Türkiye'deki İngiliz Ticaret Odasının (BCCT) Üst Yöneticisi (CEO) Emrah Öz, son 3 yılda Türkiye'ye 68,1 milyon pound İngiliz yatırımı yapıldığını bildirdi.

Emrah Öz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BCCT'nin bu yıl 130. yılını kutladığını ve son 3 yılda oluşturduğu özel faaliyet programları ile Birleşik Krallık firmalarının Türkiye pazarına ilgi göstertmesine katkı sağlayıcı aktif rol oynadığını söyledi.      
         
Öz, "İş dünyasına yönelik heyet ziyaret programları, iş geliştirme hizmetleri gibi aktiviteler aracılığıyla, son 3 yılda Türkiye'ye 68,1 milyon pound İngiliz yatırımı yapıldı. BCCT İş Geliştirme Ekibi, 2016 yılında 488 firmaya, 685 iş ve hizmet geliştirme desteği sağladı. Servis verdiği işlerin ortalaması ise aylık 57 proje ve servise ulaşıyor." diye konuştu.      

       
Öz, önümüzdeki dönemde, BCCT'nin katkılarıyla bu iş hacminin yıllık 7,4 milyon pounda ulaşacağını öngördüklerini belirtti.      
         
Birleşik Krallık şirketleri ve yatırımcılarının Türkiye'de en çok ilgisini çeken sektörler arasında da enerji geldiğinin altını çizen Öz, "Her iki ülkenin de ticaret ve hizmet sektörleri birbirlerinin karşılıklı etkileşiminden kaynaklanan olumlu ve yapıcı bir deneyimi olduğunu söylemek mümkün. Türkiye coğrafi yapısı ve potansiyeli açısından oldukça verimli bir yatırım alanı olarak göze çarpıyor." açıklamasında bulundu.      
         
Öz, Türkiye'deki ürünlerin Uzak Doğu ve Asya ülkelerinin ürünlerine göre daha kaliteli olduğuna vurgu yaparak, Türkiye'nin üretim gücünün,nüfusun kendi içinde yapılanması ile bu ülkeler ile karşılaştırılmayacak kadar iyi olduğunu kaydetti.      
         
Öz, "Gerek hukuksal, gerek ticaret ve gümrükleme alanında belli başlı kriterlerde Türkiye bu ülkelerin her zaman önünde." ifadesini kullandı.      
               
"Küresel akıllı enerji pazarının 167,6 milyar dolardan 335,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor"      
               
BCCT CEO'su Emrah Öz, dünya genelinde nüfusla birlikte artan enerji kullanımının akıllı enerji çözümleri talebini tetiklediğini ve ülkelerin akıllı enerjiye olan ilgisinin arttığını belirtti.      
       
Öz, sözlerini şöyle sürdürdü:      
       
 "Küresel akıllı enerji pazarının 2020'de 2015 yılındaki 167,6 milyar dolardan 335,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor ve bu rakam yüzde 15'lik bir Yıllık Bileşik Büyüme Oranını (CAGR) gösteriyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), gelişmekte olan ülkelerdeki yaşam standartlarındaki iyileşmelere bağlı olarak, küresel enerji talebinin 2035'te üçte bir oranında artacağını tahmin ediyor. Küresel akıllı şebeke pazarının 2020 yılına kadar BIS akıllı kentin raporuna göre 220 milyar dolara ulaşması bekleniyor.      
         Küresel enerji sistemleri, nüfusun ve kişi başına enerji tüketiminin artması nedeniyle talep artışı yaşıyor. Gelişmiş ekonomiler, yaşlanan altyapının değiştirilmesi ile birlikte bakım ve enerji sistemlerinin artan yükseltme maliyetleri ile karşı karşıya. Öte yandan gelişmekte olan ülkeler ise enerji taleplerini karşılamaya çalışıyor.      
         Türkiye'nin elektrik talebi, yıllık yüzde 5 büyümesini sürdürdü ve gelecek on yılda büyümeye devam etmesi bekleniyor. Akıllı şebeke ve enerji verimliliği teknolojilerinin ülkenin elektrik alt yapı zorluklarına büyük olasılıkla önemli çözümler olacağını düşünüyoruz. Türkiye, kapasiteyi artırma, ağı genişletme ve yükseltme, şebekeyi genişletme gibi birincil hedeflerini desteklemek için 2020 yılına kadar yılda 5 milyar doların üzerinde elektrik sektöründe yatırım yapmayı umuyor. Türk kuruluşlarının önümüzdeki 5 yıl boyunca şebeke iyileştirme ve diğer akıllı şebeke yatırımlarına 9,3 milyar dolar yatırım yapması bekleniyor."      
               
"Türkiye'nin enerji koridoru yatırımcıların ilgisini canlı tutuyor"      
               
Global enerji ve çevre alanında Birleşik Krallık şirketlerinin Türkiye'de altyapı çözümleri ve şirket satın alma şeklinde yeni iş birlikleri gerçekleştirdiğinin altını çizen Öz, genelde bu şirketlerin, petrol doğal gaz hatları üzerine yenilebilir enerji, güneş enerjisi, rüzgar panelleri, Smart Grid (Akıllı şehirlerde enerjiyi daha efektif kullanma sistemleri), LNG (Sıvı Doğalgaz) depolama, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ile ilgili fırsatları değerlendirdiğini söyledi.      
         
Öz, "Türkiye'nin enerji koridorunda önemli bir yere sahip olması, yabancı yatırımcıların bu ülkeye ilgisini canlı tutuyor. Ayrıca enerji sektörüne yapılan yatırımlar diğer sektör yatırımlarına imkan sağlıyor. Örneğin enerji hattı kurulumlarında gerekli olan üst düzey mühendislik, makine, metal ve çelik, inşaat sanayi alanlarındaki yatırımcıların da Türkiye pazarına ilgisini tetikliyor." dedi.      
         
Sürdürülebilir enerji çözümleri arayan şehirler için yenilikçi ve kanıtlanmış ürünler ve hizmetler hakkında İngiltere'nin birikime sahip olduğunu belirten Öz, şunları kaydetti:      
         
"İngiltere'deki mühendislik şirketleri enerji tedarik danışmanlığı ve proje yönetimi alanlarında güçlü yetenekleri olan akıllı enerji endüstrisine, uçtan uca entegre destek hizmetleri de sağlamaktadır. İngiltere'de bulunan şirketler ayrıca Türk kuruluşları ve özel sektörle çalışmaktadır. BCCT ve Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Departmanı'nın (DIT) katkılarıyla Türkiye pazarına açılan İngiliz firmalar enerji şirketlerini daha verimli hale getirmek ve ekonominin enerji yoğunluğunu azaltmak için enerji endüstrisi ve üniversiteler ile yakın işbirliği içinde çalışmaktadır.      
         
Bu şirketlerden birkaçı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ortaklığında, bina tasarımcılarına ve geliştiricilere yeni mevzuat çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirmelerinde yardımcı olacak bir 'Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Ekonomik Analiz Aracı' geliştirmek amacıyla, UNDP Türkiye tarafından görevlendirildi."