Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Volkswagen'in bu akşam itibariyle Jetta ve Caddy'de 1.6 dizel motorlu araçlarının satışını gönüllü olarak durduracağını açıkladı ve yerli otomobil ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Işık, İsveçli SAAB ile çalışmanın Türkiye'ye maliyetinin 40 milyon Euro olduğunu belirtti.

NTV canlı yayınında konuşan Bakan Işık şunları söyledi:

"Belki ilk defa bir bilgiyi de sizin aracılığınızla paylaşalım. Şu anda Volkwagen’in EA189- EU5 tipinde iki araçları var Türkiye’de. Bunların satışını da bu akşam itibariyle durduracak. Bu gönüllü bir durdurma. Askıya alacak satışı ve bu teknik güncellemeler yapıldıktan sonra tekrar satışa sunacak. Bu noktada ben firmamızın duyarlılığına teşekkür ediyorum. Bu noktayı yakınen takip ediyoruz. Bir taraftan emisyon noktasındaki hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Bu noktada firmanın hassasiyeti önemli. Bu akşam itibariyle dediğim gibi Jetta ve Caddy’de 1.6 dizel motor satışı firmanın askıya aldığını belki sizlerin aracılığıyla kamu oyuyla da paylaşmış oldum."

Doğuş'tan açıklama

Öte yandan Doğuş Otomotiv de Volkswagen AG yetkilileriyle sürdürülen görüşmeler sonucunda bazı Jetta ve Caddy modellerinin satışını 20 Ekim akşamı itibariyle geçici olarak durdurduğunu açıkladı.

Şirketten yapılan yazılı açıklamada, "Volkswagen AG yetkilileriyle sürdürmekte olduğumuz görüşmeler neticesinde, tarafımızca alınan kararla gönüllü olarak, Jetta ve Caddy modellerimizde sadece EA189 EU5 1.6 TDI motor tipindeki araçların satışını bu akşam itibarıyla geçici olarak durdurmuş bulunmaktayız" denildi.

Açıklamada diğer modellerin satışı ile ilgili herhangi bir kısıtlama bulunmadığı belirtildi.

Dünya çapında 11 milyon kadar aracın emisyon testlerini yanıltıcı yazılım içerdiğini geçen ay açıklayan Volkswagen, Alman düzenleyici kuruluşunun talimatlarının ardından 15 Ekim'de Avrupa Birliği'nde sattığı 8.5 milyon aracı geri çağıracağını duyurmuştu. AB üyesi ülkelerin düzenleyici kuruluşlarına öncülük yapan kuruluş KBA, Almanya'da satılan 2.4 milyon Volkswagen aracın gelecek yılın başında araç sahiplerinin talepleri ne olursa olsun zorunlu olarak çağrılması talimatını vermişti.

Türkiye'de ise satılan araçların emisyon oranları ve çevre zararı ile ilgili şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak bu arada söz konusu gelişmenin ardından bazı tüketiciler hukuki yola başvurmaya başlamıştı.