oluşması beklenen cironun takdiren yüzde 1'i oranında olmak üzere 412 milyon lira idari para cezası verilmesine karar verildiği belirtilmektedir" ifadesi kullanıldı.

Ceza 2 ay 20 günlük döneme ilişkin

"Henüz gerekçeli karar yazılmadığından konu iddia ve kararın ayrıntıları ile açık yasal dayanakları bilinmemekle birlikte verilen kısa karardan anlaşıldığı kadarıyla söz konusu idari para cezasının esas olarak 5 yıllık inceleme süreci içinde bütün dünyada ekonomik ve finansal krizin en yoğun olarak yaşandığı 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 tarihleri arasındaki 2 ay 20 günlük dönemde aşırı fiyatlama yapıldığı iddiasıyla verildiği anlaşılmaktadır."

Tüpraş'ın her ne kadar ülkede kurulu tek rafineri şirketi olsa da akaryakıt piyasasının 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe giren Petrol Piyasası Kanunu ile tamamen serbestleştirildiği belirtilen açıklamada, piyasa oyuncularının herhangi bir miktar sınırlaması olmaksızın Türkiye'ye akaryakıt ithal edebildiği kaydedildi.

Açıklamada, bu nedenle akaryakıt dağıtım şirketlerinin ticari ve mali tercihlerine bağlı olarak istedikleri miktarda akaryakıtı Karadeniz Bölgesindeki 18 rafineri ve Akdeniz Bölgesindeki 53 rafineri başta olmak üzere dünyanın herhangi bir yerinden ithal edebildikleri vurgulanarak, "Buna bağlı olarak da Tüpraş, bölgede bulunan 71 adet rafineri başta olmak üzere tüm rafinerilerle tam bir rekabet içinde çalışmaktadır. Örneğin, Samsun veya Trabzon’a Ukrayna Sivastopol’dan ithalat yapmak, İzmit Rafinerisine göre,  Mersin veya Antalya bölgesine İsrail’den ithalat yapmak, İzmir Rafinerisi’ne göre navlun olarak daha düşük maliyetlidir" ifadelerine yer verildi.

Mevcut vergi düzenlemesine göre Tüpraş'tan alımlarda rafineri çıkış fiyatının 1,5 katı tutarındaki ÖTV'nin baştan ödendiği, ithalatta ise dağıtım şirketinin satış yaptığı anda tahakkuk ettiği belirtilen açıklamada, "Bu da üretim yapan rafineri şirketimiz aleyhine ithalata büyük bir finansal avantaj sağlamaktadır" denildi. 

Bakanlar Kurulu kararına uygun fiyatlama yaptık

Açıklamada, yılda yaklaşık 16,5 milyon ton tüketimi olan ülkenin temel taşıma akaryakıtı motorinde Türkiye pazarının sadece yaklaşık yüzde 34'ünün Tüpraş üretimi ile karşılandığı vurgulanarak, şöyle devam edildi:

"Rekabet Kurulu tarafından yapılan 5 yıllık inceleme sonucunda, aşırı fiyatlama iddiasında bulunulan 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 tarihleri arasındaki 2 ay 20 günlük dönemin öncesinde ve sonrasında, yani 1998 yılından bugüne kadar, Tüpraş, Otomatik Fiyatlama Kararnamesi olarak bilinen 98/10745 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na paralel fiyatlandırma yapmıştır. 1998 yılından itibaren temel alınan fiyatlandırma sistemi metodunun esasında ürünün Akdeniz Piyasa Fiyatı ile Dolar/TL döviz kuru iki önemli değişkendir. Akaryakıtın Akdeniz piyasasındaki CIF fiyatı ve Dolar/TL döviz kuru çarpılarak bulunan referans fiyatla, günlük referans fiyat arasındaki farklılık belirli bir yüzdeyi geçtiğinde, fiyat değişikliği artış veya düşüş yönünde piyasaya yansıtılmaktadır."

Bu göstergeler ve işleyişle her yıl ürün bazında artış ve düşüş olarak ortalama 20-30 fiyat değişimi yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, 1998 yılından beri kamu ve özel sektör yönetimlerindeki Tüpraş tarafından uygulanan bu metodun ilgili ve yetkili tüm kamu kurum ve kuruluşların da tercihi olduğu kaydedildi.

Piyasa belirsizliğinin arttığı dönem

Piyasada düzen ve işlerliğin sağlanması, denetimlerin daha sağlıklı olarak gerçekleştirilebilmesi için günlük fiyat değişiminin gerek ilgili kurumlar gerekse siyasi makamlar olmak üzere otoriteler tarafından tercih edilmediği vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Fiyatlandırma dönemsel olarak değerlendirildiğinde, 1998'den sonraki 15 yılın 2006 yılına kadar olan 7,5 yılı kamu dönemine aittir ve fiyatlama ile ilgili herhangi bir problem gündeme gelmemiştir. 2006–2008 yılları arasındaki dönemle ilgili olarak yine aşırı fiyat iddiasıyla yapılan incelemede 24 Temmuz 2008 tarihli Rekabet Kurumu Ön araştırma Raporuna göre soruşturma açılmaya dahi gerek duyulmamıştır. 1 Ocak 2009 tarihinden bugüne kadar geçen 5 yıl için de herhangi bir olumsuz tespit bulunmamaktadır.

Temmuz 2008 – Aralık 2008 döneminde ise 1929 ekonomik buhranı ve İkinci Dünya Savaşı sonrası en büyük küresel finansal kriz yaşanmıştır. Bu dönemin petrol tarihinde de bir benzeri yoktur. Temmuz 2008'de 144 Amerikan Doları olan ham petrolün varili, altı aylık bir süreçte 36 Amerikan Doları seviyesine düşmüştür."

Açıklamada, gerek döviz kuru gerekse hampetrol fiyatlarında yaşanan yüksek fiyat hareketlerinin piyasanın belirsizliğini arttırdığı, Ekim 2008'de yaşanan büyük ekonomik kaybın, Kasım 2008'de de tekrarı halinde hampetrol ve akaryakıt ürünleri ithalinde ortaya çıkabilecek sıkıntılarla ilgili olarak ilgili kurum ve bakanlıkların önceden bilgilendirildiği anlatılarak, "2 ay 20 günlük bu dönemde şirketimizce benzin fiyatı 10 kez, motorin fiyatı ise 9 kez düşürülmüştür. İlgili dönemde dahi Tüpraş, Avrupa ve bölgesindeki diğer ülke rafinerilerinden daha hızlı bir şekilde fiyat indirimlerini gerçekleştirmiştir" ifadesi kullanıldı.

Akaryakıt ikmali zararına sürdürüldü

Yaşanan büyük ekonomik kriz nedeniyle pek çok rafineri şirketinin de faaliyetini durdurduğu ve iflas ettiği bu dönemde Tüpraş'ın da yaklaşık 850 milyon lira zarar ettiğine dikkat çekilen açıklamada, buna rağmen ülkenin akaryakıt temin güvenliğini ön plana alan şirketin, ülkenin akaryakıt ikmalini zararına da olsa sürdürdüğü bildirildi.

Açıklamada, uluslararası akaryakıt fiyatları ve döviz kuruna bağlı olarak hesaplanan rafineri satış fiyatına ek olarak, akaryakıt üzerinden alınan vergilerin ve dağıtım şirketleriyle bayilerin masraf ve kar paylarının akaryakıt pompa fiyatlarının oluşmasında belirleyici olduğu kaydedilerek, şöyle devam edildi:

"Aşırı fiyatlama iddiasında bulunulan 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 tarihlerindeki akaryakıt pompa fiyat bileşenleri aşağıdaki grafiklerde karşılaştırmalı olarak yer almaktadır. Grafikten de görüleceği üzere, dönem başında benzin pompa fiyatının yüzde 25'ini oluşturan rafineri satış fiyatı yüzde 16'ya, motorinde ise yüzde 35'ten yüzde 26'ya gerilemiştir. Aynı dönemde vergi yükü ise benzinde yüzde 63'ten yüzde 70'e, motorinde yüzde 51'den, yüzde 58'e yükselmiştir. Bu çerçevede, şirketimizin rafineri satış fiyatlarını indirdiği bu dönemde pompa fiyatlarındaki vergi etkisi açıkça görülmektedir."

Yatırımlara devam edeceğiz

Koç Holding tarafından 26 Ocak 2006'da 13 konsorsiyumun katıldığı ihalede yüzde 51 hissesi 4 milyar 140 milyon Amerikan doları bedelle devralınan Tüpraş'ın merhum Vehbi Koç'un "Ülkem varsa, ben de varım" felsefesi ile devam eden yatırımlarının tamamlanması ile 2015 yılı itibarıyla toplam 5,5 milyar Amerikan doları tutarındaki yatırımı hayata geçirmiş olacağı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Şirketimiz, ülkemizin akaryakıt ihtiyacını en üst kalitede ve güven ile sağlamak üzere geçmişte olduğu gibi bugün de tüm mevzuat ve düzenlemeleri esas alarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek üzere her koşulda üretimini sürdürmeye ve yatırım yapmaya devam edecektir.

Rekabet Hukuku ve Rekabet Kurulu’nun 'bugüne kadar' istikrar kazanmış uygulama ve kararlarında zarar edilen dönemler için aşırı fiyat iddiasında bulunulmamasına rağmen, fiyatlarını rakip rafinerilerden daha hızlı indiren ve ülkemizin akaryakıt ikmal güvenliğini ön plana aldığı için Ekim-Aralık 2008 döneminde 850 milyon lira zararı göze alarak faaliyetlerini basiret ve istikrarla sürdüren Tüpraş için, yukarıdaki açıklamalarımızın tamamı dikkate alındığında, aşırı fiyatlama iddiasıyla ceza kesilmesi, konu ile ilgili ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olduğu gibi Rekabet Kurulu'nun içtihat haline gelmiş kendi kararlarına da aykırıdır. Bu nedenle de söz konusu idari para cezası ile ilgili olarak tarafımızca tüm yasal haklarımızın kullanılacağı hususunu kamuoyunun bilgilerine sunarız."

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.