Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat  Hisarcıklıoğlu, 1 Ocak 2018'den itibaren işçi işveren uyuşmazlıklarında  arabuluculuk sisteminin dava şartı haline geleceğini belirterek "Uygulama işçi ve  işveren açısından, enerji ve vakit kaybını önleyecek." ifadesini kullandı. 
 
Hisarcıklıoğlu, yazılı açıklamasında, 1 Ocak itibarıyla iş dünyasında  yeni bir dönemin başlayacağını vurguladı. İşçi işveren uyuşmazlıklarında  arabuluculuk sisteminin dava şartı haline geleceğine dikkati çeken  Hisarcıklıoğlu, uygulamanın işçi ve işveren açısından, enerji ve vakit kaybını  önleyeceğine işaret etti. Hisarcıklıoğlu, sistemin başarısı için TOBB olarak   üzerlerine düşen ne varsa yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

 
Arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşmaya varan işçi ve  işverenin, üzerinde anlaşılmış hususları tekrar dava konusu yapmasının mümkün  olmadığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Emsal karar uygulaması, klasik  yargılama usulleri içinde iş dünyası için büyük bir sorun. Arabuluculukta anlaşma  metni gizli olacağından, bu durum bir sorun olmaktan çıkacak. Tüm taraflar ve  arabulucu, gizliliğe uymak zorunda olacak. Uzun yargılama süreleri nedeniyle  yıllarca uğraşılan iş davalarının, arabuluculuk ile son bulacağını düşünüyorum."  değerlendirmesinde bulundu.
 
SİSTEM NASIL ÇALIŞACAK?
 
Hisarcıklıoğlu, arabuluculuk sürecinde işçi ve işverenin  çözüm üretememeleri halinde arabulucunun çözüm önerisi getirebileceğini  belirterek sistemi şöyle özetledi:
 
"İşçi işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talepli iş  uyuşmazlıklarında, arabuluculuğun dava şartı haline gelmesiyle birlikte taraflar  artık ilk oturumda arabuluculuk yolunu deneyecek, arabuluculukta anlaşılmaması  halinde mahkemeye başvurabilecek. Sistem, adliyelerdeki arabuluculuk büroları  üzerinden işleyecek. Arabulucu, yapılan arabuluculuk başvurusunu 3 hafta içinde  sonuçlandıracak. Tarafların anlaşamaması halinde ilk 2 saatlik ücret, Adalet  Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Taraflardan birinin, ilk toplantıya  katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya  katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya  tamamen haklı çıksa bile, yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacak."