Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı kabul etti.

Toplantıda bulunan isimlerden, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, A Haber'den Banu El'e telefonla bağlanarak toplantıda konuşulanlara ilgili ve toplantının önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bulut'un açıklamaları

Bir süredir özellikle medyanın bir kısmında bir fitne çalışması yapıldığını, devletin kurumlarının birbirleriyle çatıştığı algısı oluşturularak spekülasyonlar yapıldığını vurgulayan Yiğit Bulut, bu spekülasyonlar vasıtasıyla da piyasada gerçekleştirilmeye çalışılan manipülasyon girişimlerine işaret etti. Bulut, Beştepe'deki toplantının bu nedenle çok anlamlı olduğunu, söz konusu medya organlarının şişirdiği fitne balonunun bu toplantının ardından patladığını ifade etti.

Türkiye'de haftalardır bir fitne çıkartılmaya çalışılıyor ve özellikle bazı medya grupları ve bu medya gruplarının sürekli piyasada konuşan isimleri tarafından, sürekli devletin içinde, devletin kurumları arasında bir analşmazlık olduğu ve bu anlaşmazlığın da her kademeye yayıldığına dair sürekli bir dezenformasyon yapılıyor.

Spekülasyon yapılıyor

Kesinlikle devletin hiçbir kurum ve kuruluşu arasında, özellikle devletin başı olan, Anayasa'ya göre de hem yürütmenin hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı'yla herhangi bir başka kurum ya da kuruluş arasında en küçük bir sorun yok.

Günlerdir bir spekülasyon yapılıyor. Bu spekülasyonla birlikte de piyasada manipülasyonlar yapılıyor. Bazı haberler yapılıyor. Bugünkü toplantı bütün bu haberlerin, bütün bu spekülasyonların ne kadar boş olduğunu, nasıl bir yalana dayandığını ve bu spekülasyonlarla neyi elde etmek istediklerini çok net olarak ortaya koymuştur.

Sayın Cumhurbaşkanı, devletin en tepesindeki isim olarak devletin kucaklayıcılığıyla, devletin bugüne kadar herkese karşı göstermiş olduğu sıcak yüzüyle herkesi kabul etmiştir. Bugünden sonra da bu anlayış devam edecektir.

Bakın bugüne kadar, özellikle bazı ekonomi kanallarının yaptığı yorumlarda, bir işbirliğinin olmadığı, konuşulmadığı, bir ilişki kopuklu olduğundan sürekli bahsedildi. Bunların hepsinin ne kadar boş ve nasıl aslında fitne çıkarmaya yönelik söylemler olduğunu bugünkü toplantı net bir şekilde ortaya koydu.

Toplantı çok olumlu bir havada geçti. Sayın Erdem Başçı, Sayın Cumhurbaşkanı'na, özellikle Euro/Dolar arasındaki dalgalanmadan kaynaklanan, küresel sorunların Türkiye'ye yansıyıp yansımayacağını ve Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerine dair Merkez Bankası'nın görüşünü net olarak ifade etti. Ve bazı konularda bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı kendi paradigmasını ortaya koydu

Sayın Cumhurbaşkanımız'ın faiz konusundaki görüşü, yeni ekonomik paradigma tanımlama konusundaki görüşü ve yine Sayın Cumhurbaşkanımız'ın uzun süredir ifade ettiği gibi Türkiye'nin artık üretim odaklı yeni bir ekonomiye geçmesi için faiz seviyelerinin daha aşağıyla gelmesiyle ilgili görüşü Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tekrar net olarak ifade edildi, detaylandırıldı ve ortaya kondu.

Toplantının teknik kısmından daha önemli olan kısmı, uzun süredir bir anlaşmazlık ve bir çatışma olduğunu iddia ederek bunun üzerinden finansal yorumlar yapanların, bunun üzerinden balonlar geliştirmeye çalışanların hepsinin balonunun patladığı bir toplantı olduğudur.

Sayın Cumhurbaşkanımızın faiz ve üretim politikalarıyla ilgili hassasiyetleri bellidir. Ve Sayın Cumhurbaşkanımız onları her ortamda dile getirmektedir.

Görüşmeleri doğal

Sayın Ali Babacan Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakan Yardımcısı'dır. Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhubaşkanı'dır. Dolayısıyla, bir Başbakan Yardımcısı ile bir Cumhurbaşkanı'nın görüşmesi gayet doğaldır. Bu hergün de olabilir, haftada bir de olabilir, gerek görüldüğü hallerde daha da sık olabilir.

Dolayısıyla, medyanın bir kısmının sürekli, her türlü görüşmeyle ilgili anlam yüklemeye çalışması çok anlamsız. Çok doğal, uyumlu bir görüşme oldu.

Haftalardır "Ali Babacan ve Erdem Başçı istifa etti" diye spekülasyon yapıyorlar. Haftalardır yapılan bu spekülasyonlarda o medya gruplarındaki kişilerin kimler olduğu belli.

Hürriyet'te çıkan haber

Çok açık konuşuyorum bakın. Hürriyet Gazetesi'nde dün ekonomi sayfasında bir haber yazılmış. Haberi yazan kişi Uğur Gürses diye birisi. Merkez Bankası'nın bütün attığı adımlar boşmuş, bütün girişimleri hiçbir işe yaramıyormuş, piyasa yanıyormuş ve faiz artırmaktan başka da hiçbir çözüm ve çıkış yolu yokmuş. Günlerdir ateş yakıp üstüne benzin dökmeye çalışan medyanın bir kısmı var. Bugünkü toplantı, o medyayı deşifre etme açısından da çok önemli bir toplantı.

Merkez Bankası'nın ne olduğunu tespit etmesi ve Merkez Bankası'nın faiz haricinde kullanabileceği diğer silahlarını tespit etmesi ve onlarla ilgili aslında net olarak önlemleri masaya koyması ki, bunlardan iki tanesini çok net olarak hayata geçirdi, bütün bunlar tartışılan konular. Dolayısıyla, Merkez Bankası sadece bilinen paradigma eşliğinde eskiden olduğu gibi piyasanın veya hakim güçlerin kendisini zorladığı şekilde hareket etmek zorunda değil. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Merkez Bankası artık çok güçlü bir merkez bankası. 130 milyar dolara yakın bir rezerv sahibi bir merkez bankası. Ve birçok enstrümanı geliştirip kullanabilen bir merkez bankası. Yani finansal entelektüel kapasitesi yüksek bir merkez bankası.

Dolayısıyla, haftalardır ateş yakmaya çalışanların, haftalardır bu ateşe benzin dökmeye çalışanların ne yaptıklarının anlaşılmasının çok büyük önemi var.