Sözcü'nün haberine göre Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizi ile benzer seyirde hareket etmesi beklenen Hazine'nin borçlanma maliyetleri belirgin artış eğilimlerini sürdürüyor. Eski Hazine Müsteşarı ve iktisatçı Mahfi Eğilmez, kişisel bloguna yazdığı son makalede bu çelişkiye dikkat çekti. Merkez Bankası'nın açıkladığı politika faizinin enflasyonun tam tersi yönde aşağı ilerlerken, 2 yıllık devlet tahvili faizinin tam tersi yönde yukarı yönde çıktığını belirten Eğilmez, “Merkez Bankası bankalara yüzde 14 faizle borç veriyor, bankalar da aldıkları parayı yüzde 22 faizle Hazine'ye borç veriyor. Ve biz buna model diyoruz”  ifadelerini kullandı.

Eğilmez, ‘Yeni Ekonomik Model' diye açıklananları, “Faizi düşürünce kur yükselecek, kur yükselince ihracat artacak, ithalat azalacak. Kur yükselişiyle ithalat pahalı hale geleceği için yerli üretim onun yerini alacak, cari açık cari fazlaya dönüşecek. Yerli üretim, ithal girdilerin yerini almaya başlayınca enflasyon da düşecek” şeklinde özetledi. Bu çerçevede Merkez Bankası'nın Eylül ayında % 19 olan politika faizini %14'e düşürdüğünü belirten Eğilmez, “Faizi düşürünce kur fırladı ve arkasından enflasyonu çekip getirdi. Model buralarda tam bir faciaya yol açarken acaba diğer faizlerin düşmesini sağladı mı? Merkez Bankası politika faizinin düşürülmesi tahvil faizlerinin düşmesine değil tam tersine ciddi oranda yükselmesine yol açmış görünüyor. Merkez Bankası bankalara yüzde 14 faizle borç veriyor, bankalar da aldıkları parayı yüzde 22 faizle Hazine'ye borç veriyor. Ve biz buna model diyoruz” yorumunu yaptı.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, iktisat bilimi kurallarına uymayan ve amaçlanan sonuçları vermeyen yeni ekonomi modelini, ekonomi alanındaki en önemli isimlerden biri olan John Maynard Keynes'in sözleri ile eleştirdi: “Bir toplantıda Keynes'e biraz da dalga geçmek amacıyla sormuşlar: “Üstat gerçeklerin teorinize uymadığını görürseniz ne yapardınız?” Keynes yanıtlamış: “Teorimi değiştirirdim. Siz ne yapardınız?” Eğilmez şöyle devam etti: “Biz ise teorimizi gerçeklere uydurmak yerine gerçekleri teorimize uydurmak konusunda kararlı gibiyiz.”