Ziraat Katılım şube hedefini açıkladı
Ziraat Katılım Bankası iki yıl içinde 170 şubeye ulaşmayı hedefliyor
Katılım bankacılığının yeni oyuncularından biri olan Ziraat Katılım’ın Genel Müdürü Osman Arslan, Türkiye’de büyümenin önemli bir parçası olacaklarını belirtti
Kamunun ilk katılım bankası Ziraat Katılım’ın Genel Müdürü Osman Arslan, katılım bankacılığının Türkiye’de yakın dönemde yıldızının parladığını belirterek, sektör oyuncularının katılım bankacılığına yönelik büyüme hedeflerini yakalayabilmek için önemli bir gayret gösterdiklerini söyledi. Ziraat Katılım’ın da bu büyüme atılımının önemli bir parçası olmayı hedeflediklerini kaydeden Arslan, “Her geçen gün ürün çeşitliliğini artıran ve müşteri sayısını daha yukarılara taşımayı amaç edinen katılım bankacılığının en yeni üyelerinden birisi olarak, 2016 yılı Mayıs ayı itibariyle şube sayımız 34’e çalışan sayımız ise 553’e ulaştı. 2016 yılını 50 şube, 750 personel ile tamamlamayı öngörüyoruz. 2017 yılında 100, 2018 yılında 170 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
155 MİLYON DOLAR KAYNAK
Müşterilerinin finansal ihtiyaçlarını bir bütün olarak değerlendirip tercih ettikleri ilk katılım bankası olmayı planladıklarını söyleyen Arslan, bankanın yakın dönem hedeflerini şöyle anlattı: “Kamu yararını gözeten ve istihdam odaklı projelerle büyümeyi hedefliyoruz. Kartlı ödeme sistemlerinde ve dijital bankacılık alanında yeni ürünlerimizi piyasaya sunacağız. Bu yıl birçok ürünümüzü rafımıza koyduk.
Bunlarla birlikte tarım finansmanı, kâr-zarar ortaklıkları projeleri üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. 27 Nisan 2016’da toplamda 155 milyon dolar tutarındaki ilk murabaha sendikasyonumuzu sonuçlandırdık. Bankamız henüz ilk yılını tamamlamamışken böyle bir önemli bir anlaşmaya imza atmış olmakla birlikte, önümüzdeki yıllarda daha yüksek meblağlı işlemlere imza atmayı hedefliyoruz. Sonrasında sukuk ihracı ile ilgili çalışmalarımız devam edecek.”
2016 yılında küresel ekonomik ve siyasi gelişmelerin Türkiye lehine şekillenmesine bağlı olarak, enflasyon, faiz, kur rakamlarının Orta Vadeli Program (OVP) ile uyumlu gerçekleşmesini beklediklerini kaydeden Arslan, şöyle devam etti: “Mevcut katılım bankaları ve piyasaya katılacak yeni oyuncularla birlikte, sektörde rekabetin artmasını, ürün ve hizmet kalitesinde gelişme yaşanmasını bekliyoruz.
Katılım Bankacılığının bilanço büyüklüğü, 2015 sonu itibariyle 120 milyar TL’yi aştı. Toplam bankacılık sektörünün genel büyüklüğü ise yaklaşık 2.4 trilyon TL’dir. Bu iki rakamı birlikte değerlendirdiğimizde katılım bankacılığının güçlü bir potansiyeli olduğunu görüyoruz. Ülkemizin 2023 vizyonu hedeflerine ulaşmasında katılım bankalarına önemli görevler düşüyor.”
DÜNYADA 3.4 TRİLYON DOLARA ULAŞACAK
Dünyada faizsiz finans sisteminin de çok hızlı büyüdüğüne işaret eden Osman Arslan, global faizsiz finans siteminin 2018 yılı sonunda 3.4 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünyada faizsiz bankacılığın itici gücü olan ülkelerin başında Malezya gelirken, Bahreyn, Kuveyt, Katar öne çıkıyor” dedi.
KATILIMIN PAYI SINIRLI KALDI
Türkiye’de 30 yılı aşkın bir geçmişe sahip olmakla birlikte, katılım bankacılığının bankacılık sektörü içerisindeki payının sınırlı kaldığına da işaret eden Arslan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Son yıllarda siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte bankacılık sektörü genel olarak yüksek bir performans sergiledi. Katılım Bankacılığı sektörü ise bankaların genel ortalamasının üzerinde bir performans sergileyerek sektördeki payını yüzde 5’ler seviyesine çıkardı.
BİLİNİRLİĞİN ARTMASI ÖNEMLİ
Sektörle ilgili temel sorunnun katılım bankacılığı ile ilgili bilinirliği arttırılması ve katılım bankacılığı sistemine dahil olan müşteri sayısının yükseltilmesi olduğunu söyleyen Osman Arslan şunları kaydetti: “Aynı zamanda yeni ürünler geliştirilmesi, bunlarla ilgili altyapı ve insan gücü yatırımlarının gerçekleştirilmesi gerekiyor. Kamu katılım bankalarının pazara girişi ile birlikte özellikle katılım bankacılığı alanında yetişmiş insan gücüne olan talep daha da artmış durumda.”
MEVZUATIN GELİŞMESİ GEREKİYOR
Katılım bankacılığı sektörü ile ilgili mevzuatın da iyileştirilmesi gerektiğine değinen Osman Arslan, “Konvansiyonel bankacılık tarafına baktığımızda mevzuatın belli bir düzeye geldiği görülüyor. Katılım bankacılığı alanında ise bu uzun yıllardır devam eden bir süreç olmakla birlikte özellikle son 10 yılda önemli adımlar atılmış durumda. Ayrıca Sermaye piyasaları tarafında da tebliğ ve düzenlemelerle önemli adımlar atıldı. Katılım bankaları bu çerçevede özellikle kira sertifikası ihraçlarında önemli bir mesafe kat ettiler” diye konuştu.
YORUM YAZ