Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Vakıfbank'taki yüzde 58 payının Hazine'ye devri için bir çalışma başlatıldığını ve bu çalışmanın belirli bir seviyeye geldiğini belirterek, bu devir sonrası Vakıf Katılım'a bir sermayenin geleceğini söyledi.

Vakıfbank'ta Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare ve temsil edilen yüzde 58 hissenin Hazine Müsteşarlığı'na devredilmesinin planlandığı 2012'de açıklanmıştı. Ancak söz konusu planlamada süre uzarken, son olarak konuyla ilgili yasanın çıkması bekleniyordu.

Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Şubat sonunda Vakıf Katılım'ın açılışında yaptığı konuşmada, bankanın kurucuları olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, Vakıfbank'taki yüzde 58'lik payının Vakıf Katılım'a devredilmesi gerektiğini söylemişti.

Vakıf Katılım'ın hedeflerini ve sektör değerlendirmelerini paylaştığı basın toplantısında konuşan Oran, Şubat sonunda bu konunun gündeme gelmesinin ardından bir çalışmanın başladığını ve bunun belirli bir seviyeye geldiğini belirterek, "Bununla ilgili bir çalışma başlatıldı, ama detaylarını bilmiyoruz. Buradan bize sermaye gelecek ama 'Hazine bunu ne şekilde alacak, Vakıfbank ne şekilde satacak, rakam ne olacak', bunlar bizim tarafımızdan bilinmiyor" dedi ve ekledi:

"Hazine bunun ne kadarını peşin ödeyecek ya da bir kısmını arsayla mı ödeyecek? Bunu Hazine, Vakıfbank ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kendi aralarında koordine edecek."

Oran, Vakıf Katılım'ın Vakıfbank'la bir bağının olmadığını ve olmayacağını da ifade etti.

Vakıf Katılım, tamamı Vakıflar Genel Müdürlüğü ve kurucu vakıflara ait 805 milyon TL ödenmiş sermaye ile kurulmuştu.

Oran, Vakıf Katılım'ın Türkiye'de sermayesi en yüksek olan kamu katılım bankası olacağına inandıklarını kaydetti.

HEDEF 2018'DE SEKTÖRDEN %10 PAY

Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş da, Vakıf Katılım'ın yıl sonuna kadar 30 şube ve 500 çalışana, üç yıl sonunda ise 100 şube ve 1,200 çalışana ulaşmayı hedeflediğini belirterek, bankanın 2018'de katılım bankacılığından aldığı payı yüzde 10'lara ulaştırmaya hedeflediklerini kaydetti.

Göktaş, 2023'te ise katılım bankacılığında lider konuma gelmeyi hedeflediklerini söyledi.

Banka olarak enerji projelerini ciddi desteklemek istediklerini belirten Göktaş, kaynak temini konusunda ise şunları söyledi:

"Sermayemizi temin ederken de başvurduğumuz bir kurum vardı. İslam Kalkınma Bankası. İslam Kalkınma Bankası yetkilileri ile bir kaç görüşme yaptık, enerji ve sağlık projeleri ile ilgili iştahlılar, enerji ve sağlık gibi projeler olduğunda girebileceklerini söylediler."

Bankanın 100 şubeye ulaşana kadar normal koşullarda bir ilave sermaye ihtiyacının görünmediğini belirten Göktaş, "Ancak bu ilave sermaye gelmeyeceği anlamında algılanmasın. Vakıfların hisselerinin devrinden sonra bir sermaye enjeksiyonu olur diye düşünüyoruz."

Bankanın sukuk ihracı için de şirket kurulması yönünde BDDK'ya başvurduğunu belirten Göktaş, biri bankanın kendi sukuklarını, diğeri de müşterilerinin çıkaracağı sukuklar için iki şirket kuracaklarını belirtti.

BANK ASYA İLE İLGİLENMEYİZ

Göktaş, bir soru üzerine, TMSF'ye geçen sene 29 Mayıs'ta devrolunan Bank Asya'nın olası bir bütün olarak ya da parçalı satışı süreciyle ilgilenmeyeceklerini de belirterek, "Çünkü oradaki yapıyı bilemezsiniz. İki yıldır durağan bir yapı var. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmak istiyoruz" dedi.

TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül Şubat sonunda yaptığı açıklamada, Bank Asya'yı 29 Mayıs'a kadar öncelikle satmayı planladıklarını, satılmadığı takdirde ise tasfiye edeceklerini söylemişti.

Bank Asya ile birlikte katılım bankacılığı sektöründe dört özel katılım bankası faaliyet gösterirken, bu sayı geçen sene faaliyete başlayan kamu katılım bankaları olan Ziraat Katılım ve Şubat'ta açılan Vakıf Katılım ile altıya çıkmıştı. Halkbank'ın da bir katılım bankası kurması bekleniyor.