Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, hisse senedi yatırımcısının geçmişte çok ciddi mağdur edildiğini belirterek, "Artık kötü ve defolu ürünlerin borsa ve sermaye piyasalarında satılma şansı kalmadı" dedi.

Dünya gazetesinden Jülide Yiğittürk Gürdamar'a açıklamalrda bulunan Karadağ, "Üç kağıtçı şirketler şişirilip satıldı. Artık ben mevzuatın da ötesinde böyle üç kağıtçı şirketlerin borsaya gelmemesi için elimden ne geliyorsa yapacağım. Kurulun onayladığı şirketlere bile izin vermedik biz. Görevimi bırakmak gerekiyorsa da bırakacağım. Bir üç kağıtçı şirket borsada satılıp kote olup yatırımcı mağduriyeti oluşacaksa ben görevi bırakayım, benden sonra satsınlar. Bu konuda çok hassasım" diye konuştu.

Himmet Karadağ'ın gazetede yer alan haberi şöyle:

Borsada bürokrasiyi azaltacağız

Borsa İstanbul'un tüm borsaların piyasaların aynı çatı altında birleştirilmesi, yatay ve dikey entegrasyon sürecini tamamladıklarını anlatarak, "İç yapımızdaki konsalidasyon, fiziksel birliktelikten sonra artık sermaye piyasası kurumlarının dışa yansıyan iç süreçlerinin de entegre haline getirilmesi gerekiyor. Bundan sonra Borsa grubu olarak menkul kıymetleştirmede tek elden hizmet sunduğumuz bir yapıya doğru gideceğiz. Halka arz, tahvil ve bono gibi her hangi bir ürünün sermaye piyasalarında sisteme girmesine yönelik bürokratik işlemleri azaltarak , maliyetleri düşüreceğiz. Bu süreçte; SPK, Takasbank ve MKK ile yapılan işlemleri teke indirmek istiyoruz. Yapılan başvuru sürecini, işlemleri kısaltmak istiyoruz" diye konuştu.

Hibrit çözümler üreteceğiz

Karadağ, şirketler ve hisse yatırımcısı için çalışmalar yaptıklarını anlatarak, şirketlerin borçlanmasıyla ilgili tabii ki klasik yöntemleri reddetmediklerini, hisse tarafında da büyüt nitelikli şirketlerin gelmesi için çalışmaların süreeğini ifade etti. Fakat şirketler tarafında da bazı sıkıntılar olduğundan söz eden Karadağ, ürünlerini şöyle anlattı: "Patronlar tarafında regülasyon kaygıları ağırlık basıyor. Özellikle finansa kolay erişimi olan patronlar paraya da rahat ulaşabildiği için '7 kocalı hürmüz' misalı halka açılarak Maliye, SPK denetimine girmek istemiyor. Bu anlamda biz de patronlara hibrit çözümler üreteceğiz. Bunlar; gayrimenkul sertifikası, VKŞ veya şirketin tamamını halka açmadan bir projesini halka arzla finanse etmesi olabilir. Böylece halka açılmadan ve regülasyondan kurtulacak. Gayrimenkul sertifikaları, diziler, köprü, araç vs. bunlar hibrit finansmanın birer örnekleri.."

Küskün yatırımcı ile barışacak

Yapısal sorunun çözümü ve sermaye piyasalarının derinleşmesi için yatırımcı bazında yapacaklarını anlatan Himmet Karadağ, bazıları haklı bazıları da haksız olmak üzere hisseden mağdur olan bir çok yatırımcı olduğunu söyledi. Stok barışı anlamına gelecek küskün yatırımcıların borsa ve sermaye piyasalarıyla barışacak kapsamlı bir mevzuat çalışması başlattıklarını ifade eden Karadağ, şunları söyledi: "Bu uzun soluklu bir çalışma. Hisse yatırımcısı için en önemli konu temettü getirisi. Fakat temettü vergisi ile bono ve tahvil vergilemesi arasında haksızlık var. Mesela şirketler dış finansman bulduğu zaman banka veya bono ile kurumsal vergisinde gider yazarken temettü de gider yazamadığı gibi stopaj yazıyor. Biz temettü vergilemesini asgari tahvil bonoyo doğru yaklaştırılmasını istiyoruz ve bu konuda çalışıyoruz. Maliye Bakanımız ile bu konuda görüştük, çok sıcak bakıyor."

Kişilere takılmamak lazım!

12 Mayıs cuma günü Borsa İstanbul'un genel kurulu yapılacak. Kurulda Borsa'nın yönetimi de değişecek. Başkan Karadağ, 2018'deki halka arza koşar adım hazırlandıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Yönetimle alakalı nasıl bir yapılanma olmalı? Bu konuda iş süreçlerimizi entegre hale getiriyoruz. Organizasyonel anlamda daha sağlıklı, daha kurumsal nasıl bir yönetim anlayışı Borsada devam ettirmek lazım bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Borsa istanbul bu anlamda kendine özgü bir yapıda. Burada iş ve operasyona yoğunlaştığımızda da mevcut yönetim modelinde de uyumlu ve entegre çözüm üreten bir yönetim anlayışı içerisinde çalışma mümkün olabilir. Ama kişiler ve sistemden kaynaklanan problemler her yapıda olur. Bunu kişilere çok takılmadan abartmamak lazım. Kişiler değişebilir ama kurumlar devam ediyor. Biz olsak da olmasak da kişilerden bağımsız olarak borsa ve sermaye piyasalarına ilgi aratacağı için buralar dinamik kalacak."

Eurobondlar Borsa'ya gelecek

Eurobondların Borsa İstanbul'a gelmesiyle ilgili çalışmalar yaptıklarını belirten Karadağ, şunları söyledi: "Türk bankacılık sektörünün 60 milyar dolar ve üzerinde eurobondu var. Bunlar genellikle İrlanda'da halka açılıyor ve tezgah üstü piyasada işlem görüyor, organize piyasası yok. Eğer o kadarlık bir stok büyüklüğünü organize piyasada alınıp satılıp kılabilirsek devrim niteliğinde fırsatlar doğuyor. Dolar, euro, TL, eurobond, bono, özel sektör, kamu, banka ve reel sektör şirketlerinin borçlanma araçları aynı piyasada işlem görürse müthiş swap imkanları oluyor" dedi.

Finans matematiğine magazinsel yaklaşım doğru değil

Himmet Karadağ, geçtiğimiz günlerde Survıvor'u Borsa'ya halka açmak için görüşeceğini açıklamıştı. Acun Ilıcalı ile hala görüşmediklerini belirten Karadağ, şunları söyledi: "İnsanlar popüler konuları önemsiyorlar. Fakat model anlamında dizi ve benzeri projelerin borsa kanalıyla finanse edileceği fikri önemli ama finans ve finans matematiğine magazinsel yaklaşım doğru değil. Diziyi buraya modellerken finansal anlamda çok kuvvetli, riski azaltacak, başarısının riskinin çok öngörülebilir şekilde modelliyoruz. Bunu unutmamak lazım. Bu magazinsel birşey değil. Survivor aklımızdan geçti ama o projenin fon ihtiyacı var mı? Fon sağlandığında orta ve uzun vadeli daha başarılı hala gelir mi? Nakit akımı borsadaki halka arz edilebilir öngörülebilirlikte mi onlara bakmak lazım."

TRT ile garantörlük için görüşüyoruz

Diriliş Ertuğrul dizisi ile ilgili olarak TRT ve dizi yapımcııları ile görüştüklerini ifade eden Karadağ, "Firmanın halka açılmasını önermiyoruz; o tek başına borsa yatırımcısıyla paylaşabileceğimiz bir model değil. Gayrimenkul sertifikasında TOKİ garantörlüğünü almıştık, dizi projesinde de TRT'ye imza attırmak istiyoruz. Fakat şuanda TRT mevzuatları gereği 7-8 bölümün satın alma sözleşmesinı yapabiliyor. Fakat borsada yeterli bir büyüklüğü kavuşmak için en az 2 yıllık paket gerekiyor. Şuanda halka arz edilebilir modele gelemedik. Bu arada özel kanallarla da görüşüyoruz" diye konuştu.

Yatırımcı için sadakat programı başlayacak

Borsa İstanbul, BİST-30 ve BİST-100'de yer alan kurumsal şirketlerle 'sadakat programı' başlatarak; hisse yatırımcılarına ayrıcalık tanıyacak ve çeşitli kampanyalar düzenleyecek. "Kurumsal şirketlerimizin hisse ve temettü performansları ile bu şirketlerin klasik müşterileri ile kıyaslandığında hisse yatırımcısının çok ihmal edildiğini gördük" diyen Himmet Karadağ, özellikle küçük yatırımcıya sunulan imkan ve avantajların müşteri düzeyinin üstüne çıkmasını istediklerini söyledi. Yatırımcıların şirketlere ortak olduklarını ama bunu hissedemediklerini, fakat şirketin müşteri gruplarına bir çok avantaj sağladığını anlatan Karadağ, "THY, Migros, Turkcell gibi kurumsal şirketler müşterilerine indirim, avantaj, VİP hizmetler sonuyorlar. Biz de önümüzdeki günlerde devreye girecek sadakat programı ile hisse yatırımcısına ayrıcalık getirmek istiyoruz.

Yatırımcının elinde bulunduğu hisse senedi miktarı/oranına göre söz konusu şirket kendi hizmetinden kadameli olarak yararlandıracak. Elindeki lota göre ücretsiz konuşma veya uçuş gibi imkanlar sağlanmasıyla ilgili görüşmeler yapıyoruz" diye konuştu. Gerekirse ilk etapta maliyetleri kendilerinin karşılayabileceğini, önemli olanın zihniyet devrimini yapmak olduğunu dile getiren Karadağ, "Hisse yatırımcısı patron olduğunu, artık şirkete ortak olduğunu hissetmeli. Bu program ile çok ciddi anlamda yatırımcı geleceğini düşünüyorum. Şuanda hisse yatırımcısı tarafında ölü toprağı var. Bunun darma duman olacağını, dağılacağını düşünüyorum. Bu hem yurtiçi hem yabancı yatırımcıyı tetikleyecektir" dedi. (Dünya)