TSKB Gayrimenkul Değerleme AŞ Teminat Değerleme Departmanı Yöneticisi Mehmet Onur Çakmaklı, “önümüzdeki süreçte gayrimenkul yine yatırımcıların liste başı enstrümanlarından biri olmaya devam edecek ve konuta olan talep negatif yönde etkilenmeyecek” dedi. Yerel seçimlerin konut sektörüne ilişkin olası etkilerini değerlendiren Çakmaklı, 2013 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde konut kredisi faiz oranları düşmesiyle, konut satışlarında canlılık yaşandığını hatırlatarak, ikinci çeyreğin konut piyasası açısından parlak bir dönem olarak öne çıktığını kaydetti.

Çakmaklı, konut kredileri yüzde 0,60-0,65 kredi faiz oranlarının görülmesinin, tüketiciyi tetiklediğini ve konut satışlarını canlandırdığını vurgulayarak, 2013’ün son çeyreğine girilirken faiz oranlarının yükselmesinin konut piyasasındaki hareketliliği ve konuta olan talebi biraz yavaşlattığını söyledi. Gelecek yıl yerel seçimlerin yapılacak olması nedeniyle nihai tüketicinin konut alma isteğini beklemeye alacağını anlatan Çakmaklı, “Seçim sonrasında konut alacağı ilçenin belediye başkanının değişme olasılığı, ilçenin belediye hizmetleri anlamında sunduğu hizmetlerin pozitif ya da negatif yönde değişme olasılıklarını görmek için bireysel yatırımcı bu dönemde beklemeyi tercih edebilir. İlçelerde bugüne kadar görüldüğü üzere belediyenin bağlı olduğu siyasi parti, belediye meclisi, belediye başkanının kim olduğu gibi etkenler o bölgenin gelişmesinde önemli derecede etki sahibidir. Bireysel yatırımcı kanalında bu risklerin tahmin edilebildiği bölgeler bu durumdan etkilenmeyecek olsa da değişme beklentisi olan bölgelerde bir bekleme süreci olabilecek” diye konuştu.
Çakmaklı, 2013 son çeyreğinin ve 2014’ün yerel seçimlere kadar olan bölümünün belirsizlikler ve kredi faiz oranlarının mevcut seyri nedeniyle bir parça durağan geçeceğinin tahmin edildiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Ancak konuta olan talebin negatif yönde etkilenmeyeceği, 2013 yılının ikinci çeyreğinde yaşanan olumlu gelişmelere benzer bir sıçramanın belirsizlik sebebiyle yaşanmayacağı düşünülüyor. Kurumsal yatırımcı ve yeni yatırımlar bazında seçim dönemine bakıldığında ise bu dönemin çift taraflı etki yapacağı öngörülüyor. Bazı belediyelerde alınacak yeni yapı ruhsatlarının seçim sonrası döneme bırakılması ile tam tersi olarak bazı belediyelerde ise ruhsatların seçim öncesi verilmesi gibi çift taraflı etkinin bu dönemde görülmesi mümkün.” Çakmaklı, kent merkezlerinde ekonomik ömrünü tamamlamış, eskimiş veya ciddi hasarlara sahip olan binaların hala kullanıldığını dile getirerek, bu binaların sayılarının da ciddi bir konut stoku oluşturduğunu ifade etti.
Hareketliliğin olduğu yerde fiyatların da artacağına vurgu yapan Çakmaklı, şehir merkezinde yapılan yatırımların daha karlı olabileceğini ifade ederek, “Konut alıcıları, yatırım yapacakları bölgeleri belirlerken, bölgedeki konut arzını doğru açılarıyla değerlendirmeli, arz fazlası oluşabilecek bölgelerden uzak durmayı tercih etmeli. Ama şu yine net olarak söylenebilir ki yakın zamanda gerçekleşecek bu değişimlerle birlikte gayrimenkul yatırımları yine de yatırımcıların liste başı enstrümanlarından biri olacak” şeklinde konuştu. Çakmaklı, konut piyasasını tetikleyen bir diğer unsurun da mütekabiliyet yasası sonrası yabancıya satışta görülen artış olduğuna dikkati çekerek, “Ruslar, İngilizler ve özellikle Araplar’ın yoğun ilgisiyle gerçekleşen satışlarda, geçen yılın 2 katına çıkan rakamların büyük çoğunluğunu konut satışları oluşturdu. Araplar için özellikle Karadeniz kıyıları popüler hale geldi. Karadeniz’in kendine has havası ve doğası, izole yaşam şartları bölgeye olan talebi daha da artırdı” diye konuştu.