Tüketici güven endeksine bak ekonomideki sıkıntıyı anla
Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Ocak ayında bir önceki aya göre sadece yüzde 0,1 oranında artarak 58,77’den 58,82’ye çıktı. Bu rakam çok yetersiz kalıyor. Çünkü 100’ün altı kötü demek. Aslında bu durum yeni de değil. Endeks, 13 yıl 8 aydır (164 ay) 100’ün altında seyrediyor.
Endeks, 2006 yılı Haziran ayından bu yana “iyimserlik sınırı” olan 100’ü geçemedi. En son 100’ün üzerinde olduğu tarih, 100,7 ile 2006 Mayıs ayıydı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aylık Tüketici Eğilim Anketi düzenliyorlar. Anketle tüketicilerin kişisel mali durumlarına ve genel ekonomiye ilişkin mevcut dönem değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri ölçülüyor ve yakın gelecekte yapılması planlanan harcamalarına ilişkin eğilimleri saptanıyor. Anket sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi 0-200 aralığında değer alabiliyor. Tüketici Güven Endeksi’nin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması ise tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösteriyor.
Endeksi batıran tasarruf beklentisi… Türk halkı gelecek 12 aylık döneme ilişkin tasarruf etme ihtimalini 21,6 puan olarak görüyor. 200 üzerinden düşündüğünüzde oldukça düşük bir rakam. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin beklentiler 100’ün altında kalsa da hanenin maddi durum beklentisinde 79,5’i, genel ekonomik durum beklentisinde 77,4’ü buluyor. İşsiz sayısı beklentisinde durum kötü diyebiliriz. Burada endeks ancak 56,8’da kalıyor. Bu endekslerden Ocak 2019’a göre düzelenleri yüzde 2,3 ile hanenin maddi durum beklentisi, yüzde 1,1 artışla genel ekonomik durum beklentisi oldu. İşsiz sayısı beklentisi yüzde 0,5, tasarruf etme ihtimali beklentisi ise yüzde 9,1 azaldı. Bir diğer ifadeyle işsizlik ve tasarruftaki beklenti kötüleşti. 2019 Aralık ayına göre, tasarruf etme ihtimali dışındaki bütün beklentilerde ise düşüş oldu.
Alt ayrıntılara baktığımızda, durum şu:
Gelecek 3 aylık dönemde yarı dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi 106,8,
Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi 95,8,
Gelecek 12 aylık dönemde ücretlerin değişimine ilişkin beklenti 94,7,
Gelecek 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu 72,8,
Gelecek 12 aylık dönemde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin beklenti 71,5,
Hanenin içinde bulunduğu mali durum 68,9,
Gelecek 12 aylık döneme göre mevcut dönemde genel ekonomik durum 64,6,
Mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğu 56,
Mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu 44,
Geçen 12 aylık dönemde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce 42,7,
Gelecek 3 aylık dönemde tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali 37,6,
Gelecek 12 aylık dönemde konut tamiratına para harcama ihtimali 23,1,
Gelecek 12 aylık dönemde otomobil satın alma ihtimali 11,4,
Gelecek 12 aylık dönemde konut satın alma veya inşa ettirme ihtimali 7,6.
Endeksler de gösteriyor ki iyimser değiliz. İyimserlik sınırı olan 100’ü geçen tek unsur, 106,8 ile gelecek 3 aylık dönemde yarı dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi. Bunun dışındakilerin hepsi 100’ün altında kalıyor. Harcama yapmak istiyoruz ama durumumuzu iyi görmüyoruz.
Gelecek 12 aylık dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncemiz, ücretlerimizin gelecek 12 ayda değişeceğine yönelik beklentimiz, mevcut dönemde hanenin maddi durumuyla ilgili görüşümüz, gelecek 12 ayda genel ekonomik durumla ilgili öngörümüz kötümser.
Mevcut dönemi tasarruf etmek için dayanıklı tüketim malı satın almak için uygun bulmuyoruz. Gelecek 12 aylık dönemde tüketici fiyatlarının değişimiyle ilgili düşüncemiz de olumsuz. Gelecek 3 aylık dönemde tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimalimizi de zayıf görüyoruz.
Yine rakamlar gösteriyor ki gelecek 12 aylık dönemde konut tamiratı için para harcama, otomobil, konut satın alma veya inşa ettirme ihtimalini de imkansıza yakın buluyoruz.
Öyle ki gelecek 12 aylık dönemde konut tamiratına para harcama ihtimali 200 üzerinde 23,1’de, otomobil satın alma ihtimali 11,4’de, konut satın alma veya inşa ettirme ihtimali 7,6’de kalıyor.
Yani inşaat ve otomotiv sektörlerindeki sıkıntının sebebi de belli. Bu kadar olumsuz bir tüketici güveniyle inşaat ve otomotivde hızlı bir düzelme yaşanması ihtimali zayıf görünüyor.
Aslında bu kadar kötümser bir tüketici güveniyle ekonomide işimiz zor olduğu aşikar…
YORUM YAZ