Üçüncü çeyrek bilanço beklentileri borsayı hareketlendirebilir
Banka hisseleri üzerinden yapılan spekülasyonlar sonrası borsada yatay seyir sürerken, gözler şirketlerin üçüncü çeyrek bilançolarına çevrildi.
Dünya'nın haberine göre ucuz kalmış banka hisseleri üzerinden yapılan spekülasyonlar, vadeli piyasadaki pozisyonları nedeniyle batan yatırımcılar, bu yatırımcıları yaptıkları aşırı özgüvenli işlemleriyle batıran birkaç oyuncunun köşeye sıkışması, beraberinde aracı kurumları da çok riskli bir pozisyona getirmesi ve tüm borsa şirketlerinin üzerinde oluşan baskı… Takasbank formülünün devreye sokulmasıyla devamında kabusa dönüşebilecek bir likidite faciası şimdilik yoluna koyulmuş görünüyor.
Risk tamamen bitmedi
Neden şimdilik? Sonuç olarak İş GYO’da ne kadar hisse teminatı alındığı açıklanmamış olsa da neredeyse milyar TL’ye yakın bir hisse Takasbank’ta kredi karşılığı teminata geçmiş durumda. Verilen kredinin eninden sonunda bir vadesi de var. Yani Takasbank tarafından aracı kurumlara açılan bu krediler peyderpey geri ödendikçe ödeme tutarı kadar hisse de iade edilecek. Fakat bu hisseler üzerindeki risk de aslında devam edecek. O zamana kadar Şekerbank, TSKB, İş GYO gibi hisselerde dolaşımdaki hisselerin adedi de ciddi şekilde azalmış olacak. Fakat en azından sistemin tamamı üzerindeki bir risk Takasbank eliyle konsolide edilip daha fazla tabana yayılmadan önlenmiş durumda. Geride kalan ise yatırımcıların dilinde kalan acı bir tat. Bu tat bundan sonra da en azından bir süre, muhtemelen her olağan düşüşte daha agresif duyguları harekete geçirip daha panikle düşüşlerin sertleşmesine neden olabilecek türden.
Olağan gündem
Şimdi artık olağan gündeme dönmekte fayda var. Olağan gündemimiz ne? Biz bunlarla uğraşırken global piyasalarda İngiltere depremi, nükleer silah tehditlerinin havalarda uçuştuğu jeopolitik bir soğuk savaş, ABD dolarının tüm dünya üzerinde bitmek bilmeyen baskısı var. Fakat öte yandan piyasa değerleri yeniden çok ciddi gerilemiş olan bir de Borsa İstanbul ile kalakalmış durumdayız.
Şimdi yukarı tepkinin nereden geleceği tartışılıyor. Borsa İstanbul’un kendi dinamiklerinde bu piyasa bozucu hareketlere kadar usul usul yükseldiğini hatırlıyoruz. Bu trende yeniden dönebilmek için elimizde kalan ise yeniden başlayacak olan bilanço beklentileri. Ekim ayı içerisinde bilançolar yavaş yavaş gelmeye başlayacak. İlk gelecekler banka bilançoları olacak. Dolayısıyla ilk reaksiyonun yeniden bankalar üzerinden gerçekleşmesinin şaşırtıcı olmayacağına inanılıyor. Fakat bundan sonrasında işi sağlama almak için en akıllıca görünen öneri bilanço beklentilerini hazır fiyatlar da düşmüşken bu seviyelerden, beklentisi yüksek hisselerde şimdiden satın almaya başlamak. Borsanın yukarı dönüşüne önderlik etmese bile zaten yüksek beklentiyle alınabilecek bu tür hisseler için güzel bir alım fırsatı oluştuğu ortada.