Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Türkiye'de ciroda 1 numaraya oturmak için Avrupa başta olmak üzere şirket alma arayışlarının sürdüğünü söyledi.

İstediği noktaya ulaşmak için Zorlu, orta va­dede birkaç milyar dolarlık yatırım planlıyor. Bu yatırımın adresini ağırlıklı olarak enerji, beyaz eşya ve elektronik olarak açıklıyor.

Önümüzdeki 4 yılda bu hedefler doğrultu­sunda Zorlu Grubu, jeotermalde 600 milyon do­larlık daha yatırım yaparak 400 megavat kurulu güce ulaşmak niyetinde. Venüs markalı cep te­lefonlarıyla da yılda 40 milyon telefon üretmeyi planlıyor.
İhracatta da hedef büyüten Ahmet Zorlu, "Bu­gün biz bütün dünya ile ilgileniyoruz. Pazarları ayırmıyoruz. 152 ülkeye ihracat yapıyoruz. Satışçıysan çalmadığın kapı, gitmediğin sokak kalma­yacak. Bizim de gitmediğimiz ülke kalmayacak" diye konuşuyor.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ah­met Zorlu, iş gündemini, gruba CEO atanmasın­dan sonraki çalışma temposunu ve gelecek he­deflerini Capital'den Nilüfer Gözütok Ünal’a şöyle anlattı.

-Zorlu Holding artık bir CEO ile yönetiliyor. Ömer Bey CEO olduktan sonra hayatınız nasıl değişti?

-İlk CEO atamasını Ömer Bey'le yaptık. Haliyle değişiklikler oldu. Üzerimdeki bazı yükler gitti. Artık son kararlar bana geliyor. Eskiye göre daha az seyahat ediyorum. Önceden haftada 2 kez Avrupa'ya gittiğim olurdu. Valiz toplamak­tan ve açmaktan bıkmıştım. Aslında CEO atama­sından önce de bizim grubumuzda profesyonel bir yönetim vardı. Dünyanın neresine giderseniz gidin profesyonel yönetim yükleri alır ama pat­ronların da bir fikri olmalı. Dünyanın tüm büyük şirketlerine örneğin Microsoft'a baktığınızda pat­ron orada da fikrini söylüyor. Biz de fikrimizi söylüyoruz ama arkadaşların fikirlerini ve onların önerilerini ortaya getirip koyuyoruz. Çoğunluğun dediği oluyor ve bu durumda patronun yapacağı bir şey olmuyor. Başarılı olmak istiyorsanız ortak aklı kullanmanız önemli. Tek fikirle bir yere va­ramazsınız. Benim için de CEO sonrası işle ilgi­lenmemek mümkün değil.

-Bir CEO atamaya nasıl karar verdiniz?

-Bu kararı almak gerekiyordu çünkü hol­ding çok büyüdü ve sektörler farklılaştı.

-Şu anda kaç saat çalışıyorsunuz? İşiniz süre olarak azaldı mı?

-Hayır azalmadı. Bugün sabah 6:30'da kalk­tım. Allah ne verdiyse, nereye kadar gidersem çalışmaya devam edeceğim. İşim süre olarak çok azalmadı. Zaten bir patron oturamaz, gezemez öyle bir lüksü olamaz.

-Bu yıl nasıl gidiyor? Sizce nasıl bir yıl ola­cak?

-Ben kötümser değilim. İlk üç ayı değer­lendirdiğimizde şunu söyleyebilirim: Dayanıklı tüketim, beyaz eşya ve elektronikte hem iç pa­zar satışlarımız hem ihracatımız geçen yılın üs­tünde bir performans sergiliyor. Genel olarak ilk 3 ayda yüzde 10 büyüme yaşadık. Yıl sonunda daha fazla büyümeyi planlıyoruz. Tüm piyasalara baktığınızda terör belasının etkileri hissediliyor. Terör yüzünden insanlar çekimser ve ileriye yönelik sürekli ''acaba" diyorlar. Biliyorsunuz terör olayları nedeniyle geçtiğimiz aylarda İstanbul bo­şaldı, insanlar evinden çıkmadı. Ben tüm bunlara rağmen Türkiye'nin kötümser bakılacak bir du­rumda olmadığını düşünüyorum. Öyle de böyle de yüzde 3-4 büyüyen bir ekonomimiz var. Ge­çen yıl bile her şeye rağmen ekonomi büyüdü. Ama tabii önemli olan barış ve huzur. Barış ve huzur olursa iş de olur.

- İlk 3 ayda hedeflerde aşağı ya da yukarı yönlü bir revizyon yaptınız mı?

- Hayır hiç yapmadık.

- Peki yeni fırsatlar anlamında nasıl bir dö­nemdeyiz?

- Fırsat her zaman var. Fırsatları koklamayı bilmek lazım. Koku almasını bilmeyen işadamı bir yerlere gidemez. Bizim de çalışmalarımız var. Yeni yatırımlar ve hesaplarımız üzerinde çalışıyo­ruz. Örneğin geçtiğimiz haftalarda bunun için 3 günlüğüne Amerika'ya gittim.

- Amerika'da yeni bir yatırım mı söz konusu?

- Önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacak. Güneş paneli yatırımı var, onun için Amerika'ya gittik. İnşallah bunu 2017'de faaliyete geçireceğiz. Daha mevzuat düzenlemeleri yapı­lacak. Biz hazırız, kararımızı verdik ama devlet mevzuatlar açısından ne düzenleme yapacak bunlara bakacağız. Gelin ata binmiş, "ya nasip" demiş,

- Bu yıla ilişkin yatırım ajandanızda neler var?

-Enerjiye yatırım yapıyoruz. Tekstilde 30-40 milyon dolarlık yatırımımız var. Vestel'de yatı­rımlarımıza devam ediyoruz. Orta vadede birkaç milyar dolarlık yatırım planımız bulunuyor. Bu yatırımın adresi de ağırlıklı olarak enerji, beyaz eşya, elektronik ve maden olacak.

- Enerjide planlarınız neler?

-Yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyoruz. Yenilenebilir enerjide jeotermallerde Türkiye'nin en büyüklerinden biriyiz. Önümüzdeki günler­de 100 megavatlık, arkasından 50 megavatlık yatırım planımız var. 2020 yılında jeotermalde 400 megavat kurulu güce sahip olacağız. Bugün Türkiye'nin halihazırda ürettiği enerji 350 me­gavat civarında. Biz tek başımıza 400 megavata ulaşmayı hedefliyoruz. Bunu da ya­pacağız inşallah.

- Şu ana kadar enerjiye ne kadarlık bir yatırım yaptınız? Jeotermalde 400 megavatlık kapasiteye sahip ol­mak için ne kadarlık bir yatırım ya­pacaksınız?

- Son 10 yılda enerjiye 2 milyar dolar yatırım yaptık. Jeotermalde 400 megavatlık kapasite için 600 milyon dolarlık daha yatırım gerekiyor.

- Venüs'le de ihracat yapacaksı­nız? Orada hedefiniz nedir?

- Biz Venüs'le dünya oyuncu­larının içindeyiz. Dünya televizyon üretiminin yüzde 5'ini gerçekleştiren bir şirketiz. Şimdi cep telefonunda da iddialıyız. 2020 yılında 40 milyon te­lefon üretmeyi hedefliyoruz.

- Yakın bir zamanda Vestel Ventures'ı kurdunuz. Bu oluşumun Zorlu Holding içindeki misyonu nedir?

- Biz Zorlu olarak yeniliklere açık bir grubuz. Türkiye'de ilk yerli telefonu biz ürettik. Karşımızda bir tane daha üreten yok. Bu uzun vade­li bir yatırım. Yaptığımız yeniliklerin yanında Vestel Ventures'la yenilikçi girişimcilere destek olmak istiyoruz. Olması gereken de bu zaten. Vestel Ventures'da bizzat işin içinde oğlum var. O işi gençlere bıraktık, hayalleri hayata geçirmeye çalışıyorlar.

- Yenilikçi girişimlere destek ve­rirken yeni sektörlere ve yeni iş alan­larına girmeyi düşünüyor musunuz?

- Var olan sektörlerimizi daha rekabetçi hale getirmeyi, yeni tekno­lojileri hayata geçirmeyi ve yenilikler yapmayı düşünüyoruz. Onun dışında yeni sektör arayışımız yok.

- Yurtdışında büyüme ve yayılma konusunda nasıl bir ajandanız var?

- Bugün biz bütün dünya ile ilgi­leniyoruz. Pazarları ayırmıyoruz. 152 ülkeye ihracat yapıyoruz. Satışçıysan çalmadığın kapı, gitmediğin sokak kalmayacak. Bizim de gitmediğimiz ülke kalma­yacak.

- Son yıllarda konjonktürle birlikte yatırım kriterleriniz değişti mi?

- Benim yatırım kriterlerim hiç değişmez. Çünkü, birinci kriterim özsermayenin ağırlıkta ol­duğu yatırımlara girmek. Bir de yeterli araştırma geliştirme yapmadan bir işe girmeyiz. Bu kriterler her zaman geçerli.

-Bir dönem ihalelerde çok aktiftiniz... Bu dönemde takip ettiğiniz özelleştirmeler, ihaleler var mı?

-Zamanında ihalelere girdik. Ancak son za­manlardaki özelleştirme ihalelerine çok yüksek fiyatlarla gidildi, bu nedenle biz de girmedik. Şu anda kendi yatırımlarımızı, halihazırdaki sanayi­mizi daha fazla geliştirmeyi hedefliyoruz.

-Gelirlerinizin ne kadarı sanayiden geliyor?

- Gelirlerimizin yüzde 95'i sanayiden geliyor. Önümüzdeki dönemde de böyle olacak. Her in­sanda bir hastalık vardır bizim hastalığımız da sanayi.

- Gelecek 5-10 yılda Zorlu'yu nereye taşıma­yı hedefliyorsunuz?

- Zorlunun dünya şirketleri içinde yer alma­sını hedefliyoruz. Bugün yaptığımız ürünler bel­li. Tekstilde dahi bir markayız. Vestel dünyada sayılı üreticilerden bir tanesi. Bundan sonra bu dünyada markalaşmak istiyoruz.

- Ciroda hedefiniz nedir?
 

- Birinciliğe koşuyoruz. Bir sporcu gibiyiz ve bu kulvarda hedefimiz birincilik. Mutlaka birin­ci olacağız demiyoruz. Sporculara baktığınızda birinci, ikinci ve üçüncüye madalya veriliyor. Dördüncünün ve beşincinin ise ismi yoktur. O yüzden de arkadaşlara, "Biz bir sporcu gibi ken­dimizi kabul edeceğiz ve birinci olmak için yarı­şacağız" eliyorum.

- Birinciliği ne zaman alırsınız?

- Hedefimiz birincilik ama bunun için süre koymuyorum. Yurtdışında satın alma anlamında fırsat kolluyor her zaman değerlendiriyoruz. Tekstilde satın alma anlamında bir fırsat arayışında değiliz. Çünkü tekstilde markalaşıyoruz. Katma değeri fazla olan tekstil ürünlerini Kore ve Çin'in de içinde olduğu çok sayıda ülkeye ihraç ediyoruz.

"AVRUPA İLE İLGİLENİYORUZ"

Ama dayanıklı tüketim mallarında bir fırsat olursa değerlendiririz. Biz marka almak istiyoruz yoksa fabrika almak gibi bir niyetimiz yok. Satın almalarda özellikle ilgilendiğim bölge Avrupa. Türkiye'de sanayide en çok istihdam sağlayan ilk 3 gruptan biriyiz. Sanayide 2 milyon metrekare kapalı alanımız var. Vestel 17 yıldır kendi sektöründe ihracat liderliğini devam ettiriyor. Sanayici olmanın zorluklarına gelince... Sabah kalkıyoruz, kura bakıyoruz, dolar ve Euro ne oldu bunu takip ediyoruz ama hayat bu. Bak tespih çekiyoruz, ya sabır diyoruz... Sadece sanayide değil her işte zorluklar var. Bu açıdan bakmak lazım. Kötümser olmamalıyız.

"ARTIK ÇARK DÖNÜYOR"

Etrafımızda ateş çemberi var ama böyle olmasına rağmen Türkiye güçlü bir ülke. Bundan 15 yıl önce bugün yaşananlar yaşansaydı TL kim bilir nerelere gitmişti. Bugün hiçbir şey eskisi gibi değil. Türkiye'de artık çark dönüyor. Öyle böyle 150 milyar dolarlık ihracatımız var. Bunun yüzde 97'sini sanayi ürünleri oluşturuyor. 30 yıl öncesinde ihracatın yüzde 95'i tarım ürünleri ile gerçekleştiriliyordu. Yakın zamana kadar etrafımızda Suriye'ye, İran'a, Rusya'ya mal satıyorduk.

"40 MİLYAR DOLAR KAYBETTİK"

Oradan en az 30-40 milyar dolar kaybettik ama bunlar düzelecek. Türkiye Ortadoğu'da insan kaynağı en iyi olan ülke. Avrupa'nın beyaz eşya üssü konumundayız. Ama yeterli mi? Hayır. Türkiye'nin kurtuluşu 100 liralık ithalat gerçekleştiriyorsa 120-130 liralık ihracat gerçekleştirmesinde. O zaman herkes daha rahat içinde yaşar. Su an yaşanan sıkıntıları ben büyüme sancıları olarak görüyorum. 180 ülkenin içinde 17'nci büyük ekonomiyiz. Bu da yetmediği için koşmamız ve daha çok çalışmamız gerekiyor.

“ZORLU CENTER, HAYALİNİ KURDUĞUM BİR PROJEYDİ HERKES MEMNUN"

Gayrimenkulde hayalimdeki proje Zorlu Center'dı. Bu yatırımımdan çok şükür sadece ben değil herkes memnun. Orada da herkes "Burası şöyle, burası böyle" diyordu ama şimdi İstanbul'un mihenk taşı, herkesin semti oldu. Biz alışveriş merkezi yapmadık, bir semt yaptık, Orada PSM, kültür merkezi, otel, iş merkezi, çarşı ve meydan var. "Bölgede trafik olacak" da dediler.

"PARAYI CEBİME KOYAR GİDERDİM"

Şimdi bizim yaptığımız metroda günde 100 bin kişi seyahat ediyor. Biz o metroyu yapıp hiç bedelsiz belediyeye devrettik. Ülkemizde bir iş yaparken önce insanımızı, ülkemizi düşünüyoruz. Zaten ülkemi düşünmesem bunları yapmazdım. Altyapıyı da yapmazdım, orayı satar, parayı da cebime koyar giderdim. Biz oraya Zorlu ismini verdik, Zorlu Center dedik. Kültür merkezi yaptık.

ÖNCELİĞİMİZ SANAYİ

Bugün bütün dünya starları PSM'ye geliyor. Çocuk tiyatrosu ücretsiz olarak binlerce çocukla buluşuyor. Bakın biz kültürde de eğitimde de sanayide de varız. Daha ne yapalım. Gayrimenkulde hayalini kurduğum projeyi yaptığım için başka bir proje hayali kurmuyorum. Biz sanayiciyiz, sanayici olarak devam edeceğiz. Gayrimenkulde karşımıza iyi bir proje çıkarsa yaparız ama önceliğimiz sanayi.

ZORLU’NUN AJANDASINDAKİ 12 KRİTİK MADDE

* İlk 3 ayda yüzde 10 büyüdük, yıl sonu hedefimiz daha yüksek.
* Orta vadede birkaç milyar dolarlık yatırım planımız bulunuyor.
* Yeni yatırımların adresi enerji, beyaz eşya, elektronik ve maden olacak.
* Güneş paneli yatırımımızı 2017 yılında faaliyete almayı planlıyoruz.
* Jeotermalde ise 2020 yılında 400 megavat kurulu güce sahip olacağız.
* Telefonda hedef büyük. 2020 yılında 40 milyon adet üretmeyi hedefliyoruz.
* Önceliğimiz sanayi ama gayrimenkulde iyi bir proje çıkarsa yaparız.
* Dayanıklı tüketimde fırsat çıkarsa marka satın alımı yaparız.
* Zorlu Holding'de hedefimiz birincilik ama bunun için süre vermiyoruz.
* Yeni sektör arayışımız yok. Mevcut işlerimizi daha rekabetçi hale getireceğiz.
* Şuanda 152 ülkeye ihracat yapıyoruz. Gitmediğimiz kalmayacak.
* Zorlu Holding'in dünya şirketleri içinde yer almasını hedefliyoruz.