BORSATEK - Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde büyük olasılıkla yüzde 3 oranında küçüleceğini öne sürdü. 

Altınbaş Üniversitesi’nde düzenlenen “Çarşamba Buluşmalarında”, 2019 nasıl geçecek, neler yapılmalı, sorusu masaya yatırıldı. Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Argun Karacabey’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin ve Dr. Mahfi Eğilmez birer sunum yaptılar. 

Alkin: İşsizlik sanıldığı kadar yüksek değil

Prof. Dr. Emre Alkin, ihracatta kapasite kullanımının yüksekliğine dikkat çekerek, bunun ekonomiyi ihracatın sırtladığını gösterdiğini belirtti. İşsizliğin sanıldığı kadar yüksek olmadığını savunan Prof. Dr. Alkin, TÜİK’in kayıtdışı istihdamı takip edemediğini ifade etti ve istihdamda kayıtdışılığın büyüdüğüne dikkat çekti. 

Asgari ücretli rakamı ne kadar gerçek? 

10 kişiden az personel çalıştıran şirketlerin toplamın yüzde 94’ünü oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alkin, bu kategorideki şirketlerin kayıtdışına eğilimli olduğunu vurguladı. Uluslararası Kuruluşların raporlarına göre asgari ücretle çalışanların Türkiye’de yüzde 42.9 olduğuna dikkat çeken Alkin, “Bu oranın gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum” diyerek, birçok şirketin çalışanlarına asgari ücretin üzerinde ücret verdiği halde asgari ücret veriyormuş gibi gösterdiğini vurguladı.

İstihdamı otomasyon üstlenecek 

Öte yandan otomasyon ve dijitalleşmeye bağlı olarak istihdamın yapısının değiştiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Alkin, OECD’nin Türkiye’de istihdamın yüzde 60’ının gelecekte otomasyon tarafından üstlenileceği öngörüsünde bulunduğunu hatırlattı. Emre Alkin, bu durumun nitelikli iş yapmayan çalışanlar için büyük bir risk oluşturduğuna dikkat çekti.
Ocak-Ekim dönemi döviz açığı 33.6 milyar dolar

Dr. Mahfi Eğilmez ise yaptığı sunumda 2018’in son çeyreğinde ekonominin daralmasının beklendiğini belirterek, “Büyük ihtimalle yüzde 3 civarında bir daralmayla karşılaşacağız” diye konuştu. Eğilmez, ödemeler dengesinde anlaşılması güç bir gelişmenin yaşandığına da dikkat çekti. Türkiye’nin Ocak-Ekim arasında 27 milyar dolar cari açık verdiğini ve Türkiye’yi terk eden sermayeyle bu tutarın 33.6 milyar dolara yükseldiğini belirten Dr. Eğilmez, bu tutarın yaklaşık yarısının, tam olarak 18.4 milyar dolarının net hata noksan kalemiyle karşılandığını anlattı. Ödemeler dengesi açığının yarısının net hata noksan kalemiyle karşılanmasının olağan olmadığını belirten Dr. Eğilmez, “Bu, benim hatırladığım kadarıyla ilk kez oluyor” diye konuştu.
Petroldeki düşüş ne getirecek?  

Sektörel güven endeksinde hafif de olsa yukarı yönlü bir hareket başladığına dikkat çeken Dr. Mahfi Eğilmez, bunun dolardaki değer kaybından kaynaklanmış olabileceğini belirtti. Dr. Mahfi Eğilmez, Brent cinsindeki petrolün fiyatının 80 dolarlardan 50 dolarlara düşüşün iyi bir haber olduğunu vurguladı ve petrol fiyatındaki yüzde 10’luk düşüşün cari açıkta yaklaşık 1 milyar dolarlık azalmaya yol açtığını söyledi. 

Vatandaşa döviz tahvili ne anlama geliyor?  

Türkiye’nin daha önce girdiği krizlerden çıkışta IMF programı uyguladığını hatırlatan Dr. Eğilmez, bu kuruluşun finansal kaynak sağladığını ve yabancı yatırımcıların ülkeye güveninin artmasına neden olduğunu ifade etti. Eğilmez, IMF’nin desteğiyle Türkiye'nin daha önceki krizlerden hızlı çıkabildiğini de anlattı. Hazine’nin vatandaşa yabancı para birimi cinsinden tahvil satarak borçlanmaya gitmesini de değerlendiren Eğilmez, hatırladığı kadarıyla bunun ilk kez gerçekleştiğini belirterek, “Bir devlet kendi çıkardığı paranın arkasında durmalı” diye konuştu.