Yabancının Türkiye iştahı azalıyor
Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir haberde Yabancı yatırımcıların Türkiye'de bu pazar günü yapılacak olan seçimleri endişeyle izlediği ifade edildi.
Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir haberde Yabancı yatırımcıların Türkiye'de bu pazar günü yapılacak olan seçimleri endişeyle izlediği, sonuçların ülkeyi istikrarsızlaştıracağı endişeleri taşıdığı ifade edildi.
Gazetenin değerlendirmeleri şöyle sürdü:
JP Morgan Varlık yönetim biriminden Andres Garcia-Amaya konuya ilişkin olarak "2002 yılından bu yana ilk kez piyasalar AKP'nin seçimlerden üstün bir sonuç ile çıkmasını olumlu karşılamıyor"
Bazı portföy yöneticileri AKP'nin reformist hevesini kaybettiği ya da siyasi kazanımlar için uzun süredir görev yapan güvenilir ekonomi ekibinden vazgeçebileceği endişeleri taşıyor. Buna ek olarak bir koalisyon hükümetinin oluşması halinde bunun ekonomik büyümeyi baskılayacak bir unsur olacağı düşünülüyor.
Yatırımcılara göre en iyi senaryo AKP'nin 550 sandalyeli parlamentodaki sandalyelerin yarısında fazlasını alarak bir tek parti hükümeti kurması ancak Anayasayı değiştirebilecek üçte iki çoğunluğu sağlamaması olarak görülüyor.
490 milyar dolarlık varlığı yöneten Aberdeen Asset Management'ın portföy yöneticisi Viktoz Szabo, "Uzun vadede Türkiye'yi toparlanan bir yatırım fırsatı olarak görmek oldukça güç. Eğer AKP ezici bir çoğunlukla kazanacak olursa, bu takdirde Türkiye'deki pozisyonumuzu tamamen likit hale getirmeyi düşünebiliriz." dedi.
Yabancı yatırımcılar 2012 yılında Türkiye'de 22.5 milyar dolarlık hisse senedi ve tahvil almışlardı bu rakam geçen yıl 3 milyar doların altına geriledi ve bu yıl ise 2.5 milyar dolar düzeyinde.
Türk varlıklarına yönelik iştahın azalması, 2013 yılında hükümete yönelik protestolar ve yolsuzluk skandallarının ardından gerçekleşti. Bu durumda Erdoğan'ın TCMB'ye yönelik sürekli saldırıları da etkili oldu. Erdoğan TCMB'nin yeterli faiz indirimi yapmayarak, büyümeye destek vermediğini beşirtti. Türkiye'nin 800 milyar dolarlık ekonomisi 2012 yılından bu yana yıllık yaklaşık yüzde 3 büyümeye geriledi. Önceki 10 yılık dönemde ise ortalama büyüme yüzde 0.5 düzeyindeydi.
Gelişen piyasalarda ABD'de Fed'in tahvil alımlarını sonlandıracağını açıklamasının ardından başlayan satışlar ve içerde tansiyonun yükselmesi ikisi birlikte Türkiye gibi ülkelerden para çıkışı getirdi.
ABD'de faizlerin yükseleceği beklentileri yatırımcıları daha büyük kazanca doğru çekiyor.
Türkiye'nin iki yıllık tahvillerinde faizler bu yıl 2013 Mayıs ayında gördüğü en düşük seviye olan yüzde 4.63'ten bu yana yüzde 10 oranında yükseliş yaşadı. Aynı sürede BIST-100 endeksi yüzde 14 oranında geriledi ve TL dolar karşısında yüzde 46 oranında değer kaybetti. TL'de yaşanan değer kaybı 4 ay arka arkaya yükselen enflasyonu yüzde 8.1 seviyesine taşıdı.
Yatırım yönetimi şirketi GAM'ın gelişen piyasa fonları yöneticisi Paul McNamara "Türkiye gelişmekte olan ekonomiler arasında en kırılganlardan birisi" diyor ve Türk varlıklarında daha az pozisyon taşıdığını bildiriyor.
Bununla birlikte bazıları Türkiye'nin gelecek yıllar için halen imkanlar sunduğuna inanıyor. Ülkenin genç nüfusu ve kişi başına yıllık gelirin 2002 yılından bu yana üç kat artarak 10 bin dolara ulaşmasının bu fırsatlarıdesteklediği ifade ediliyor.
J.P. Morgan Chase & Co.'nun Orta ve Doğu Avrupa sermaye piyasaları borçlanma araçları bölüm başkanı "Türkiye çok önemli bir gelişen piyasa olmaya devam ediyor. Uzun vadede yatırımcıların ilgisinden fayda sağlamaya devam edecek" dedi.
Anketler, Türkiye'de AKP'nin yüzde 40 ila 45 seviyesinde bir oranda oy alacağını gösteriyor. Ancak sonuç halen uzakta.
1.7 trilyon dolarlık yatırımı yöneten J.P. Morgan Asset Management'ın gelişen piyasalar stratejisti Andres Garcia-Amaya, "2002 yılından bu yana ilk kez piyasalar AKP'nin ezici bir zafer sağlamasını olumlukarşılamıyor" ifadelerini kullandı.
GAM'dan McNamara ise "Türkiye sorunlarına çözüm bulmalı yoksa çok çirkin bir kaza ile karşılaşaması riski var" diyor.
YORUM YAZ