Yatırımcıların S&P 500 ve Nasdaq'ta faiz indirimi hakkında mutlaka bilmesi gerekenler
Powell'ın Jackson Hole konuşmasında, Fed'in önceliğinin iş gücü piyasasını korumak olduğunu belirtmesi, yatırımcıların Ağustos ayı istihdam raporuna odaklanmasına neden olmuştu
New York borsasında ABD ekonomisi hakkında resesyon korkusu taşıyan yatırımcılar, 50 baz puanlık bir faiz indiriminin piyasaları rahatlatıp rahatlatamayacağını tartışıyor. Federal Rezerv'in Çarşamba günü faiz oranlarını düşürmesi kesin gibi görünüyor, ancak indirimin boyutu belirsizliğini koruyor. Yatırımcılar arasında 25 baz puanlık standart bir indirim ile 50 baz puanlık daha büyük bir hamle arasında karar verilmeye çalışılıyor.
Bu belirsizlik, büyük bir faiz indiriminin ekonomiyi resesyona sürükleyip sürüklemeyeceği ve iki yıldır devam eden boğa piyasasını olumsuz etkileyip etkilemeyeceği konusunda tartışmalara yol açtı. Schwab Finansal Araştırmalar Merkezi'nden sabit gelir stratejisti Kathy Jones, bu konunun piyasaları bir belirsizliğe sürüklediğini belirtti.
Fed fonları vadeli işlemcileri, Cuma günü 50 baz puanlık indirim olasılığını %47 olarak fiyatlarken, 25 baz puanlık kesinti ihtimalini %53 olarak gördüler. 2024 yılı boyunca toplam 100 baz puanlık faiz indirimi beklentisi devam ederken, bu toplantılardan birinde 50 baz puan indirim olacağı öngörülüyor.
Nomura'dan stratejist Charlie McElligott ise, Cuma günü yazdığı notta, 25 baz puanlık standart bir indirimin, Fed'in çok uzun süre yüksek faiz oranları uyguladığına dair yatırımcı korkularını tetikleyebileceğini ifade etti. Fed'in daha büyük bir hareket yapmaması halinde piyasaların hayal kırıklığına uğrayabileceğini öne sürdü.
Buna karşılık, bazı piyasa uzmanları, Fed'in büyük bir faiz indirimi yaparak yatırımcıları ekonomide hangi tehlikeleri gördükleri konusunda şüpheye düşüreceğini savunuyor. DataTrek Research'ün kurucusu Nicholas Colas, Fed'in geçmişte yaptığı büyük faiz indirimi hamlelerinin genellikle ekonominin kötüleştiği dönemlere denk geldiğini belirtti.
Colas'a göre, Fed tarihindeki büyük faiz indirimleri, 2001 ve 2007 yıllarında görülmüştü. İlki, dot-com balonunun patlaması sonrası ekonominin daraldığı dönemde, ikincisi ise konut piyasasındaki kriz sırasında gerçekleşmişti. Bu yüzden Colas, Fed’in öncelikle küçük bir indirimle başlayacağını ve duruma göre daha büyük adımlar atacağını düşünüyor.
XTB UK'den araştırma direktörü Kathleen Brooks, 50 baz puanlık bir indirimin piyasaları şaşırtabileceğini, ancak bunun ardından daha az indirim yapılması ihtimalinin risk duyarlılığı üzerinde baskı yaratacağını belirtti.
Sonuç olarak, Fed'in Çarşamba günü yapacağı faiz indiriminin boyutuna dair belirsizlik sürüyor. Yatırımcılar ise piyasanın nasıl tepki vereceği ve Fed'in sonraki hamlelerinin ne olacağı konusunda bir dizi farklı görüşe sahip. Son ekonomik veriler henüz tartışmayı netleştirmediği için bu belirsizlik devam ediyor.
Powell'ın Jackson Hole konuşmasında, Fed'in önceliğinin iş gücü piyasasını korumak olduğunu belirtmesi, yatırımcıların Ağustos ayı istihdam raporuna odaklanmasına neden olmuştu. Ancak bu raporda beklenenden düşük iş büyümesi, kararın netleşmesine engel oldu. Ağustos ayında açıklanan çekirdek tüketici fiyat endeksinin beklentileri aşması, 50 baz puanlık indirime olan umutları zayıflatmıştı. Yine de Wall Street Journal'da çıkan bir makale, büyük bir indirime yönelik beklentileri yeniden canlandırdı.
Sonuç olarak, borsa yatırımcıları teknoloji hisselerindeki toparlanmanın da desteğiyle, son dönemdeki kayıpların bir kısmını telafi etti. Dow Jones endeksi haftalık %2,6'lık bir kazanç sağlarken, S&P 500 %4 yükseldi. Teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite ise haftalık %6'lık artış kaydederek Eylül ayındaki kayıplarını azalttı.
Yatırımcıların asıl odaklanması gereken, faiz indiriminin boyutundan ziyade ekonominin durumuna göre hisse senetleri için olumlu ya da olumsuz bir zemin oluşturacak faiz indirimi döngüsünün başlayacağı gerçeği olabilir.